gerektiği izahtan vareste olup davada sıklıkla değindiği bu husus hakkında hiçbir gerekçe gösterilmeden davanın reddinin uygun olmadığını, sözleşme içeriği itibariyle ölüme bağlı bir tasarruf olan miras sözleşmesi olarak nitelendirildiği takdirde ise yerel mahkemenin ifade ettiği geçerlilik şartlarını taşıması hasebiyle geçerli/bağlayıcı bir düzenleme olduğu yönündeki düşüncesinin kabulünün mümkün olmadığını, iptalini istedikleri resmi belgede olması gereken "Okudum" ve "Vasiyetname son arzularımızı muhtevidir" sözlerini içermediğini, emsal Yargıtay kararı uyarınca 1990 tarihli belgenin resmi vasiyetname şartlarını taşımaması dolayısıyla diğer bir ölüme bağlı tasarruf olan miras sözleşmesinin şartlarını da taşımadığını, dolayısıyla; resmi vasiyetnamenin şekil şartlarını barındırması gereken sözleşmenin bu yönüyle de iptali gerektiğini, bir an bile söz konusu evrakın geçerli olacağı kabul edilse dahi murisin kardeşlerini tamamen mirastan mahrum etme, ıskat etmesi gibi bir iradesi bulunmadığı...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın mirastan feragat sözleşmesinin muvazaalı olması nedeniyle iptaline dair verilen hükmün süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili davalılardan ...’ın müvekkiline olan vergi borcu nedeniyle haklarında yaptıkları icra takibi sırasında borcuna yetecek haczi kabil mallarının bulunmadığını ancak vergi borcunu ödememek amacıyla annesinden kalacak miras payından feragat ederek mirasın davalılardan ...’a intikalini sağladıklarını öne sürerek yapılan mirastan feragat sözleşmesinin iptalini talep etmiştir. Davalılar feragat sözleşmesinin davalılardan Meral’in diğer mirasçılara yaptığı maddi yardımlar nedeniyle yapıldığını, mal kaçırma amaçlarının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemişlerdir....
Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya Türk Medeni Kanunu'nun 565. maddesinin 1, 2 ve 3....
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/11/2022 NUMARASI : 2022/2034 Esas - 2022/1717 Karar DAVA KONUSU : Ölüme Bağlı Tasarruf (Mirasçılıktan Çıkarma) KARAR : DAVA :Ölüme Bağlı Tasarruf (Mirasçılıktan Çıkarma) İSTİNAF KARAR TARİHİ :03/03/2023 İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ :03/03/2023 Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı kızının Ercan Yavuz isimli bir kişi ile evlendiğini, bu evliliğinden Sudenaz isminde çocuklarının olduğunu, Sudenaz 'ın doğuştan engelli olduğu ve şuan 18 yaşında olduğunu, torununa 18 yıldır kendisinin baktığını, her türlü ihtiyacını kendisinin karşıladığını, okul hayatında başarılı olduğu ve eğitim öğretim hayatına devam ettiğini, ancak anne ve babasının çocuklarını hiç bakmadıklarını, anne ve babadan maddi ve manevi yardım istediğinde olumsuz tepkiyle karşılandığını, ağır sözler söylendiğini, bu nedenle öz kızı olan davalıyı mirastan mahrum bırakmak istediğini belirterek kızı Aynur Dursun’...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : SÖZLEŞMENİN İPTALİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; mirastan feragat sözleşmesinin iptali ve buna bağlı tapu iptali-tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 20.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 27.01.2017 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 8. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 02.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
TMK.nun 528 vd.maddelerinde düzenlenen mirastan feragat sözleşmesinin tarafları miras bırakan ile mirasbırakanın saklı paylı mirasçılarıdır. Birleşen davada dayanılan sözleşmenin yapıldığı tarihte mirasbırakan ... ölmüş bulunmaktadır. Sözleşmenin düzenlendiği tarihte ... parselde ...adına kayıtlı ½ pay davalı-birleşen davalıya satış suretiyle devredilmiş ise de, ...’in mirasbırakanı ... üzerindeki payda miras payı mevcut bulunmaktadır. Somut olayda dayanılan 1963 yevmiye numaralı sözleşme birleşik (karma) niteliktedir. Sözleşme, katılımı olmadığından ... üzerindeki pay bakımından mirastan feragat sözleşmesinin unsurlarına haiz bulunmamakta ise de, ...’den intikal eden İbrahim’e ait miras payı bakımından mirastan feragat sözleşmesinin sonuçlarını doğuracağı aşikardır. Öte yandan, olayları anlatmak taraflara, hukuki nitelendirmeyi yapmak ve uygulanması gerekli kanun hükmünü saptayıp, çekişmeyi gidermek hakime aittir....
Mahkemece; "Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; dava, Akçaabat Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2021/531 Esas ve 2021/575 Karar sayılı ilamı ile alınan mirasçılık belgesinin iptali talebidir. Davacı vekili, Dava dilekçesinde özetle, muris ile bir kısım davalı arasında 15.08.2008 tarihinde Akçaabat 1. Noterliği'nin 8882 yevmiye numaralı işlemi ile mirastan feragat sözleşmesinin yapıldığını ancak feragat sözleşmesinin mirasçılık belgesinde belirtilmediğini iddia etmiş, bir kısım davalı vekili ise davalı Fatime Çanakçı'nın okuma yazma bilmediği halde ilgili sözleşmeye imza attırıldığı, bu sebeple mirastan feragat sözleşmesi için aranan şekil şartlarının yerine getirilmediğini iddia etmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun Miras Sözleşmesi başıklı 545. Maddesi'nde '' Miras sözleşmesinin geçerli olması için resmî vasiyetname şeklinde düzenlenmesi gerekir....
Noterliğinin 08.10.2002 tarihli 7340 yevmiye numaralı mirastan feragat sözleşmesi yaptıklarını, murisin 19.01.2012 tarihinde vefat ettiğini, kendisinin bu sözleşmeyi miras bırakan, miras bırakanın çocukları ve kardeşleri tarafından baskı ve tehdit altında kalarak imzaladığını, bu nedenle 08.10.2002 tarihli mirastan feragat sözleşmesinin iptalini talep etmiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Dosya içerisinde mevcut 08.10.2002 tarihli mirastan feragat sözleşmesinin taraflarının okur-yazar olduğu, iki tanık huzurunda düzenlendiği anlaşılmaktadır. TMK'nın 528. maddesi gereğince olumsuz miras sözleşmesi, mirastan feragat sözleşmesi olarak yer almıştır. Resmi şekilde yapılması zorunludur. Miras bırakan ile mirasçısı arasında yapılır. Karşılık sağlanarak veya karşılıksız yapılması mümkündür. Davacı yan bu sözleşmeyi hem tehdit altında hem de murisin temyiz kudretine haiz olmadığını ileri sürerek iptalini istemektedir....
HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, TMK'nın 528. maddesi uyarınca davacı ile miras bırakacak anne arasında kurulan mirastan feragat sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir. İstinafa konu dava dosyasının incelenmesinde; davanın mirastan feragat sözleşmesinin iptali istemine ilişkin olduğu, davacı annesi T3 ile tanıklar huzurunda Adana 7. Noterliği'nin 22/11/2016 tarih ve 22796 yevmiye nosu ile düzenlenme şeklinde mirastan feragat sözleşmesi yaptıklarını 15.000 TL bedelli mirastan feragat sözleşmesinin feshine karar verilmesini talep etmiştir. Sözleşme sağlar arasında yapılmış olup ,yine anne sağdır. Açılan dava da miras hukukundan kaynaklanan tescil davası olmayıp, sözleşmenin geçersizliği iddiası ve feshine ilişkindir, tapu iptal ve tescil talebi bulunmamaktadır. Belirtilen nedenler ile davanın niteliğine göre aşağıda belirtilen iş bölümünün belirtilen maddelerine göre davanın dairemizin görevinde olmadığı bu nedenle görevsizlik kararı vermek gerekmiştir....
Mirastan feragat sözleşmesi (TMK. md. 528) miras sözleşmesinin bir çeşidi olduğundan resmi vasiyetname şeklinde yapılması zorunludur (TMK md. 545 ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı 11.02.1959 tarih 16/14 sayılı Kararı). Türk Medeni Kanununun 596. maddesi vasiyetnamenin açılıp okunmasına ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 528 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş bulunan mirastan feragat sözleşmelerinin vasiyetnamelerdeki usul doğrultusunda açılıp okunmasına ilişkin bir hüküm yoktur. Noterde düzenlenmiş olan mirastan feragat sözleşmesinin mirasbırakanın ölümü halinde sulh hakimine gönderilmesinin gereği bulunmamaktadır. Bu nedenle mahkemece yapılacak bir işlem bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına, gönderilen mirastan feragat sözleşmesi aslının ilgili noterliğe iadesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir....