Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince taleple bağlı kalınarak davacı eş için 53.500,00 TL ve davacı kız için 3.500,00 TL maddi tazminata hükmedilmekle birlikte, maddi zararın tespiti yönündeki talep ile ilgili hüküm kurulmamasının hatalı olduğunu, emsal kararlar uyarınca, davanın açılış tarihine göre tamamlanmış usuli işlem kabul edilerek "maddi zararın tespiti" yönünde karar verilmesi gerektiğini, aksi takdirde, bakiye maddi zararlarının tazmini için açılacak bir davada, zamanaşımı def'i ile karşı karşıya kalınacak ve bu durumun ciddi bir hak kaybına neden olacağını, davaya konu iş kazanın meydana gelmesinde davalı % 75 kusurlu bulunduğunu, davalının ödeyeceği tazminatın, kendisini ekonomik anlamda herhangi bir sıkıntıya sokmayacağını, ülkemizde satın alma gücü göz önünde bulundurularak manevi tazminat miktarlarının daha yüksek takdir edilmesi gerektiğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
meydana geliş şekli, tanık beyanları, otopsisi ve alınan iç organ örneklerinin histopatolojik tetkikinin bir bütün olarak değerlendirildiğinde çocuğun ölümünün akciğer enfeksiyonu (pnömoni) sonucu meydana gelmiş olduğunun kabulü gerektiği..” gerekçesiyle pnömoni sonucu gerçekleşmiş olduğunun bildirilmesi karşısında; önceden bir rahatsızlığı bulunmadığı beyan edilen çocuğun olayın öyküsü de değerlendirildiğinde araç içerisinde havasız kalması neticesinde tespit edilen nedenle ölümün meydana gelip gelmeyeceği, bu tip bir rahatsızlığın birden ortaya çıkarak ölüme neden olup olmayacağı, ölümün doğal nedenle meydana gelip gelmediği ile sanıkların çocuğu araç içerisinde bırakmaları şeklinde meydana gelen eylemleri ile ölüm arasında illiyet bağı kurulup kurulamayacağı hakkında Adli Tıp Üst Kurulundan görüş alındıktan sonra sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Kabule göre de; 2-Ölenin babasının amcası olduğu söylenen...
Davalı ... şirketi vekili, tazminat ödenmesinin ön şartının poliçeye konu sigortalının Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartlarında belirtilen bir kaza sonucunda vefat etmesi olduğunu, tazminatın ödenmesi için sadece kaza sonucu ölümün yeterli olmayıp, ölüm hadisesinin sebebi olan kazanın Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartlarında belirtilen bir kaza sonucu meydana gelmesi gerektiğini, hadisenin kaza sayılıp sayılmayacağı hususunun açıklığa kavuşturulması gerektiğini, temerrüde düşülmediğini, müteveffanın merdivenden düşmesine neden olan hadisenin oluş şeklinde parkinson, demans ya da alzheimer gibi nörolojik hastalığı tetikleyen unsur ise, bunun sonucu meydana gelen ölümün kaza olmadığından poliçe teminatı dışında olduğunu,......
Dava, 5510 sayılı Yasa'nın 20/3 fıkrası kapsamında davacıya murisi nedeniyle iş kazası meslek hastalığı sigorta kolundan ölüm geliri bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak ilamında belirtildiği şekilde, aksi kurum işleminin iptali ile ...'nın ölümü nedeniyle 17.01.2012 tarihinden itibaren davacıya gelir bağlanması gerektiğinin tespitine, karar verilmiştir....
e hitaben "ölümün benim elimden olacak" şeklinde sözler ile tehdit ettiğini, bir müddet sonra ikinci kez arayarak "bira şişesini attığımda korktunuz mu" şeklide söylediği sözlerini duyduklarını samimi olarak beyan etmeleri ve sanığın da, katılanları telefon ile aramadığını savunması karşısında; gerçeğin hiç bir kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması bakımından, katılanların kullanımında bulunan 0256 211 50 20 numaralı ev telefonunu, 17.04.2010 ve 18.04.2010 tarihlerinde arayan ve aranan numaraların tespiti ile sanığın, olay gecesinde katılanları telefon ile arayıp aramadığının kesin bir şekilde saptanmasından sonra toplanan delilere göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, katılanlar vekilinin itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca...
II.CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; olayda müvekkilinin kusuru olmadığını, davacının murisinin ölümünün başka iş yerlerindeki kötü çalışma koşullarından doğmuş olduğunu, müteveffanın başka yer çalışmalarının da bulunduğunu, ölümün meslek hastalığı sonucu meydana gelmediğini belirterek haksız ve yersiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III.İLK DERECE MAHKEME KARARI İlk derece mahkemesi kararında özetle; Adli Tıp raporunda açıkça murisin ölüm sebebinin tespit edildiği ve ölümün meslek hastalığı sonucu olmadığına karar verildiği gerekçesiyle davanın reddine, dair karar verilmiştir. IV.İSTİNAF A.İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf yoluna başvurmuştur. B.İstinaf Sebepleri: Davacı vekili özetle: Yargılama aşamasında Adli Tıp Kurumu 1....
tedbirin bulunmadığına, kazalı T7 kusurunun bulunmadığına dair kanaat bildirilmiştir. 07/05/2018 tarihli iş güvenliği uzmanı ve kalp ve iç hastalıkları uzmanı bilirkişilerden oluşan üç kişilik bilirkişi heyet raporunda, daha önce kalp rahatsızlığı ile ilgili hiç bir belirti olmaması göz önüne alındığında, olayın önlenemez bir olay olduğunun değerlendirildiği, ölümün iş yerinde gerçekleşmiş olması sebebiyle iş kazası olacağı ancak ölümün doğal yollarla gerçekleştiği kanaatine varıldığı, davalı işverenin olayda kusurunun olmadığı, hayatını kaybeden sigortalı T7 olayda kusurunun olmadığı, olayda kaçınılmazlıktan söz edilemeyeceği, olayın öngörülemez ve önlenemez bir olay olduğu, ölümün doğal yollarla gerçekleştiği kanaat ve sonucuna varıldığı bildirilmiştir. 08/10/2018 tarihli iş güvenliği uzmanı ve kalp damar cerrahı uzmanından oluşan üç kişilik bilirkişi heyet raporunda, dosyaya ilişkin olayın akışı içinde, davalı işverenin veya müteveffa T7 alabileceği veya aldırabilecekleri iş güvenliği...
Eğitim ve Araştırma Hastanesince düzenlenen 20.06.2014 tarihli ölüm belgesinde ölümün “Akut Pulmonar Emboli” sonucu meydana geldiğinin tespit edildiği nazara alınarak, mağdura ait ölüm belgesi, tıbbi dosyası ve yaralanmasına ait tüm tedavi evrakının Adli Tıp Kurumu İlgili İhtisas Dairesi'ne gönderilerek mağdurun ölümü ile sanığın eylemi arasında nedensellik bağı bulunup bulunmadığının tespiti bakımından rapor alındıktan sonra, sanığın eyleminin “Neticesi sebebiyle ağırlaşmış kasten yaralama” suçunun unsurlarını oluşturması ihtimali nedeniyle görev hususu da düşünülerek sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 2) Kabule göre; Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas- 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk...
ın sağ olup olmadığının tespiti için resmi kurumlardan araştırma yapılarak, gerekirse tanık dinlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 24.12.2015 gününde oybirliği ile karar verildi....
Ölümün tespitine ilişkin davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 24.01.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....