Hukuk Dairesi Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen vasiyetname yolu ile mirasçılıktan çıkarmanın iptali davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin bozulmasına karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekillerince ayrı ayrı temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının annesi muris...'nun vefatından önce ......
Mahkemece; asıl ve birleşen davanın reddine dair verilen karar, tarafların temyizi üzerine Dairece verilen 30/11/2015 tarihli ve 2015/11678 E.2015/19101 K. sayılı kararla; mirasbırakanın, dava konusu vasiyetname ile çocukları ve torunları olan davacılar hakkında gösterdiği sebeplerin, mirasçılıktan çıkarma sebebi sayılabilecek nitelik ve nicelikte bulunmadığı, bu nedenle TMK’nın 512 nci maddesinin üçüncü fıkrasının ilk cümlesi uyarınca mirasçılıktan çıkarmanın tasarruf nisabı oranında geçerli olacağı, başka bir ifade ile davacıların saklı paylarını isteyebileceği, bu nedenle davaya tenkis davası olarak devam edilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur. Bozma kararına uyan mahkemece; mirasbırakanın, Tekirdağ 4....
Bundan ayrı; Türk Medeni Kanununun 510/1 maddesi gereğince mirasçılıktan çıkarma ancak ölüme bağlı bir tasarrufla yapılabilir. Davacı ...'in davalıyı mirasçılıktan çıkardığı ölüme bağlı bir tasarruf da bulunmamaktadır. O halde, mirasçılıktan çıkarma koşulları oluşmadığından anılan yasal düzenlemenin (TMK'nın 510.maddesinin) somut olayda uygulanamayacağı açıktır. Hal böyle olunca; davacılar tarafından usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi gerekirken, mahkemece işin esası bakımından ve yanılgılı değerlendirmeyle yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir. Anılan bu hususlar karar düzeltme isteği üzerine bu kez yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından, davalı vekilinin karar düzeltme talebinin HUMK'nun 440. maddesi uyarınca kabulü ile Dairemizin 16.05.2016 tarih, 2016/3071-5930 E....
"İçtihat Metni"Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mirasçılıktan çıkarmanın iptali Taraflar arasındaki uyuşmazlık, mirastan feragat sözleşmesinin iptali isteğine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 02.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
KARAR : Davanın kabulüne Taraflar arasında mirasçılıktan çıkarmanın iptali nedeniyle tenkis davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili dava dilekçesiyle; müvekkilinin mirasçılıktan çıkarılmasına ilişkin gösterilen sebeplerin gerçekleşmediğini ileri sürerek mirasçılıktan çıkarmanın iptalini istemiş; 22.12.2021 tarihli ıslah dilekçesiyle 153.434,59 TL tenkis bedelinin davalıdan tahsilini talep etmiştir. II....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Yerel mahkemece yapılan yargılama sonunda; "Dava vasiyetname ve mirasçılıktan çıkartma işleminin iptali aksi kanaat halinde tenkis davasıdır. Dosyada mevcut bulunan ve iptali talep edilen Datça Noterliğinin 25/09/2014 tarih ve 05338 yevmiye nolu düzenleme şeklinde vasiyetnameden murisin ikametinin Emecik mah. Ak-Tur Sk. No: 560 İç Kapı No:2 Datça/Muğla olduğu görülmüştür. Vasiyetname, TMK 514. madde hükmünde ölüme bağlı tasarruf olarak sayılmış olup HMK 11. Madde hükmünde ise ölüme bağlı tasarrufların iptali davasında ölen kimsenin son yerleşim yeri mahkemesinin kesin yetkili olduğu belirtilmiştir. HMK.'...
Davacının murisinin vasiyetname ile davacıyı mirasçılıktan çıkardığı anlaşılmaktadır. Mirasçılıktan çıkarma (ıskat), mirasbırakanın tek taraflı ölüme bağlı bir tasarrufu ile gerçekleşir. Mirasbırakan, kanunda belirtilen sebeplerin varlığı halinde, ölüme bağlı bir tasarruf ile saklı paylı mirasçısının mahfuz hisse üzerindeki haklarını tamamen veya kısmen ortadan kaldırabilir. Türk Medeni Kanunun'da, cezai (alelade) çıkarma ve koruyucu (aciz sebebiyle) çıkarma olarak iki çeşit ıskat düzenlenmiştir. Cezai çıkarma sebepleri, Türk Medeni Kanunu’nun 510. maddesinde, genel bir hüküm içinde ifade olunmuştur. Buna göre, mirasçı, mirasbırakana veya mirasbırakanın yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemişse ya da mirasbırakana veya mirasbırakanın ailesi üyelerine karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemişse, mirasbırakan ölüme bağlı bir tasarrufla mirasçısını mirasçılıktan çıkarabilir....
Dava; mirastan ıskat nedenine dayalı vasiyetnamenin iptali talebine ilişkindir. Mirastan ıskat, murisin tek taraflı ölüme bağlı bir tasarrufu ile gerçekleşir. Iskat, cezai (olağan) ve koruyucu olmak üzere iki türlüdür. Mirasçı, miras bırakana ve yakınlarından birine karşı TMK'nın 510.maddesinde gösterilen ağır bir suç işler veya murisine veya ailesine karşı kanunen yerine getirmekle yükümlü olduğu aile görevlerini ifada büyük bir kusur işlerse cezai (olağan) ıskat nedenleri doğmuş olur. Koruyucu ıskat ise, murisin, hakkında borç ödemeden aciz belgesi bulunan alt soyun çocuklarını koruma amacıyla, alt soyun saklı payının yarısının mirasçının çocuklarına özgülenmesine yöneliktir. Öte yandan mirasçılıktan çıkarılmaya itirazı düzenleyen TMK'nun 512. maddesi; "Mirasçılıktan çıkarma, mirasbırakan ancak buna ilişkin tasarrufunda çıkarma sebebini belirtmişse geçerlidir....
nin bu vasiyetname ile aile hukukundan doğan yükümlülükleri yerine getirmediğinden bahisle kendisini ve alt soyunu mirasçılıktan çıkardığını, mirasçılıktan çıkarma işleminin usul ve yasaya aykırı olduğunu, murisin akli melekelerinin yerinde olmadığını, vasiyetnamenin resmi şekil kurallarına riayet edilmeden yapıldığını, ayrıca davalıların baskı ve telkinleri sonucu mirasçılıktan çıkarma vasiyetinin düzenlendiğini, yasaya aykırı olarak alt soyunun da mirasçılıktan çıkarıldığını belirterek, Karamürsel Noterliğinin 26/02/2013 tarih ve 1907 yevmiye sayılı düzenleme şeklinde vasiyetnamenin (mirasçılıktan çıkarma) iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya TMK'nin 565. maddesinin 1, 2 ve 3 bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken TMK'nin 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı Kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....