WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yetki itirazını kabul eden avukatın, icra dairesinde takibe devam edebilmesi için; MTS üzerinden “Yetki İtirazının Kabulü” seçeneğini seçerek işlem yapması gereklidir. Yetki ile birlikte borca itiraz edilmesi, bu şekilde işlem yapılmasına elgel olmayacaktır. Davacı vekilince bu yola gidilmemiş,itirazın iptali davası açılmış olup, bu itibarla mahkeme kararında usul ve hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir....

    Hukuk Dairesinin 2020/1169 Esas, 2020/2965 Karar ve 19.03.2020 tarihli ilamında borçlulara tebliğden önce yapılan borca itirazlarla ilgili olarak borçlunun tebliğden önce yaptığı itirazın geçerli olduğu, itiraz sebebiyle takibin durdurulduğu hususunun belirtildiğini, borca itiraz dilekçesinin tebliğden önce dahi olsa sonradan ödeme emrinin tebliği ile yapılan borca itirazların geçerli olduğunu, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu iddia ederek kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. İNCELEME VE GEREKÇE Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine karşı itirazın İİK'nın 67.maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir....

      Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin alacağını tahsil amacıyla borçlular hakkında ilamsız icra takibi başlattığını, borçlulara ödeme emri tebliğ olmadan vekilleri tarafından haricen borca itiraz edildiğini, İİK'nun 62/1 maddesi ve yerleşik Yargıtay kararları gereğince borçlulara tebliğin yasal zorunluluk olduğunu ve icra müdürlüğüne yaptıkları 25/06/2021 tarihli talep üzerine icra müdürlüğünce talepleri kabul edilerek borçlulara ödeme emrinin tebliğ edildiğini, ancak kanuna aykırı olarak aynı anda borçlular vekiline de ödeme emrinin tebliğ edildiğini, borçlu vekili tarafından 25/06/2021 tarihinde borca itiraz edildiğini, borçlulara yasal olarak tebliğ edildiği tarihten sonra gerek borçlular gerekse vekillerinin itiraz etmediklerini, borçlular tarafından itiraz olmadığından takibin kesinleştirilmesi taleplerinin icra müdürlüğünce ödeme emrinin tebliğ edilmediği dönemde dosyada bulunan borca itiraz...

      Somut olayda, davacı borçluların takibe konu borcun likit olmayıp mevcudiyeti ve miktarının yargılamaya muhtaç olduğu iddiası ve faize itirazı, İİK'nın 62. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup, takibin şekline göre, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesinde bildirilmelidir. İcra mahkemesince işin şikayet yoluyla çözümlenmesi mümkün olmadığından ilk derece mahkemesinin anılan iddialara ilişkin kabulü isabetlidir. Diğer taraftan, davacılar vekili dava dilekçesinde sair nedenlerin yanında, aynı taraflar arasında aynı alacağa ilişkin olarak İstanbul Anadolu 22....

      Hukuk Genel Kurulu’nun,19.11.2014 tarih ve 2013/12- 2240 E.-2014/929 K. sayılı kararında borçluların mirası reddetmeleri nedeniyle borçlu olmadıklarına yönelik iddialarının borca itiraz niteliğinde olduğu, itirazın ödeme emri tebliği üzerine yasal sürede yapılması ve imzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazların borca itiraz olarak kabulü gerektiği belirtilmiştir....

      İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri aleyhine kambiyo senedine özgü haciz başlatıldığını, yetki itirazında bulunduklarını, yetkili icra müdürlüğünün İstanbul Anadolu İcra Müdürlükleri olduğunu, ayrıca müvekkili şirkete ödememe protestosu çekilmediğini, takip talebinde belirtilen protesto masrafının anlaşılamadığını, ciranta hakkında protesto tebliğ edilmeden takip yapılamayacağını, takibe dayanak senedin taraflarına tebliğ edilmediğini, imzaya itiraz haklarını saklı tuttuklarını, senet aslının icra kasasına alınması gerektiğini, bono aslının icra takibinde yer almadığını, ödeme emri ekinde gönderilen bono suretinin tasdikli olmadığını, borca itiraz ettiklerini ayrıca istenen faizinde fahiş olduğunu söyleyerek yetki itirazının kabulüne, takibin ve ödeme emrinin iptaline, davalı aleyhine tazminata hükmedilmesini istemiştir....

      Dava, İİK'nun 67/1. maddesine dayalı itirazın iptali davası olup, davanın temelini oluşturan ilamsız icra takibinde alacaklı ... tarafından borçlu ........'den alacak talebinde bulunulmuş, adı geçen borçluya çıkarılan ödeme emrinin tebliğine rağmen 7 gün içinde itiraz edilmediğinden takip kesinleşmiştir. İtirazın iptali davasının koşullarından biri borçlunun, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde borca itiraz ederek takibin durmasını sağlamasıdır. Takip kesinleştikten sonra itirazın iptali davası açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. Somut olayda takibin kesinleşmesinden sonra takip borçlusunun ölmüş olması kesinleşen takibin mirasçılarına bildirilerek miras red edilmedikçe mirasçılar aleyhine yürütülmesi sonucunu doğurur. Süresinde itiraz edilmediğinden kesinleşmiş bir takipte sonradan borçlunun ölmesi halinde mirasçılarına yeniden ödeme emri çıkarılmasının hukuki dayanağı bulunmamaktadır....

        B.İstinaf Sebepleri Borçlu istinaf başvurusunda; yerel mahkemece icra dairesinin yetkisizliği şeklinde hüküm kurulduğunu ancak vekalet ücretinin eksik hesaplandığını, borçlunun yabancı uyruklu olduğunu ve başlatılan takibin iptali gerektiğini, senet aslının davacı tarafından icra dairesine sunulmadığını, bu sebeple söz konusu takibin usulüne uygun olarak yapılmadığını ve iptali gerektiğini, takibin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığını ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur. C....

          Sayılı davada öne sürmesi gerektiği, yetki itirazı yaptıktan sonra ayrı bir dava ile esasa yönelik borca itirazın öne sürülemeyeceği, kaldı ki Mahkememizin 2021/170 E. Sayılı dosyasında davacının yetki itirazının kabulüne karar verildiği ve takibin davacı yönünden yetkili icra dairesine gönderilmesine karar verildiği anlaşılmakla davacının davasının reddine" dair karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararında salt İİK'nın 50. maddesinin 2. Fıkrasına göre usul ve yasaya aykırı olarak hüküm kurulduğunu, dava dilekçesinde belirtilen esasa ilişkin itirazlar dikkate alınmayarak hatalı bir şekilde karar verildiğini, davaya konu takipte takip talebi ve ödeme emrinin usule ve yasaya aykırı düzenlendiğini ileri sürerek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

          Dairesi'nin 08/06/2017 tarih ve 2017/973 E. 2017/1060 K. sayılı kararı ile takibin mirasçılar hakkında 20.04.2015 tarihinde başlatıldığı, şikayetçi borçlulara ödeme emrinin 29.04.2015 tarihinde tebliğ edildiği, 04.05.2015 tarihinde mirasın reddinin tesbit ve tesciline karar verildiği, mirasın reddine ilişkin ilamın, takibin kesinleşmesinden sonra alınması nedeniyle, borçluların talebinin borca itiraz olarak nitelendirilmesinin yerinde olmadığı gerekçesi ile borçluların istinaf talebinin HMK'nun 353/1/b/3 maddesi gereğince kabulü ile....... Mahkemesi'nin 2016/1188 Esas-2017/29 Karar sayılı ilamının ortadan kaldırılmasına, şikayetin kabulüne ve ...... dosyası ile yapılan icra takibin davacı borçlular yönünden iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır....

            UYAP Entegrasyonu