Kaldı ki ödemeler tazminatı belirlemede bir indirim sebebi olmayıp Yargıtay uygulamaları ile artık yerleşik hale geldiği gibi borcu söndüren bir nitelik taşımaktadır. Somut olayda; davacıların murisi araçta yolcu iken vefat etmiş olup davacı tarafa davadan önce davalı tarafından ödeme yapılmıştır. Mahkemece destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanmış, sonra BK. 43. maddede düzenlenen hatır taşıması ve BK. 44. maddede düzenlenen müterafik kusur indirimi yapılmış, bundan sonra davadan önceki ödeme güncellenerek düşülmüştür ki, mahkemenin bu hesap şekli ve uygulaması doğru olup bozma sebebi yapılmaması gerekirken; sayın çoğunluğun mahkemece tespit edilen destek zararından öncelikle güncellenmiş ödemenin düşülmesi, sonrasında hatır taşıması ve müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulması görüşüne katılmıyorum....
Haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse TBK'nın 53/3. (818 sayılı BK madde 45/II) maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. Ancak, destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi için öncelikle, ölen ile destekten yoksun kalan arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığı gerekir. TBK’nın 53. (818 sayılı BK 45) maddesinde sözü geçen destek kavramı hukuksal bir ilişkiyi değil, eylemli bir durumu hedef tutar ve ne hısımlığa ne de yasanın nafaka hakkındaki hükümlerine dayanır; sadece eylemli ve düzenli olarak geçimini kısmen veya tamamen sağlayacak şekilde yardım eden ve olayların olağan akışına göre eğer ölüm vuku bulmasaydı, az çok yakın bir gelecekte de bu yardımı sağlayacak olan kimse destek sayılır. O halde, destek sayılabilmek için yardımın eylemli olması ve ölümden sonra da düzenli bir biçimde devam edeceğinin anlaşılması yeterli görülür....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti ile toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı İsteminin Özeti: Davacı taraf, murislerinin iş sözleşmesinin ölümü sebebiyle sona erdiğini belirterek ödenememiş bakiye kıdem tazminatı, yılık izin ücreti ile toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan ölüm yardımı ve ikramiye alacaklarının hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı ..., davacılar murisinin borcuna mahsuben talepleri miktarların yatırıldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir....
Yargıtay 11.Hukuk Dairesi 2007 yılına kadar bir kısım kararlarında ölüm ile sonuçlanan trafik kazalarında destekten yoksun kalma tazminatı nedeni ile ZMSS'e başvurulması halinde tazminat miktarı tesbit edilirken zarar görenin müterafik kusuru oranında indirim yapılması gerektiği içtihat edilmişken bu tarihten sonraki bir kısım kararlarda davacıların 3.kişi olmaları nedeniyle miras hukukundan bağımsız olan destekten yoksun kalma tazminatı istemlerinde desteğin kusurunun tazminattan indirim neden olmaması ilkesi benimsenmiş, daha sonra 2008 ve 2009 yılında verilen kararlarda yine destekten yoksun kalma tazminatlarında mülga BK 44/1 maddesinin uygulanması gereğine değinilmiş, Dairenin bu yöndeki uygulaması iş bölümü nedeni ile bu nitelikteki davalarda görevinin sona erdiği 2009 yılına kadar devam etmiştir....
Takip konusu alacağın likit, yani belirgin olması, başka bir anlatımla davalının, hak etmediği ölüm aylıklarının miktarını herhangi bir hesaplamaya gerek olmaksızın, yalnız başına bilebilecek durumda olması karşısında, borçlunun icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde icra inkar tazminatı talebine yönelik istem hakkında hüküm kurulmamış olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı isteminin özeti: Davacı vekili, ... 5. İş Mahkemesi'nin 2009/469 Esas sayılı dosyasının asıl dava olup bu dosyada hükmedilen haricinde bu dosya ile tespit edilen alacakların hüküm altına alınması gerektiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti alacaklarını istemiştir. B)Davalı cevabının özeti: Davalı vekili, davacının işçi olmadığını, işçi ve işveren ilişkisi bulunmadığını, ... 3....
BK.49. (6098 s.TBK m.58) maddesine göre, davalının eylemi, davacının kişilik değerlerine saldırı oluşturacak nitelikte bir eylem olarak kabul edilemez. Mahkemece açıklanan yönler gözetilerek, davalı-karşı davacı ... yönünden davacının manevi tazminat isteminin tümden reddine karar verilmesi gerekir. Davalı-karşı davacı ... yönünden kararın yukarıdaki gerekçeyle bozulması gerekirken, Dairemizce karar başka gerekçeyle bozulduğundan davalı-karşı davacı ...'in karar düzeltme istemi HUMK'nun 440-442. maddeleri uyarınca kabul edilmeli; bozma kararının(2/b) bendi kaldırılmalı ve karar gösterilen nedenle değişik şekilde bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenle; davalı-karşı davacı ...'in karar düzeltme isteminin HUMK’un 440-442 maddeleri uyarınca kabulüne, Dairemizin 11/09/2014 tarih, 2014/10536 esas, 2014/11642 karar sayılı bozma ilamının (2/b) bendinin kaldırılmasına, kararın davalı-karşı davacı ... yönünden açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davalılardan ...'...
Somut olayda; davacı kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarını talep etmektedir. Davacının iş sözleşmesi 30.11.2011 tarihinde feshedilmiş, dava 15.06.2021 tarihinde açılmış olup, davalı vekili tarafından süresinde zamanaşımı definde bulunulmuştur. Tazminat alacakları BK.’nun 125. maddesine göre 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğundan dava tarihi itibariyle henüz bu alacaklar zamanaşımına uğramamıştır. Bu nedenle mahkemece davacının kıdem ve ihbar tazminatı alacağının bulunmadığı belirlenmelidir. Ancak BK’nun 340. maddesinde fesih ihbarından 2 hafta sonra sözleşmenin sona ereceği belirtilmekle yasada ihbar tazminatının düzenlendiği ama kıdem tazminatına ilişkin düzenlemenin yer almadığı anlaşılmaktadır....
in ölümü iş kazısı niteliğinde olduğu, ilgili sözleşmenin 26/2 maddesi gereğince ölen işçinin mirasçılarına ölüm tazminatının ödenmesi gerektiğini, yine sözleşmenin 46.maddesinde düzenlenen iş kazası sonucu ölen işçinin bakmakla yükümlü olduğu davacı anne ve babasına ölüm yardımının da ödenmesi gerektiğini, davacıların söz konusu yardım ve tazminatlara ilişkin haklarını bir çok kez işverenden talep etmelerine karşın taleplerinin cevapsız bırakıldığını, müvekkillerinin noterden davalı ... Başkanlığına ihtar çektiğini, buna dahi cevap verilmediğini, bu sebeplerle 27.237,60 TL ölüm tazminatı, 1.650,00 TL toplu iş sözleşmesi gereği olan iş kazası ölüm yardımı, her bir davacı için 5.000,00 TL olmak üzere toplam 10.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 38.887,60 TL'nin 17.07.2005 tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı ile davalıdan alınarak davacılara verilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bir borç bakımından alacaklı ve borçlu sıfatının birleşmesi borcu sona erdiren sebep olarak BK 116.maddesinde düzenlenmiştir. BK 116/1 (TBK 135/1) maddesinde "alacaklılık ve borçluluk sıfatlarının bir şahısta içtimaiyle borcun sakıt olacağı, (f/1)....