üzerine takibin durdurulması ve hacizlerin fekkine dair 17.12.2018 tarihli karar alınmış ise de haklarında takibin devamına karar verilen borçluların ihtiyati haciz kararı gereğince uygulanan hacizlerin talep halinde ve masraf karşılığında yeniden uygulanmasına karar verildiği, davalı borçlu gerçek kişiler hakkında karar sonrasında aynı tarihli yani 17.12.2018 tarihinde takip talebi düzenlendiği, takip talebinde alacaklı bankanın 418.282,72 TL asıl alacak ve ferileri olmak üzere 470.327,14 TL alacağın tekerrür olmamak şartıyla ve 4.800,00 TL gayri nakdi kredi bedeliyle birlikte tahsilinin talep edildiği, davalı borçlu gerçek kişilere ödeme emrinin 21.12.2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilleri tarafından 28.12.2018 tarihli dilekçeyle ödeme emrinin 21.12.2018 tarihinde tebliğ alındığı belirtilmek suretiyle icra takibine ve borca itiraz ettikleri, davacı bankanın davalı borçluların 28.12.2018 tarihinden önce ödeme emri tebliğ edilmeden 20.12.2018 tarihinde iş bu itirazın iptali...
Somut uyuşmazlıkta; davacı, davalının doğalgaz kullanım bedelinin tahsiline yönelik İstanbul Anadolu Merkez Takip Sistemi üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça İcra Dairesi'nin yetkisine ve borca itiraz edildiği, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğu ileri sürerek takibe yapılan itirazın iptali talebinden bulunmuştur....
bulunmadığını, dolayısıyla davalı tarafa borcunun da bulunmadığını, takip dayanağı senedin icra kasasına teslim edilmediğini, müvekkiline ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, takipten 13.04.2021 tarihinde haberdar olunduğunu, ayrıca takip alacaklısının hangi takip yolunu seçtiğini takip talebinde bildirmediğini ileri sürerek ödeme emrine, takibe ve borca itirazlarının kabulü ile ödeme emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
E. sayılı icra takibini başlattığını, davalı-borçlunun ödeme emrinin kendisine tebliği üzerine 03.01.2023 tarihinde İcra Müdürlüğüne verdiği itiraz dilekçesi ile borcunun bulunmadığından bahisle borca ve yetkiye itiraz ettiğini, takibin durdurulduğunu belirterek davalı-borçlu şirketin yetki ve borca yönelik itirazının iptaline, haksız ve kötü niyetli olarak borca itiraz eden davalı-borçlu şirketten fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak ve %20’den aşağı olmamak üzere icra-inkâr tazminatı alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle davanın yetkili mahkeme olan ... mahkemeleri ve icra dairelerinde görülmesi gerekirken yetkisiz .......
Bonoya dayalı takip, genel yetkili yer olan borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesinde (HMK. 6. md.), bonoda öngörülen ödeme yerinde (6102 Sayılı TTK'nın 777/3. maddesine göre ödeme yeri gösterilmeyen bonoda, ödeme yeri olarak düzenlenme yeri kabul edilir) (HMK. 10. md.) ve ayrıca İİK'nın 50/1. maddesi uyarınca bononun düzenlendiği yerdeki icra dairesinde yapılabilir. Takip dayanağı bono üzerinde düzenleme yerinin Bakırköy olduğunun yazılı olduğu ve yukarıda yazılı yetki kurallarına ilk derece mahkemesi kararında da değinildiği halde takipte Bakırköy İcra Dairesi yetkili olmasına karşın, yetki itirazının reddi gerekirken, gerekçe ve varılan sonuç bakımından çelişki oluşturacak şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Diğer taraftan davacının yetki itirazın tıpkı imzaya ve borca itiraz gibi İİK'nın 169/a-1. ve 170/2. Maddeleri gereğince duruşmalı olarak incelenmesi gerekirken, dosya üzerinde yapılan inceleme ile davanın karara bağlanması da doğru değildir....
yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, alacaklının icra mahkemesine yaptığı başvuruda, borçlunun icra dairesi nezdinde borca itirazı olmadığını, sadece yetkiye itiraz ettiği halde, icra müdürü tarafından takibin borca ve yetkiye itiraz nedeniyle durdurulduğunu ileri sürerek, borca itiraz nedeniyle takibin durdurulması işleminin iptalini ve borçlunun yetki itirazının kaldırılmasını istediği, mahkemece, yetkiye ve borca itiraz nedeniyle takibin durdurulması işlemi usul ve yasaya uygun olduğundan şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....
İcra Müdürlüğü'nün 2018/23955 esas sayılı dosyasından tarafına örnek no 7 sayılı ilamsız takiplerde ödeme emrinin tebliğ edildiğini, süresinde 15/08/2019 tarihinde itiraz ettiğini, takibin durdurulmasına karar verildiğini, alacaklı vekili tarafından yetki itirazı nedeniyle dosyanın Amasra İcra Müdürlüğü'ne gönderilmiş olduğunu, müvekkilinin uzun süredir rahatsızlığından dolayı Ankara İli'ne tedaviye gittiğini, Ağustos ayında Amasra İcra Müdürlüğü'nün 2019/38 esas sayılı dosyasından tarafına ödeme emri gönderilmiş olduğunu, Ankara'da bulunması nedeniyle ödeme emrinin muhtarlığa bırakılmış olduğunu ve ödeme emrinden 25/09/2019 tarihinde haberdar olduğunu, bu sebeple; şikayetinin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın, İstanbul 18....
SAVUNMA; Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; Muş İcra Müdürlüğü’nün 2021/5941 Esas sayılı dosyasında borçlular tarafından 24.12.2021 tarihinde açılan dava ile yetkiye, senet içeriğindeki yazıya,borca ve ferilerine itiraz edildiğini, kambiyo senedine dayalı dava ya da takiplerde, kesin yetki kuralı bulunmadığını, bu nedenle kambiyo senetlerinde yetki kaydı konulması suretiyle yetkili mahkemenin taraflarca kararlaştırıldığını, Muş İcra Müdürlüğü’nün 2021/5941 Esas sayılı dosyası ile ödeme emrinin usulüne uygun bir şekilde borçlulara tebliğe çıkarıldığını, davacılar vekilinin ödeme emrinin davacı müvekkillerine 23.12.2021 tarihinde tebliğ edildiğini belirttiğini, fakat ödeme emrinin borçlu şirket T1 San. Ve Tic. Ltd....
ne ise, ödeme emrinin ikametgahı olan ... adresinde 18.12.2014 tarihinde tebliğ edildiği, takibin, adı geçen borçlu yönünden, itiraz tarihi olan 24.12.2014 tarihinden önce kesinleştiği, dolayısıyla ... İcra Dairesinin yetkisinin de kesinleştiği anlaşılmaktadır. Bu durumda takibin yapıldığı ... İcra Dairesi borçlu ... Yapı Tasarım İnş. San.ve Tic.Ltd.Şti.'in ikametgahındaki ve onun için genel yetkili icra dairesi olduğundan, borçlu ...'ın yetkiye yönelik itirazı, yukarıda anılan yasa hükümleri uyarınca yerinde değildir. O halde, mahkemece, yetki itirazının reddi ile borçlunun esasa ilişkin itirazının incelenmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile yetki itirazının kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....