WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mirasçılıktan çıkarılan kimse itiraz ederse, belirtilen sebebin varlığını ispat, çıkarmadan yararlanan mirasçıya veya vasiyet alacaklısına düşer. Davada, 06/01/1998 tarihli vasiyetnamede ıskat sebebi yazılmasına rağmen delillere göre yasada aranan ıskat sebeplerinin gerçekleşmediği anlaşılmaktadır. Aynı şekilde mirasçılıktan çıkarma haricinde vasiyetname bölümü yönünden de davacı iptal sebeplerini ispatlayamamıştır. Sebebin varlığı ispat edilememiş veya çıkarma sebebi tasarrufta belirtilmemişse tasarruf, mirasçının saklı payı dışında yerine getirilir; ancak, mirasbırakan bu tasarrufu çıkarma sebebi hakkında düştüğü açık bir yanılma yüzünden yapmışsa, çıkarma geçersiz olur." hükmü getirilmiştir. Davalılar, mirastan ıskat sebebini ispat edemediğinden TMK'nun 512/3. maddesi gereğince mirastan ıskatın miras bırakanın tasarruf nisabı oranında geçerli olması gerekir....

    Mirasbırakan ise vasiyetnamesinde mirasçılıktan çıkarma sebeplerini açıklamıştır (TMK.md.510/2). Mirasçılıktan çıkarılan kimsenin itiraz etmesi halinde bu sebeplerin varlığının ispatı, çıkarmadan yararlanan mirasçıya veya vasiyet alacaklısına düşer (TMK:md.512/2). Sebebin varlığı ispat edilememiş veya çıkarma sebebi tasarrufta belirtilmemişse tasarruf mirasçının saklı payı dışında yerine getirilir (TMK.md.512/3). Mirasbırakan yaptığı vasiyetnamede mirasçılıktan çıkarma sebeplerini göstermiştir. Dava konusu olayda mirasçılıktan çıkarma sebepleri oluşmuş ise de davalılar ... ve ... davayı kabul etmiştir. Bu durumda, Türk Medeni Kanununun 512/3. maddesi uyarınca; mirasçılıktan çıkarmanın mirasbırakanın tasarruf nisabı oranında geçerli olacağı, başka bir ifade ile davacının kabul eden davalılar yönünden saklı paylarını isteyebileceği gözetilmeden isteğin tümden reddi doğru görülmemiştir....

      Mirasçı, mirasbırakana veya mirasbırakanın yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemiş ise, ya da mirasbırakana veya ailesi üyelerine karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemiş ise mirasbırakan yapacağı ölüme bağlı tasarrufla saklı paylı mirasçısını mirasçılıktan çıkartabilir (4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 510.maddesi). Mirasçılıktan çıkartılan (ıskat edilen) kimse mirastan pay alamayacağı gibi tenkis davası da açamaz. Mirasbırakan başka türlü tasarrufta bulunmuş olmadıkça, mirasçılıktan çıkarılan kimsenin miras payı, o kimse mirasbırakandan önce ölmüş gibi, mirasçılıktan çıkarılanın varsa altsoyuna, yoksa mirasbırakanın yasal mirasçılarına kalır. Mirasçılıktan çıkarılan kimsenin altsoyu, o kimse mirasbırakandan önce ölmüş gibi saklı payını isteyebilir (4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 511.maddesi). Ölüme bağlı tasarrufta mirasçılıktan çıkarma sebebi gösterilmişse çıkarma geçerlidir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık; üstsoy tarafından altsoyun mirasçılıktan çıkarılması istemine ilişkin olup, mahkemece mirasçılıktan çıkarmanın belirli şartlar altında ve ölüme bağlı tasarrufla yapılabileceği gerekçesiyle davanın reddine dair verilen hükmün, davacı tarafça temyiz edilmesi üzerine, Hukuk işbölümü İnceleme Kurulunun 24.11.2015 günlü ve 2015/28779 E. 2015/16934 K. sayılı ilamı ile temyiz itirazlarının incelenmesi için dairemize gönderilmiştir. Dairemizce yapılan ön inceleme sonucunda 14.12.2015 günlü ve 2015/17734 E. 20130 K. sayılı ilam ile eksikliklerin giderilmesi için dava dosyası yerel mahkemeye geri çevrilmiş, eksiklikliklerin giderilmesinden sonra gelen dava dosyası Dairemizin 2016/2553 E. sırasına kaydedilmiştir....

        Davalı ... vekili, davacıların dayanak gösterdikleri ölüme bağlı tasarrufların geçersiz olduğunu, Yargıtay'ın yerleşmiş içtihatları ile kabul edildiği üzere mirasçılıktan çıkarma, mirastan feragat, mirasın reddi ve mirastan mahrumiyet durumlarının mirasçılık belgesine bir etkisinin bulunmadığını, mirasçılık belgesinde bu durumlar yok sayılıp, miras payları gösterilerek karar verilmesi gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur. 2. Davalı ... vekili, mirastan çıkarma, mirastan feragat ve mirastan yoksunluk hallerinin mirasçılık belgesi verilmesine engel haller olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin 06.02.2018 tarihli ve 2009/809 Esas, 2018/1755 Karar sayılı kararıyla; "davalı ...'nin mirasçılıktan çıkartıldığının kesinleştiği ancak davalı ... hakkında dava konusu edilen sözleşmelerin davalının mirasçılık sıfatını etkileyen sözleşmeler olmadığı, mirasçı ....'...

          O halde mahkemece yapılacak iş; TMK’nın 512/3. maddesi gereğince, mirasçılıktan çıkarmaya yönelik ölüme bağlı tasarrufun; murisin tasarruf nisabı oranında geçerli olduğu göz önünde bulundurularak, davaya tenkis davası olarak devam etmek, murisin terekesinde bulunan tüm aktif ve pasifinin belirlenmesinden sonra uzman bilirkişiden alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurmak olmalıdır. Mahkemenin bu yönü nazara almadan yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır. (Yargıtay 3....

          Ölüme bağlı tasarrufun şekline 7 nci madde hükmü uygulanır. Ölenin millî hukukuna uygun şekilde yapılan ölüme bağlı tasarruflar da geçerlidir. Ölüme bağlı tasarruf ehliyeti, tasarrufta bulunanın, tasarrufun yapıldığı andaki millî hukukuna tâbidir." hükmü yer almaktadır. 20. maddenin atıfta bulunduğu hukuki işlemlerde şekil başlıklı 7. maddesinde ise; "Hukukî işlemler, yapıldıkları ülke hukukunun veya o hukukî işlemin esası hakkında yetkili olan hukukun maddî hukuk hükümlerinin öngördüğü şekle uygun olarak yapılabilir. "düzenlemesi yer almaktadır. Mahkemece 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 2/1. maddesi dikkate alınmadan, 21.04.2015 tarihli dördüncü celsede dosyanın Milletlerarası Özel Hukuk alanında uzman bilirkişiye tevdii ile 05.03.2012 tarihli belgenin Alman Hukukuna uygun olup omadığı ve Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'a göre irdelenmesi istenilmiştir....

            Toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının miras bırakana karşı gerekli evlatlık vazifelerini yerine getirmeye çalıştığı, ailesini ziyarete gittiği anlaşılmakla, aile yükümlülüklerinin önemli ölçüde yerine getirmediği hususunun davalı tarafça ispat edilemediği, bu itibarla mirasçılıktan çıkarmanın geçerli olmadığı ortadadır. Hâl böyle olunca, mahkemece; dava konusu 04.02.2005 tarihli vasiyetname ile miras bırakan ...'nin çocuğu olan davacı hakkında gösterdiği sebeplerin, mirasçılıktan çıkarma sebebi sayılabilecek nitelik ve nicelikte bulunmadığı gözetilerek, TMK'nun 512. maddesinin 3. fıkrasının ilk cümlesi uyarınca mirasçılıktan çıkarmanın tasarruf nisabı oranında geçerli olacağı, başka bir ifade ile davacının saklı payını isteyebileceği ve davaya tenkis davası olarak devam edilebileceği düşünülmeden, istemin tümden reddilmesi usul ve yasaya aykırıdır.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir....

              Bu olaylar karşısında, davalının mirastan ıskat edilmesini ölüme bağlı bir tasarruf olarak kabul edilmesi haksızlıktır ve hakkaniyete uygun değildir. Kanun koyucunun bu önemli durumu dikkate almaması yasada bir boşluk oluşturmuştur. Bu haklı talebimiz, ölüme bağlı bir tasarruf değil, sağlararası bir tasarruf olarak kabul edilmesi gereklidir. Aksi halde ilerde miras bırakacak kişinin sağlığında bu hakkını kullanamaması, hak kaybı ve gasbı sonucunu doğurmuştur. Sunulan nedenlerle ; 1- TMK 510. Maddesi hak kaybı ve gasbına neden olduğundan Anayasa'ya Aykırılık nedeniyle yeni ve çağdaş bir çözüme veya düzenlemeye bağlanması ya da iptali için dosyanın Anayasa Mahkemesi'ne gönderilmesine, 2- İzmir 20. As. Huk. Mah.'nin 15.02.2021 tarihli ve 2019 / 526 Esas. 2021 / 58 Karar sayılı kararının esastan kaldırılmasına'' karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

              Noterliğinde düzenlenen 24.03.2010 tarih ve 297 yevmiye numaralı vasiyetnamesinin davacıların saklı payları oranında iptaline ve yapılan vasiyetin davacıların saklı payı dışında yerine getirilmesine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1--Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacıların aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Mirasbırakan vasiyetnamesinde mirasçılıktan çıkarma sebeplerini göstermiş, davalılar, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere , mirasçılıktan çıkarma sebeplerinin doğruluğunu kanıtlayamamışlardır. Bu durumda TMK'nun 512/3. maddesi gereğince mirastan iskatın mirasbırakanın tasarruf nisabı oranında geçerli olacağı başka bir ifade ile davacıların saklı paylarını isteyebileceği açıktır. Davaya tenkis davası olarak devam edilmelidir....

                UYAP Entegrasyonu