Davacı şirketin davalıya verdiği hizmetin niteliği konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmakta ise de davacı şirket tarafından dosyaya sunulan sözleşmede danışmanlık hizmetinin verildiği görüldüğü, her ne kadar sözleşmede davalı taraf olarak görünmese de sözleşmenin tarafı olan ... tarafından davacıya ödeme yapıldığı, yapılan ödemenin davalının bakiyesinden düşüldüğü, davalı tarafından da davacıya bir kısım ödemelerin yapıldığı görülmektedir. Yine mahkememizce davacının güvenlik hizmeti verip veremeyeceği valilikten sorulmuş; valilik cevabında davacının güvenlik hizmeti vermesinin mümkün olmadığı belirtilmiştir. Dosyaya davalı şirketin BA formları celbedilmiş dava konusu faturaların davalı tarafından BA formlarında ilgili vergi dairesine bildirildiği görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bölge Adliye Mahkemesi DAVA TÜRÜ : ALACAK (SOSYAL GÜVENLİK HUKUKUNDAN KAYNAKLANAN) Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 20.01.2017 tarihli ve 2017/1 sayılı kararı, 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2017 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 6723 sayılı Kanun 23.07.2016 tarih ve 29779 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe girmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun anılan kararına göre, sosyal güvenlik mevzuatı kapsamında kurum aleyhine açılan alacak ve tespit davaları sonucu verilen hüküm ve kararların temyiz incelemesi, Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin görev alanı içerisine girmektedir....
Bu nedenle sigortalı-işveren-Kurum arasında kamu hukukundan kaynaklanan bir ilişki söz konusudur. Kamu hukuku içinde yer alan sosyal güvenlik hukuku, bir kamu hizmetinin yürütümünü düzenlediği için aynı zamanda “ idare hukukunun da” bir parçasıdır. Özel hukukla bağını sınırlı olarak korumuştur. Kendi kamu hukukundan kaynaklanan yapısına uygun medeni ve borçlar hukuku ilkelerinden de yararlanmaktadır. Prim, sosyal sigortaların temeli olup;çeşitli sosyal risklere karşı bireylerin ekonomik açıdan güvenliğini karşılama amacıyla alınmaktadır. Sosyal risklerin gerçekleşmesi halinde sigortalıya yapılacak yardımların karşılığı olmak üzere, zorunlu olarak sigortalı adına ve hesabına Sosyal Güvenlik Kurumu'na ödenen işçi, işveren ve devlet katkısından oluşan parasal bir kaynaktır. Primin hukuki niteliği üzerinde öğretide farklı görüşler bulunmaktadır....
İcra Müdürlüğünün 2020/4240 esas sayılı dosyasında müvekkili aleyhine takip başlatıldığını, ödeme emrinin müvekkiline usulsüz tebliğ edildiğini, takipten 19.03.2020 tarihinde haberdar olduklarını, ödeme emrinin TK 21....
açık olduğundan, gerek yapılandırma sırasında gerek söz konusu taksitlerin vade tarihlerinde borçlu şirketle ilişkisi bulunmayan davacının söz konusu borçlar nedeniyle sorumlu tutularak adına düzenlenen ödeme emrinin …tarih ve …sayılı vergi inceleme raporundan kaynaklanan kısmında da hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davalı idarenin istinaf başvurusunun reddine, davacının istinaf başvurusunun kabulüne, Mahkeme kararının, davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasının kaldırılmasına, bu kısım yönünden davanın kabulüne, dava konusu …sayılı ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir....
Şti'nin müdürü olması nedeniyle 2016/39053 takip numaralı, 17.10.2018 tarihli ve 113.478,78 TL bedelli ödeme emirleri gönderildiğini, ödeme emrinin müvekkili T1 22.10.2018 tarihinde tebliğ edildiğini, aynı ödeme emrinin müvekkili Alper Alpaydın'a ise 30.10.2018 tarihinde tebliğ edildiğini, bu ödeme emrinin müvekkili tarafından iptali amacıyla 01.11.2018 tarihinde başvuru yapıldığını, davalı kurum tarafından taleplerinin red edildiğini, ödeme emirlerinin usule aykırı olduğunu, davaya konu olan alacağın müvekkilleri açısından zamanaşımına uğradığını, bu nedenle müvekkilleri tarafından tahsilinin mümkün olmadığını, tüm bu sebeplerle gönderilen ödeme emirlerinin iptali ile müvekillerinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı kurum vekili vermiş olduğu 01/02/2019 tarihli cevap dilekçesinde; Entrans Lojistik Hizm. Ve Taş....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 18/11/2021 NUMARASI : 2021/82 E., 2021/44 K., DAVA KONUSU : espit (Sosyal Güvenlik Hukukundan Kaynaklanan) KARAR : GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : İDDİANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacı hakkında davalı kurum tarafından 0141507 sicil numaralı iş yerinden 2019/018361 takip numaralı ödeme emri ile 2002/08 dönemine ait 635.00 TL asıl alacak, 9.652,52 TL gecikme zammı olmak üzere 10.287,52 TL tahsili için takip başlatıldığını, kuruma yapmış oldukları itirazın reddedildiğini, dava konusu borcun zamanaşımına uğradığını belirterek, Ulucanlar Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından gönderilen 2019/018361 takip numaralı ödeme emirinin iptaline, borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMANIN ÖZETİ: Davalı kurum vekili cevap dilekçesinde özetle, kurum işleminin yerinde olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Dairesinin 2019/542 esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde ; 10/01/2019 tarihinde başlatılan ilansız icra takibinde 4.391,14 TL tedavi masrafı,2.197,80 TL faiz olmak üzere toplam 6.588,94 TL den ibaret ödeme emrinin davalı borçluya 24/01/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 29/01/2019 tarihinde borca, faize ve faiz oranına itiraz ettiği anlaşılmaktadır. 2004 sayılı İİK'nun 67.maddesi gereğince itirazın alacaklı vekiline tebliğine ilişkin bir evrak bulunmadığından davanın bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde 02/04/2019 tarihinde açıldığı saptanmıştır....
Hukuk Dairesinin temel görevi 22 Ocak 2015 tarih ve 29244 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19 Ocak 2015 tarih ve 8 sayılı Kararında belirtildiği üzere “Sosyal Güvenlik Hukuku”ndan kaynaklanan davalarla sınırlıdır. Dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu: Yerel mahkeme kararındaki niteleme ve temyizin kapsamı dikkate alındığında uyuşmazlık, iş hukukundan kaynaklanan tespit isteğine ilişkin olup, tanımlanan niteliği ile Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin görev alanına girdiği düşünülmektedir. 11 Nisan 2015 tarih ve 29323 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6644 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60. maddesi uyarınca görevli Yargıtay Dairesinin belirlenebilmesi için dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dava dosyasının HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULUNA GÖNDERİLMESİNE, 26.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir. İİK'nin 62/1 maddesi hükmü uyarınca, itiraz etmek isteyen takip borçlusu, itirazını ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. İİK'nin 66/1 maddesi hükmüne göre ise, süresi içinde yapılan itiraz takibi durdurur. Takip dosyasına bakıldığında, ödeme emrinin davalı borçluya 13/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin de itiraz dilekçesini 21/02/2020 tarihinde icra dairesine bildirdiği görülmüştür. Bunun üzerine, icra dairesince 04/06/2021 tarihli karar tensip tutanağı ile, davalının itirazının yasal süresinden sonra (8. gün) yapıldığından itirazın reddi ile takibin devamına karar verildiği anlaşılmaktadır....