"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali ve tahliye Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali ve tahliye davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve tahliye istemine ilişkindir....
İcra Müdürlüğünün 2021/706 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, borçlulara ödeme emri tebliğ edilmeden borçluların takibe itiraz ettiklerini, ödeme emrinin 25.01.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, borçluların ise 21.01.2021 tarihinde borca itiraz ettiklerini, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yapılmış bir itiraz olmadığını, takibin kesinleşmesi nedeniyle haciz talep ettiklerini, ancak icra müdürlüğünün 10.02.2021 tarihli kararı ile taleplerinin reddedildiğini, emsal Yargıtay kararları gereğince, borçluların haricen takibi öğrenip icra dairesine itiraz etmesinin hukuki sonuç doğurmayacağını beyan ederek 10.02.2021 tarihli müdürlük kararının iptali ile borçlular hakkındaki haciz taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi K A R A R Dava konusu olan 2009/10148 takip no’lu ödeme emrinin, davacı işyerinde yapılan asgari işçilikten dolayı tahakkuk ettirilen prim borcundan doğduğu anlaşıldığından; Davalı Kurumdan, a) Dava konusu ödeme emrinin dayanağı olan asgari işçilikten dolayı tahakkuk ettirilen prim borcunun davacıya tebliğ edilip edilmediği, davacının süresinde bu borca itiraz edip etmediği, itiraz etmişse ne karar verildiğinin sorulması ve buna ilişkin belgelerin getirtilmesi, b) Dava konusu olan 2009/... takip no’lu ödeme emrinin davacıya tebliğ edildiğini gösteren tebligat belgesinin ilgili Kurumdan getirtilmesi, c) Temin edilen belgeler eklendikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 29/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İİK 'nun 62/1. maddesinde; “İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur” hükmü yer almakla birlikte borçluya “ödeme emri tebliğ edilemese” bile, alacaklının anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesi mevcut bulunduğu sürece borçluya ödeme emrinin tebliğ edilmemesi şikayet ve itirazda bulunmasına engel teşkil etmez. Kaldı ki borçluya müdürlükçe çıkarılıp bila tebliğ iade edilen ödeme emri bulunmaktadır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ; Mahkemece, ödeme emrinin tebliğ işleminin usulsüz olduğu iddiasının “şikayet” niteliğinde olup, İİK’nun 16/1. maddesi gereğince, şikayetin, öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede yapılmasının zorunlu olduğu, (HGK. 05.06.1991 tarih ve 1991/12- 258 E., 1991/344 K.) borçluya İİK. 54 maddesi uyarınca muhtıra ve ödeme emrinin 12/05/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 14/07/2019 tarihinde açıldığından usulsüz tebliğ şikayetinin süresinde olmadığı, imzaya ve borca itirazın davacı vekili tarafından 14/07/2019 tarihinde gerçekleştirildiği ve davacı tarafından ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayeti yerinde görülmediğinden, ödeme emri tebliğinden itibaren 5 günlük yasal süre içerisinde itiraz edilmediğinden borca ve imzaya itirazların süre aşımı nedeniyle reddine karar vermiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2008/5507 Esas sayılı dosyası ile davalı hakkında alacaklarının tahsili için başlattıkları ilamsız icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, hakkında başlatılan icra takibine karşı hem yetkiye ve borca itiraz dilekçesi verdiğini hem de icra hukuk mahkemesinde şikayet yoluna başvurduğunu, şikayetinin kabulü ile ödeme emrinin iptaline karar verildiğini, yeniden çıkartılan ödeme emrine karşı da yetkiye ve borca itiraz ettiğini, davacı tarafından itirazın iptali davası açıldığını, ancak daha sonra davacının yetki itirazını kabul ederek dosyasının ... İcra Müdürlüğüne gönderilmesini istediğini, ... 2....
Somut olay incelendiğinde, davacıya gönderilen 3 ayrı ödeme ermininde idari para cezasına ilişkin olduğu, bunlardan .../... nolu ödeme emrinin 2012/5 dönemine ait 15957,00 TL asıl ve 1634,95 TL gecikme zammı olmak üzere toplam 17591,95 TL miktarlı olduğu, .../...nolu ödeme emrinin 2009/8 dönemi açısından 1386,00 TL asıl ve 363,23 TL gecikme zammı olmak üzere toplam 1749,23 TL ve 2012/5 dönemi açısından 797,00 TL asıl ve 81,66 TL gecikme zammı olmak üzere toplam 878,66 TL miktarlı olduğu, .../...nolu ödeme emrinin 2012/5 dönemine ait 1773,00 TL asıl ve 181,66 TL gecikme zammı olmak üzere toplam 1954,66 TL miktarlı olduğu, söz konusu ödeme emirlerine dayanak 2012/5 dönemine ilişkin 18527,00 TL miktarlı idari para cezası işleminin davacıya 09.07.2012 tarihinde tebliğ edildiği, ödeme emirlerindeki 2012/5 dönemine ait asıl borçların toplamının 18527,00 TL olduğu ve bu yönden bir itirazın bulunmaması nedeniyle 2012/5 dönemi açısından idari para cezası işleminin kesinleştiğinden bahisle...
Dairemizce yapılan değerlendirmede; İİK'nın 62/1 maddesinde "İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur" hükmü düzenlenmiş olup, alacaklı tarafından şikayete konu 07/11/2022 tarihli icra müdürlüğü kararında da belirtildiği üzere davalı borçlulara ödeme emrinden başka bir tebligatın yapılmadığı ve davalı borçluların ödeme emri tebliğinden itibaren yasal 7 günlük süre içerisinde icra müdürlüğüne itirazda bulundukları görülmekle bunun borca itiraz olarak değerlendirilmesi gerektiği ve takibin durdurulmasının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından alacaklı tarafın takibin durdurulmasına yönelik müdürlük işlemini şikayetinin reddinin dosya kapsamı ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirilmesinde usul ve Esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı ve hükümde kamu düzenine aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin...
nun 62. maddesine dayalı borca itiraz niteliğinde olduğu kuşkusuz olup, borca itirazın ise; aynı Kanun'un 62/1. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 7 günlük sürede icra dairesine yapılması zorunludur. Ne var ki, borçlu, ödeme emri 24.10.2014 tarihinde tebliğ edildiği halde mirasın reddi kararına dayalı olarak 06.04.2015 tarihinde icra takibine itiraz ettiği anlaşılmaktadır. Bu itibarla, itiraz, İİK.'nun 62/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süre geçirildikten sonra yapılmış olduğundan, adı geçen borçlu hakkındaki takip kesinleşmiş bulunmaktadır....
, takibin ve ödeme emrinin iptaline, müvekkili aleyhine haksız ve dayanaktan yoksun yapılan icra takibinin teminatsız olarak tedbiren durdurulması ile iptaline, davalı yanının %20'den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....