DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti, ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalılardan ... ile ....avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkilinin.... Mahalle Muhtarlığında 03/07/1997-10/10/2005 tarihleri arasında aralıksız çalıştığını, iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini ileri sürerek,kıdem tazminatı,ihbar tazminatı,yılılk izin ve ücret alacaklarını istemiştir. B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle ; müvekkilinin 2004 yılı muhtarlık seçimlerine kadar......
Dava dilekçesinde, desteğin mesleği ile ilgili herhangi bir bildirimde bulunulmamış, ölüm tarihi ve sonraki yıllardaki kişi başına düşen milli gelirin desteğin geliri olarak kabul edilmesi gerektiği belirtilerek tazminat talebinde bulunulmuştur. Hükme esas alınan 07.12.2014 tarihli aktüerya raporunda, kolluk yazı cevabında bildirilen 800,00 TL'nin, desteğin tazminat hesaplamasına esas geliri olduğu kabul edilerek hesaplama yapılmış, mahkeme tarafından da bu görüş doğrultusunda davacıların destekten yoksun kalma tazminatı taleplerinin kabulüne karar verilmiştir. ......
Davacı'nın istemleri arasında kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ve yıllık izin ücretleri yer almaktadır. BK.’nun 344. Maddesi’nde, "muhik sebeplerden dolayı gerek işçi gerekse iş sahibi, bir ihbara lüzum olmaksızın her vakit akdi fesedebilir. Ezcümle, ahlaka müteallik sebeplerden dolayı yahut hüsnüniyet kaideleri noktasından iki taraftan birini artık akti icra etmemekte haklı gösteren her hal, muhik bir sebep teşkil eder. Bu gibi hallerin mevcudiyetini hakim taktir eder. Fakat işçinin kendi kusuru olmaksızın duçar olduğu nispeten kısa bir hastalığı yahut kısa müddetli biraskeri mükellefiyeti ifa etmesi, muhik sebep olarak kabul edilemez." hükmü, yine BK.’nun 345/1....
Mahkeme kararına dayanak teşkil eden bilirkişi raporunda vefat tarihinde 16 yaşında olan desteğin 18 yaşında çalışmaya başlayacağı, anne babasına bu tarihten itibaren destek olacağı, nihai olarak anne ve babasına ayrı ayrı %10 oranında gelirinden pay ayıracağı, gerekçesiyle destek tazminatı hesabı yapılmıştır. Anne babanın çocuklarından destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilecekleri süre, çocuğun kendi olanakları ile geçimini sağlayabilme imkanına kavuşması ile sınırlıdır. Rüşt yaşı, bu sürenin sonucu belirlemede kesin kriter olarak alınamaz....
Davacıların manevi tazminat istemleri, BK. 47. maddesi hükmüne dayanmaktadır. Sözü edilen maddede açıklıkla, “ölenin ailesine” manevi tazminat verilebileceği düzenlenmiştir. Şu durumda, ölenin ailesinin manevi zarar gördüğü yasa koyucu tarafından kabul ve benimsenmiştir. Ailenin, kişinin yaşamındaki önemli ve üstün yeri göz önünde tutulduğunda; ölüm halinde, geride kalan aile üyelerinin manevi tazminat isteminde bulunabilmeleri yaşam deneyi kurallarına da uygundur. Yasanın açık hükmü karşısında, ölenin çocukları, anne-babası ve kardeşleri; ölüm nedeniyle, ayrıca manevi zarara uğradıklarını kanıtlama yükümlülüğü altında dahi değillerdir. Açıklanan nedenler karşısında, mahkemenin ölenin kardeşleri olan davacılar ... ve ...’ın ölenin yokluğunu anlayacak ve idrak edebilecek yaşta olmamaları nedeniyle bu davacıların manevi tazminat istemlerinin reddine ilişkin gerekçesi yasanın açık hükmüne aykırılık oluşturmaktadır....
Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının hak edişlerinden tahsil edilen malullük, yaşılık, ölüm sigortası primlerindeki işveren hissesinin 5 puanlık kısmına isabet eden %5 tutarındaki Hazine yardımının davacıya iade edilmesi gerektiği, bu miktarında 14.404,93 TL olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 737,95 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 07.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. 983,95 H 246,00 PH 737,95 BK 16/01/2014 -...
Yargıtay 11.Hukuk Dairesi 2007 yılına kadar bir kısım kararlarında ölüm ile sonuçlanan trafik kazalarında destekten yoksun kalma tazminatı nedeni ile ZMSS'e başvurulması halinde tazminat miktarı tesbit edilirken zarar görenin müterafik kusuru oranında indirim yapılması gerektiği içtihat edilmişken bu tarihten sonraki bir kısım kararlarda davacıların 3.kişi olmaları nedeniyle miras hukukundan bağımsız olan destekten yoksun kalma tazminatı istemlerinde desteğin kusurunun tazminattan indirim neden olmaması ilkesi benimsenmiş, daha sonra 2008 ve 2009 yılında verilen kararlarda yine destekten yoksun kalma tazminatlarında mülga BK 44/1 maddesinin uygulanması gereğine değinilmiş, Dairenin bu yöndeki uygulaması iş bölümü nedeni ile bu nitelikteki davalarda görevinin sona erdiği 2009 yılına kadar devam etmiştir....
Süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla HUMK’nun 440-442. maddeleri uyarınca tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-)Temyiz ilamında bildirilen gerektirici nedenler karşısında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun değişik 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiç birine uygun olmayan davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan karar düzeltme istemleri reddedilmelidir. 2-)Davalının diğer karar düzeltme istemlerine gelince: Dava, idarece haksız elkoymadan kaynaklanan zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, dairemizce 11/10/2012 tarih 2011/12387 esas ve 2012/14931 karar sayılı ilamı ile onanmış ve davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur....
-TL ölüm tazminatının ödemen tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte tahsilini talep etmiştir. Davalı taraf herhangi bir cevap vermemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle TBK'nun 74. maddesi (BK m. 53) uyarınca ceza mahkemesi kararı ile bağlı değilse de, ceza mahkemesince kesinleşmiş maddi olgunun hukuk hakimini bağlamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 25,20 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna 23.12.2014 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde dahili davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle; desteğin kaza sırasında emniyet kemeri takmaması ölüm sonucunun meydana gelmesinde desteğin de müterafik kusuru olduğunu, bu durumda, hükmedilecek maddi tazminattan BK. 43 ve 44 (6098 Sayılı TBK 51. ve 52) maddeleri gereğince uygun bir miktarda hakkaniyet indirimi yapılarak sonucuna göre maddi tazminata karar verilmesi gereğine değinilmiştir. Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur....