WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Noter'liğinde 27/11/2017 tarihinde 39419 yevmiye numaralı mirasçılıktan çıkarma ve 39418 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde vasiyetname yaptığı, murisin davacı oğlu Kamil Yüksek'i mirasçılıktan çıkardığı, bu işlemden sonra düzenlediği vasiyetname ile malvarlığını davalı eşi ve oğluna bıraktığı, davacı Kamil Yüksek'in öncelikle mirasçılıkta çıkarmanın iptalini talep ettiği, bu talebin kabul edilmemesi halinde ise oğlu T1'e velayeten tenkis talebinde bulunduğu, davacılar vekilinin dava dilekçesinde, bu tasarruf işlemleri yapılırken murisin iradesinin yerinde olup olmadığını, diğer mirasçıların baskısı altında iş bu ölüme bağlı tasarrufu hazırlamış olabileceğini beyan ettiği, istinaf dilekçesinde de murisin işlem tarihinde ehliyetli olup olmadığının araştırılmasını talep ettiği, ilk derece mahkemesince karar celsesinde davacı vekilinin " bu aşamada bu davada tenkis talebimiz yoktur " şeklindeki beyanı esas alınarak ve gerekçeli kararda da tenkis talebi olmadığı bildirilerek mirasçılıktan...

Davalılar, dava konusu vasiyetnamenin 1. bölümünde murisin oğlu ... lehine yapmış olduğu tasarrufa ilişkin detaylı bir açıklamanın bulunduğunu, 2. bölümde ise her üç çocuğu hakkındaki irade beyanını yansıttığını, vasiyetnamenin dikkatli okunması halinde 1 ve 2 no'lu bölümler arasında çelişki bulunmadığının görüleceğini, vasiyetnamenin yapıldığı sırada müteveffanın algılama ve düşünme yeteneğinin azalmış olduğu iddiasının gerçek dışı olduğunu, vasiyetnamenin hazırlanmasında hayali olarak örf, adet ve gelenek ile diğer etkin olumsuz nedenler aramanın gereği bulunmadığını, murisin ölüme bağlı tasarruf yetkisini akıl ve mantığını kullanarak hiçbir baskı altında kalmadan özgür irade ile kullandığını, dava dilekçesinde mirasçılıktan çıkarmanın iptalinin talep edildiğini, davacıyı mirasçılıktan çıkarma sebepleri mevcut olsa dahi davalılar olarak bu sebeplerin üzerinde durmak ve davacının saklı payını ortadan kaldırarak mirastan mahrum bırakmak düşüncesinde olmadıklarını, Türk Medeni Kanunu'nun...

    Taraflar arasındaki mirasçılıktan çıkarmanın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili; 14.04.2018 tarihinde ölen müvekkilinin murisi ...'ın ... 1. Noterliğinin 31.07.1992 tarihli ve 8314 yevmiyeli ölüme bağlı tasarrufla müvekkilini mirasçılıktan çıkardığını ancak çıkarmada gösterilen sebeplerin gerçek olmadığını ileri sürerek mirasçılıktan çıkarmanın iptalini istemiştir. II....

      Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/1695 E- 2019/985 K sayılı ilamı ile hüküm altına alındığını, Muris hayatta iken davalı T5 Tefenni Noterliği'nin 09.11.2005 tarih ve 1165 yevmiye sayılı mirasçılıktan çıkarma işlemi ile mirasçılıktan çıkardığını, murisin vefatından sonra Muristen geriye kalan taşınmazlar mirasçılar arasında fiili olarak paylaşıldığını, muris hayatı sırasında mirasçılardan bazılarını mirastan çıkardığını, mirasçılardan T5n bu işleme karşı dava açtığını, mirasçılıktan çıkarma işleminin kısmen iptal edildiğini, murisin vefatından sonra ise mirasçılar arasında taksim sözleşmesi imzalandığını, aralarında nakit alışverişi olduğunu, taşınmazların bir bölümünün tapuda devir edildiğini ve bir bölümünün ise fiili olarak sorunsuz bir şekilde yıllardır kullanılmaya devam edildiğini ancak davalı tarafından bir kısım taşınmazların devrinin yapılmadığını ileri sürerek T5 in verdiği ibraname, miras taksim sözleşmesi de dikkate alınarak, terekeye göre saklı pay oranının ve terekeye göre miktarının...

      (TMK.m.512/1) Çıkarma sebebi, tasarrufta belirtilmemişse tasarruf, mirasçının saklı payı dışında yerine getirilir. (TMK.m.512/3) Diğer bir ifade ile, çıkarma sebebi belirtilmemişse, tasarruf, tasarruf edilebilir kısım için geçerli olur. Mirasbırakan vasiyetinde, çıkama sebebi olarak somut bir vakıa göstermemiş, Yasanın 510. maddesine atıfta bulunarak "Medeni Kanunun bu ve diğer maddelerine uygun davranmayan Nurullah'ı mirasımdan iskat ediyorum" demiştir. Bu ifade ile, çıkarma sebebi belirtilmiş sayılamaz. Somut bir vakıa belirtilmeli ki, gösterilen bu olayın, yasadaki çıkarma halleri (TMK.m.510) kapsamında olup olmadığı konusunda bir yargıya varılabilsin. Tasarrufta çıkarma sebebi belirtilmediğine göre, dava tenkis hükümleri çerçevesinde incelenip sonucuna göre karar verilmelidir....

        Murisin henüz vefat etmeden önce Mustafakemalpaşa Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/1139 Esas sayılı dosyası ile mirasçılıktan çıkarmanın talep ettiği, mahkemenin ölüme bağlı tasarruf ile yapılabileceği gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği ve bu kararın istinaf edildiği, henüz kesinleşmediği görülmektedir. Banka hesaplarındaki el birliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesi davası temelde terekenin taksimine ilişkin bir dava olup murisin ölümünden önce açmış olduğu dava ile mirasçılık sıfatı ortadan kalkabileceğinden mirasçılıktan çıkartma istemli davanın sonucunun beklenmesi gerekir. Mustafakemalpaşa Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/1139 Esas sayılı dosyası ile açılan davanın haklı olup olmadığı, bu dava içinde incelenemez. Sonucunun beklenmesi zorunludur. Yargılamadaki hukuka aykırılıkların niteliğine göre eksikliklerin dairemizce duruşma açılarak veya dosya üzerinden tamamlanması mümkün bulunmamaktadır....

        Noterliğinin 20/01/2011 tarih ve 2007 yevmiye sayılı düzenleme şeklindeki vasiyetnamesi (mirasçılıktan çıkarma) ile oğlu borçlu Tayfun'u mirasçılıktan çıkardığı, Karşıyaka 2. Noterliğinin 25/11/2011 tarih ve 42302 yevmiye sayılı düzenleme şeklindeki vasiyetnamesi ile de terekesinin tamamı için dosyamız davacısı Rıfat'ı mirasçı olarak atadığı, borçlu tarafından mirasçılıktan çıkarma ve mirasçı atama işlemlerinin iptali için İzmir 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/317 esas sırasına kayıtlı davanın açıldığı ve davanın halen derdest olduğu, Yine muris T1 Bornova 5. Noterliğinin 20/01/2011 tarih ve 2006 yevmiye sayılı düzenleme şeklindeki vasiyetnamesi (mirasçılıktan çıkarma) ile oğlu borçlu Tayfun'u mirasçılıktan çıkardığı, Karşıyaka 2....

        Bu sebepler dışında kalan durumlara dayanılarak ölüme bağlı tasarrufun iptali istenilemez. Mirasçılıktan çıkarma (ıskat); mahfuz hissenin temelini teşkil eden aile dayanışmasının zedelendiği hallerde, mahfuz hisseli mirasçıyı mirastan uzaklaştırma olanağını mirasbırakana tanıyan ölüme bağlı bir tasarruftur. Bu tasarrufla vasiyetçi, mahfuz hisseli bir mirasçısını miras hakkından ve mahfuz hissesinden yoksun bırakır. Mirastan çıkarma, cezai (olağan) ve aciz sebebiyle (koruyucu) olmak üzere iki türlüdür. Mirasçı, mirasbırakana ve yakınlarından birine karşı TMK. nun 510. maddesinde gösterilen ağır bir suç işler veya murisine veya ailesine karşı kanunen yerine getirmekle yükümlü olduğu aile görevlerini ifada büyük bir kusur işlerse cezai (olağan) çıkarma nedenleri doğmuş olur....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 598. maddesinin birinci fıkrası hükmünde, başvuru üzerine yasal mirasçı oldukları belirlenenlere Sulh Mahkemesince mirasçılık sıfatlarını gösteren bir belge verileceği, aynı maddenin ikinci fıkrası hükmünde de, mirasçı atamaya veya vasiyete ilişkin ölüme bağlı tasarrufa mirasçılar veya başka vasiyet alacaklıları tarafından bir ay içinde itiraz edilmediği takdirde lehine tasarrufta bulunulan kimseye de atanmış mirasçı veya vasiyet alacaklısı olduğunu gösteren bir belge verilmesinin gerektiği açıklanmıştır. Mirastan çıkarmada miras bırakan; mirasçı, miras bırakana veya miras bırakanın yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemişse, miras bırakana veya miras bırakanın ailesi üyelerine karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemişse ölüme bağlı bir tasarrufla saklı paylı mirasçısını mirasçılıktan çıkarabilir. Mirasçılıktan çıkarılan kimse, mirastan pay alamaz....

        Bunun yanında; 4721 sayılı TMK'nın 510. maddesi; "Aşağıdaki durumlarda mirasbırakan, ölüme bağlı bir tasarrufla saklı paylı mirasçısını mirasçılıktan çıkarabilir: 1. Mirasçı, mirasbırakana veya mirasbırakanın yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemişse, 2. Mirasçı, mirasbırakana veya mirasbırakanın ailesi üyelerine karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemişse." hükmünü içermekte; 512/2. maddesi ise, mirasçılıktan çıkarılan kimsenin itiraz etmesi halinde, belirtilen çıkarma sebebinin varlığını ispat etmenin, çıkarmadan yararlanan mirasçıya veya vasiyet alacaklısına düşeceğini düzenlemektedir. 6.3. Değerlendirme (IV/2.) no.lu paragrafta yer verilen ve hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

          UYAP Entegrasyonu