ve 150/a maddeleri gereğince ödeme emrine itiraz hakkında uygulanması gereken aynı Kanunun 62. maddesinde; "itiraz etmek isteyen borçlu, itirazını ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak İcra Dairesine bildirmeye mecburdur" hükmüne yer verilmiştir....
nın 150. maddesi uyarınca; kendisine ödeme emri gönderilen borçlu veya üçüncü kişi, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabilir. İİK.'nın 150/a maddesinde de "Ödeme emrine itiraz hakkında 62'den 72. maddeye kadar olan hükümler uygulanır" düzenlemesi bulunmaktadır.Açıklanan yasa maddeleri gereğince takibe itiraz etmek isteyen borçlu, İİK.'nın 62.maddesine göre itirazını ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. Borçlunun, borca itiraz niteliğindeki mükerrer takip yapıldığına ilişkin itirazını da ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde icra dairesine bildirmesi gerekmekte olup, icra dairesi yerine icra mahkemesine başvurması hukuki bir sonuç doğurmaz. (Yargıtay 12....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2014/333-951 sayılı kararı ile senet aslının icra müdürlüğü kasasında olmadığından, şikayetçi borçluya gönderilen ödeme emrinin iptaline, sair itirazlar hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği ve bu karar üzerine, icra müdürlüğünce yeni ödeme emri hazırlanarak şikayetçi borçlu ...'e 10.02.2015 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. İcra mahkemesi kararlarının infazı için kesinleşmesini zorunlu kılan yasal bir düzenleme mevcut değildir. Bu nedenle, şikayet üzerine icra mahkemesince verilen ödeme emrinin iptali kararının ardından borçluya yeni ödeme emri gönderilebilir. Yeni ödeme emrinin tebliği ile birlikte borçlunun itiraz ve şikayet hakkı yeniden doğar....
İcra Müdürlüğünce 20/04/2021 tarihinde düzenlenen e-imzalı ödeme emrinin 28/04/2021 tarihinde davalıya tebliği üzerine, davalı tarafça yasal süresi içinde takibe itiraz edilmiş ve icra müdürlüğünün şikayete konu 03/05/2021 tarihli kararı ile takip durdurularak, hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir. Takip dosyası kapsamında, takibe konu borcun TL'sı karşılığının yazılı olmadığı ödeme emri bulunmamaktadır. Dolayısıyla, davalıya tebliğ edilen ödeme emirleri İİK'nın 58. maddesi uyarınca usulüne uygun şekilde düzenlenmiş olup, yabancı para alacağının Türk Lirası karşılığını içermektedir. Davacı vekilinin takip dosyasında ödeme emrinin tebliğ edildiği 14/04/2021 tarihinden sonra davalıya yeniden ödeme emri gönderilmesi talebinin bulunmadığı açıktır. Bu durumda, usulüne uygun biçimde ödeme emri tebliğ edildikten sonra icra müdürlüğünce talep olmaksızın, davalıya yeniden ödeme emrinin gönderilmesi, davalıya bir hak bahşetmeyecektir....
Borçlunun şikayet yoluyla icra mahkemesine yaptığı başvuruda, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, kira sözleşmesinin 2 yıl süreli olduğunu, ödeme emrinde borca itiraz süresi 7 gün, ödeme süresi 30 gün olarak belirlenmesi gerekirken, itiraz süresi 3 gün ödeme süresi 6 gün olarak belirtildiğini, ödeme emrinin usulsüz düzenlendiğini ileri sürerek ödeme emrinin iptalini talep ettiği, mahkemece istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. İcra takibinin esasını takip talebi ve buna uygun düzenlenerek borçluya tebliğ edilen ödeme emri oluşturur. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun takip talebi ve muhtevası başlıklı 58. maddesinin 5. bendinde “Takip yollarından hangisinin seçildiği;” hükmü yer almaktadır. İİK'nun 58/5. maddesinde yer alan düzenleme uyarınca takip talebinde takip yollarından hangisinin seçildiğinin açıkça belirtilmesi gerekir....
Mahkemece; borçlunun ilamsız icra takibine yedi günlük itiraz süresi içinde itiraz etmediği bu nedenle alacaklı davacının itirazın iptali davası açmasında menfaati bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.İlamsız icra takiplerinde ödeme emrine itiraz süresi yedi gündür. Bu süre, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği tarihten itibaren başlar. Borçlu yedi gün içinde ödeme emrine itiraz etmez ise, ödeme emri ve icra takibi kesinleşir. Ödeme emri tebliği usulsüz ise, ödeme emrinin tebliğ edildiği tarih, borçlunun usulsüz tebliği öğrendiğini bildirdiği tarihtir ve yedi günlük normal itiraz süresi bu tarihten itibaren başlar. Somut olayda; ödeme emri 30.11.2010 tarihinde davalının işçisine tebliğ edilmiş, davalı 08.12.2010 günü, ödeme emrinin tebliğini izleyen 8. gün itirazını yapmıştır. Davalı itirazını yedi günlük itiraz süresi içinde yapmamıştır. Ancak davalıya yapılan ödeme emri tebliği usulsüzdür....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece Mahkemesince; "İstanbul Anadolu 10 İcra Müdürlüğü 2019/24364 E sayılı dosyası incelendiğinde aile mahkemesi tarafından verilen tedbir nafakası ara kararının takibe dayanak yapılarak ilamsız takip başlatıldığı ödeme emri tebliğ edildiği ve süresinde davacı tarafından itiraz edilerek takibin durdurulduğu, ilamsız takiplerde ödeme emrinin asile çıkarılması esas ise de bir kişinin vekille temsil edildiği icra dosyası içerisinden anlaşılıyorsa ödeme emrinin vekile yapılması gerekeceği, böyle bir durumda asile yapılan tebligat yok hükmünde olduğu, somut olayda vekille temsil edildiği takibe dayanak aile mahkemesi ara kararından belli olan davacı borçlunun vekiline çıkarılan tebligatta bir usulsüzlük görülmediği, ödeme emrinde icra dairesinin İBAN ve hemen öderseniz şeklinde yapılan hesaplamaların son Yargıtay içtihatlarına göre düzeltilebilir eksiklik olarak kabul edildiğinden iptal sebebi sayılmadığı, ödeme emrinin düzenlenmesinden icra müdürlüğü...
Dosya kapsamı incelendiğinde, dava dışı kooperatif adına düzenlenen 2003/11-2004/9 dönemleri arasına ilişkin prim borçlarını içeren ödeme emrine ait tebliğ evrakı davacı adına düzenlenmek suretiyle davacıya tebliğ edildiği, usulsüz düzenlenen bu ödeme emrinin iptali için açılan işbu davada mahkemece, ödeme emrinde dava dışı kooperatifin adının yazması, davacıyı şahsi olarak borçlu gösteren bir ödeme emrinin bulunmaması, sadece tebligat evrakında isminin yer alması dolayısıyla ödeme emirleri hukuka uygun olmadığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, söz konusu hüküm yanılgılı değerlendirmeye dayalıdır. 6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya...
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya itiraz ve İİK'nın 169/a maddesi uyarınca borca itiraz istemine ilişkindir. İİK'nın 168/5. maddesi uyarınca, itiraz süresinin başlaması için borçluya ödeme emrinin tebliğ edilmesi zorunlu olup, ödeme emri tebliğ edilmeden borçlunun takibi öğrenmiş olması itiraz süresini başlatmaz. Öğrenme ile sürenin başlayabilmesi için borçluya usulsüz de olsa tebliğ edilmiş bir ödeme emrinin bulunması gerekir. Böyle bir durumda, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereği öğrenme tarihi tebliğ tarihi kabul edileceğinden, itiraz süresi de bu tarihten itibaren başlayacaktır. Somut olayda, davacılar adına çıkarılan ödeme emrinin 20/09/2019 ve 21/10/2019 tarihlerinde bila tebliğ iade edildiği, borca itiraz dilekçesinin verildiği 23/09/2019 tarihinde davacılara ödeme emrinin tebliğ edilmediği, ödeme emrinin davacılar vekili Av. T2 18/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği tartışmasızdır....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili T3'e çıkartılan ödeme emrinin 24/06/2020 tarihinde tebliğ edildiğini, 29/06/2020 tarihinde vekaletname sunarak itiraz ettiklerini, ayrıca ikinci ödeme emrinin vekil olarak kendisine değil asile çıkartılmasının davanın konusu olmamakla birlikte hukuk dışı olduğunu, müvekkili T3'e yeniden ödeme emri gönderildiği, Didem ve T4 de ödeme emri gönderildiğini, süresi içerisinde 30/09/2020 tarihinde itiraz ettiklerini, ödeme emrinin müvekkillerinin her birine tebliğ edildiğini söyleyerek davanın reddini istemitir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; "Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; Davacı alacaklı tarafça, borçlular T3 ve Edip Öz hakkında 19/06/2020 tarihinde İstanbul Anadolu 21....