Sayılı dosyasından gönderilen ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu, müvekkilinin adreste aktif olduğu halde imzası bulunmayan ve müvekkili tarafından tanınmayan kişinin beyanı ile ilk tebligatın iade edildiğini, icra dosyasından hesaplara gelen haciz bildirimleri ile 06/05/2021 tarihinde haberdar olduklarını, adres kapalı olduğunda icra müdürlüğünce adres araştırması yapılması gerektiğini, adresin mersiste kayıtlı olduğunu görerek Tebligat Kanunu'nun 21/1.maddesine göre tebligat yapması olduğunu, ancak icra dairesince adres araştırması yapılmadan doğrudan Tebligat Kanunu m.35'e göre yapılan tebligat yapılmasının usulsüz olduğunu, tebliğ evrakının bir nüshasının adres kapısına asılmadığını, tebliğ memurunca tebliğ mazbatasının kapıya asılma tarihinin de yazılmadığını, mazbataya basılan matbu kaşenin boş bırakıldığını, icra dairesince yapılan usulsüz işlemlere tebligat memurunun da gerçekleştirdiği usulsüz işlemler eklenerek huzurdaki hukuka aykırı sonucun ortaya çıktığını belirterek,...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafından davacı hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde, davacı vekili tarafından ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası ile şikayette ve icra müdürlüğünün yetkisine, imzaya ve borca itirazda bulunulduğu, ilk derece mahkemesi tarafından usulsüz tebligat şikayetinin reddine, diğer itirazların süreden reddine karar verildiği, davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. İcra dosyasında ödeme emri tebligatlarının bulunmaması nedeni ile davacıya yapılan ödeme emri tebligatları icra müdürlüğünden istenmiş icra müdürlüğü tarafından davacıya TK 21/2 maddesi uyarınca yapılan tebligat parçası gönderilmiş ,davacıya gönderilen ve bila tebliğ dönen ilk tebligat tekrar istenmesine rağmen aynı tebligat tekrar gönderilmiştir....
Öte yandan, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlunun kendisine gönderilen tebligatların usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğindedir. İİK’nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur. Somut olayda, takip dosyasından borçlulara gönderilen ödeme emrinin 25/06/2020 tarihinde tebliğ edildiği, itirazın 26/10/2020 tarihinde olduğu, başvuranın dilekçesinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin bir şikayetinin bulunmadığı, dolayısıyla yetkili icra dairesince çıkarılan ödeme emrinin kesinleştiği ve tebliğ tarihine göre yapılan imza itirazının süresinde olmadığı anlaşılmaktadır....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı T1 istinaf başvuru dilekçesine özetle; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek, tebligatın teslim edildiği Hülya Mitil adlı şahısla aynı çatı altında ikamet etmediğini, bu şahsın ikamet adresi itibarıyla en yakın komşu sıfatına haiz olmadığını, ödeme emri işleminin usulsüz olarak yapıldığından takipten haberdar olmadığını belirterek mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulü ile dosyada usulsüz olarak yapılan tebligatın ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE; Uyuşmazlık; Mut İcra Dairesi'nin 2020/6 Esas sayılı icra takibinde gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebligat ile yapıldığına ilişkin şikayet niteliğindedir....
maddesine göre yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu, gecikmiş itirazdan söz edebilmek için öncelikle usulüne uygun ödeme emri tebliği gerektiği, bu yönüyle İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesinin borçlunun talebini usulsüz tebliğ şikayeti olarak değerlendirmesi, hukuki tavsifin hakime ait olması kuralına uygun ve isabetli olduğu ancak; Bölge Adliye Mahkemesince borçlunun başvurusunda usulsüz tebligattan 08/06/2018 tarihinde haberdar olduğu ve buna göre süresinde mahkemeye başvurmadığından şikayetin süreden redddine karar verilmişse de; borçlunun dava dilekçesindeki "....ödeme emri tebliği 08/06/2018 tarihinde mahalle muhtarına tebliğ edilmiştir. Ancak itirazın son günü olan 18/06/2018 tarihine kadar icra dairesine gelip itirazda bulunamadığı...." sebebiyle "Büyükorhan ilçesinde bulunamadım." şeklindeki beyandan usulsüz tebliğden haberdar olduğu sonucuna varılamaz. Borçlu bu ifade ile gecikmiş itirazın nedenlerini izah etmeye çalışmaktadır....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; Kayseri Genel İcra Dairesinin 2021/34917 Esas sayılı takip dosyası ile davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine ilamsız icra takibi yapıldığı, örnek 7 ödeme emrinin tebliğ edildiği, davacının usulsüz tebligat ve borca itiraza ilişkin iş bu davayı açtığı anlaşılmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, ilamsız takipte usulsüz tebliğ şikayeti ve borca itiraza ilişkindir. Usulsüz tebligat şikayeti, süresiz nitelikte olmayıp, öğrenme tarihinden itibaren, İİK. 'nun 16. Maddesi uyarınca yasal 7 günlük süre içerisinde şikayette bulunulması zorunludur. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece resen nazara alınması gerekir. Usule aykırı tebliğin hükmü ise 7201 sayılı Kanunun 32. ve benzer düzenlemenin yer aldığı Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 53. maddelerinde düzenlenmiş olup, anılan maddelerde; tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise geçerli sayılıp, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği belirtilmiştir. Bu durumda, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğin usule aykırı olarak yapılması halinde muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur....
Borçlu, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği gerekçesi ile ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesini talep etmiş, mahkemece tebligattan 27/02/2013 tarihinde haberdar olunduğu şikayet dilekçesinde beyan edildiği halde 10/03/2023 tarihinde yapılan usulsüz tebligat şikayetinin süreden reddine karar verilmiştir. İİK'nun 365/1 maddesine göre; vazgeçme nedeniyle itirazın veya şikayetin reddine yahut süresi geçmiş bir şikayete ilişkin karara karşı istinaf yoluna başvurulursa icra mahkemesinin bu istemi reddetmesi gerekir. Bu yasanın emredici hükmüdür. Bu hükme rağmen icra mahkemesi istemi reddetmezse Bölge Adliye Mahkemesi, İİK 365/3 maddesine göre bu başvuruyu geri çevirmeyip kesin olarak istinaf istemini reddetmek zorundadır. İstinaf incelemesine konu karar, ödeme emrinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayetin süreden reddine ilişkin olup yukarıda belirtilen yasal düzenlemelere göre istinaf yoluna başvurulamayacağından istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmiştir....
gerekçesiyle reddedildiğini belirterek usulsüz yapılan tebligat nedeniyle müvekkilinin tebliği öğrenme tarihinin ödeme emrinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesine, icra müdürlüğünce verilen red kararının kaldırılarak icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/04/2022 NUMARASI : 2021/453 ESAS, 2022/356 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ KARAR : İzmir 5. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/453 Esas, 2022/356 Karar sayılı dosyasında verilen davanın kabulü kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir 11. İcra Müdürlüğünün 2021/6701 Esas sayılı dosyasıyla başlatılan takibe 03/08/2021 tarihli dilekçe ile itiraz ettiklerini, itirazlarının süresinde olmadığından bahisle reddedildiğini, ödeme emri tebligatının "Çınarlı Mahallesi, Ankara Asfaltı Cad., No:15, İç Kapı No:421, Konak/ İzmir" adresinde Tamer Kiraz isimli şahsa usulsüz olarak 08/07/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, bu şahsın tebligat almaya yetkili olmadığı gibi şirket çalışanı dahi olmadığını, FMS Tesis.....