Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece 09/03/2020 gün, 2019/553 Esas-2020/175 karar sayılı kararı ile "Şikayetçi tarafın takibin iptali talebinin ve örnek no:10 ödeme emrinin iptali yönündeki talebinin:Hukuki yarar yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE, Örnek no:12 ödeme emrinin iptaline " karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde dosyada iki ayrı ödeme emri olduğunu, kendilerine tebliğ edilmeyen ödeme emrinin takip talebine aykırı bulunduğunu, bu hususun süresiz şikayete konu olduğunu,takip yolunun kambiyo senetlerine özgü iflas yolu olarak kanuna aykırı şekilde değiştirildiğini, davacının İİK nun 43. Maddesi kapsamında iflasa tabi kişilerden olmadığını,yeni takip yoluna ilişkin ödeme emrinin davacıya gönderilmediğini,bonodaki nakten kaydının silindiğini bonoda tahrifat olduğunu beyanla takibin ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

İcra Hukuk Mahkemesinin 19/10/2018 tarihli 2018/873 esas 2018/842 sayılı ilamıyla ödeme emrinin iptaline karar verildiğini, bu kararın 26/11/2018 tarihinde kesinleştiğini, alacaklı vekilini tarafından icra takibinin Kahramanmaraş İcra Müdürlüğünün 2018/63899 esasına gönderildiğini, Gaziantep İcra Müdürlüğünün ödeme emrinin iptal edildiğinden, yeniden ödeme emri hazırlanarak tebliğ edildikten sonra takibin gönderilmesi gerekirken ortada geçerli bir ödeme emri yokken takibin gönderilmesinde ve iptal edilen ödeme emrinin baz alınarak Kahramanmaraş İcra Müdürlüğü tarafından takip başlatılmasında usule uyarlığın olmadığını, ödeme emrinin iptali istemiyle açılan şikayet davasında borçlu müvekkil vekil ile temsil edildiğini, Gaziantep 2....

Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacıya... mirasçısı olarak 2012/13217 takip numaralı ödeme emrinin çıkartıldığı, davacının da belirtilen ödeme emrinin iptaline ilişkin olarak ödeme emirinin iptali davası açtığı anlaşılmaktadır. 6100 sayılı H.M.K.'nın 26/1 maddesine aykırı olarak davacının 2012/13217 takip numaralı ödeme emrinin iptali talebi aşılarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 02.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Mahkemece ödeme emrinin zamanaşımı nedeniyle iptali kararı yerinde ise de ödeme emrinin sadece davacıya ait olmadığı, şirketin de borçlu gösterilmesi nedeniyle sadece davacı yönünden iptali yerine, her ikisi yönünden de ödeme emrinin iptaline dair hüküm kurulduğundan, karar usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 1. maddesinin silinerek, yerine; “Davanın kabulüne, davacıya davalı Kurum tarafından 2012/042044 takip numaralı dosyasından gönderilen ödeme emrinin davacı yönünden iptaline” sözcüklerinin yazılmasına, hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 22.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      İlk derece mahkemesi kararında; takip talebinde her hangi bir dayanak belgeden söz edilmediğinden dayanak belge eklenmemesinin ödeme emrinin iptali sebebi olmayacağı, ayrıca asıl alacak miktarında çelişki olmadığı 87.515,77 TL lik miktarın asıl alacak miktarı, 93.929,38 TL lik miktarın da işlemiş faizler ve ferileriyle birlikte toplam istenen miktar olduğu buna dayalı ödeme emrinin iptali sebebinin bulunmadığı ancak ödeme emrinde alacaklının ve kanuni temsilcisinin yerleşim yeri bulunmadığından bu durumun ödeme emrinin iptali sebebi olduğu belirtilerek bu gerekçeyle ödeme emrinin iptaline ve ödeme emrinin alacaklının ve kanuni temsilcisinin şöhret ve yerleşim yeri, vergi kimlik numarası, banka hesap numarası belirtilmek suretiyle yeniden düzenlenmesine karar verilmiştir....

      Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davaya konu takip nolu ödeme emrinin davacıya 19/07/2000 tarihinde tebliğ edildiği, takip numaralı ödeme emrinin prim borcuna ilişkin olup 1997/6 ila 2000/1 dönem borçlurını içerdiği, davacının almakta olduğu aylığın 1/3'ü üzerine Kurum'un 25/06/2015 tarih sayılı yazısıyla haciz konulduğu, davacının ödeme emrinin iptali ve menfi tespit istemli davasını 03/07/2015 tarihinde açtığı, davacının temyiz talebinde takip numaralı ödeme emri ile hacze konu takip numaralı ödeme emirlerinin aynı olduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece takip numaralı ödeme emrinin takip numarasıyla aynı içerikli bir takip olup olmadığının ve mezkur ödeme emirinin davacıya tebliğ edilip edilmediğinin araştırılmadan davanın hakdüşürücü süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle reddedilmesi hatalı olmuştur....

        Dava, kaynağını İİK.nun 67.maddesinden alan itirazın iptali davasıdır. İtirazın iptali davasının açılabilmesi için geçerli bir ilamsız icra takibi yapılmış olması ve ödeme emrine süresi içinde yapılmış geçerli bir itirazın bulunması gerekir. Somut olayda, ... İcra Müdürlüğü'nün 2012/1777 Esas sayılı ilamsız takipte ödeme emri davalılara tebliğ edilmiş, davalılar süresinde itiraz ederek takibin durdurulmasını istemiş, ayrıca... İcra Hukuk Mahkemesi’ne şikayet yolu ile başvurarak ödeme emrinin usulüne uygun olmadığından ödeme emrinin iptalini talep etmiştir. ...İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2012/46 Esas -2013/10 Kararı ile şikayetin kabulü ile borçlu davalılara gönderilen ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir. Bunun üzerine davacı alacaklı vekilinin 11.04.2013 tarihli talebi uyarınca icra dairesince borçlulara yeniden ödeme emri gönderilmiş, bu ödeme emrine süresi içinde itiraz edilerek icra takibi durdurulmuş ve eldeki bu dava açılmıştır....

          Ödeme emrinin iptali talebi yönünden yapılan incelemede; Ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkin şikayete dair hiçbir karar verilmediği ileri sürülmüş ise de, mahkemece talepler hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmaksızın davanın süre yönünden reddine karar verildiği görüldüğünden, gerek ödeme emrinin iptali, gerekse meskeniyet şikayetine dayalı olarak haczin kaldırılması talebi yönünden davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiğinin kabulü gerekmektedir. Bu nedenle ödeme emrinin iptali talebi yönünden hiçbir karar verilmediğine yönelik istinaf başvurusunun yerinde olmadığı görülmüştür. Davacı tarafça her ne kadar ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu ileri sürülerek ödeme emrinin iptali talep edilmiş ise de, davacının İİK'nın 103 maddesi uyarınca gönderilen davet kağıdı ile takipten haberdar olduğu açıktır. Davacı tarafça buna ilişkin tebligatın usulsüzlüğü de ileri sürülmemiştir....

          Sayılı kararıyla takibe dayanak belge sureti eklenmediğinden istemin kabulüne, 19.12.2012 tarihinde tebliğ edilen ödeme emrinin iptaline karar verildiği 16.04.2013 tarihinde borçluya yeni ödeme emri tebliğ edildiği, borçlunun yasal sürede itiraz etmediği anlaşılmıştır. Önce gönderilen ödeme emrinin icra mahkemesince iptali üzerine, yeni ödeme emri tebliğ edilmiş olup, önceki ödeme emri ve buna ilişkin borca itiraz hükümsüz kalmıştır. Bu sebeple 16.04.2013 tarihinde yeni ödeme emrinin tebliği ile beraber süresinde borca itiraz edilmesi, tebligata ve ödeme emrine ilişkin şikayetler varsa bunların ileri sürülmesi gerekmektedir. Aksi takdirde önceki ödeme emrine itiraz üzerine takip durmaya devam etmez ve yeni ödeme emrine itiraz edilmemesi üzerine takibe devam edilir. Ancak 16.04.2013 tarihinde yeni ödeme emrinin tebliğinden sonra borçlu tarafından süresinde borca itiraz edilmediği ve herhangi bir şikayet yoluna başvurulmadığı anlaşılmaktadır....

            Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketinin 2010 ve 2011 yıllarının muhtelif dönemlerine ait vergi borçlarının müşterek ve müteselsil borçlu sıfatıyla davacıdan tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin 238.593,62 TL'lik kısmının iptali istemiyle eldeki davanın açıldığı, davalı idarenin 20/02/2019 tarihli dilekçesi ile işbu dava konusu … tarih ve … takip nolu ödeme emrinde yer alan 9136 kodlu 5.983,58 TL petrol katılım payından davacının müteselsil sorumlu olmadığının anlaşıldığı ancak ödeme emrinin sadece bu kaleminin iptalinin mümkün olmaması nedeniyle ödeme emrinin tamamının sistem üzerinden terkin edilerek 9136 kodlu petrol katılım payının yer almadığı 19/12/2018 tarih ve … takip nolu yeni ödeme emri düzenlendiğine ve davacıya tebliğ edildiğine, davacının yeni tebliğ edilen ödeme emrinin iptali istemiyle de dava açtığına ilişkin beyanda bulunduğu; aynı vergi, dönem ve tutarlara ilişkin olduğu anlaşılan ikinci ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davada verilen kararın da Dairemizin 2020/801...

              UYAP Entegrasyonu