Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

davalı şirketin ödeme emrine itiraz ettiğini ve ödeme emrinin iptali istemli şikayet davası ikame ettiğini ve mezkur dava gereği ödeme emrinin tekrar tebliğ edildiğini ve ödeme emrine itiraz edilmediğini, tüm bu nedenlerle davanın kabulüne, davalı şirket aleyhine ---- verilmesine ve --- kararı yerine getirilmediği takdirde davalı şirketin iflasının açılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Mahkemece, itirazın iptalinin talep edilebileceği bir durma kararı bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. ...İcra Müdürlüğü’nün 2008/3012 E. sayılı dosyasında takip alacaklısı olan davacının, borçlu olan davalılar hakkında ilamsız takip başlattığı, ödeme emrinin davalılara 03.12.2008 tarihinde tebliğ edildiği, davalıların ödeme emrine 05.12.2008 tarihinde ve süresinde itiraz ettikleri, 15.12.2008 tarihinde icra müdürü tarafından “Tebligat parçası dönmediğinden itiraz hususunun tebligat parçası döndüğünde değerlendirilmesine” karar verildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, takibin durdurulmasına yönelik bir karar verilmediği, itirazın iptalinin talep edilebileceği bir durma kararı bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. İcra ve İflâs Kanunu hükümleri gereğince, borçlunun 2010/7575-18031 yedi gün içinde ödeme emrine itiraz etmesi ile, icra takibi kendiliğinden durur(İİK.m.66)....

      Davacı vekili dava dilekçesinde borçlunun ödeme emrine itiraz etmediğini borcunu da tamamen ödemediğini belirterek davalı kiracının taşınmazdan tahliyesine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece davalı borçlunun takip dosyasına bir itirazda bulunmadığı belirtilerek tahliyeye karar verilmiş ise de borçlunun ödeme emrine kısmi itirazı bulunduğundan itirazın kaldırılması istenmeden tahliyeye karar verilemez. Mahkemece tahliyeye karar verilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 28.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        -K A R A R- Davacı vekili; davalı aleyhine iflas yoluyla ... takibi yaptıklarını, davalının ödeme emrine itiraz etmediği gibi borcunu da ödemediğini ileri sürerek, iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin ekonomik zorluk içerisinde olduğunu, bu nedenle borcun ödenemediğini savunmuştur. Mahkemece; dosya kapsamı ve toplanan delillere göre davacı tarafça davalı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takip yapıldığı, davalının ödeme emrine itiraz etmediği, borcunu da ödemediği, verilen sürede depo emrini de yerine getirmediği gerekçesiyle, davanın kabulüne, davalının iflasına karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

          Borçlunun ödeme emri tebliğinden itibaren süresi içerisinde icra dairesine verdiği dilekçe ile borca ve fer'ilerine itirazla birlikte ödeme emrine takip dayanağı belgelerin yazılmadığı ve anılan belgelerin ödeme emrine eklemediğini iddia etmiştir. Alacaklının, borçlunun itirazı ile duran takibin devamını sağlamak amacıyla itirazın kaldırılması isteğiyle yaptığı başvuru üzerine mahkemece, icra emrinde takibe konu mahkeme kararının tarih ve sayısının yer almasının yeterli olup ayrıca icra emrine eklenmesinin zorunlu olmadığı, takibe dayanak ihtarnamenin de alacaklı tarafa gönderildiği ve bilgisi dahilinde olduğundan ve icra emrinde tarih ve sayısı yer aldığından icra emrine eklenmemesinin yasal eksiklik oluşturmayacağı gerekçesiyle istemin kabulü ile itirazın kesin olarak kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır....

            İcra Müdürlüğü'nün 2022/8572 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin davalıya tebliğ edilmesine rağmen davalının ödeme emrine itiraz etmediğini, borcunu da ödemediğini, Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2022/77 D.İşsayılı dosyasında verilen ihtiyati haciz kararı kapsamında adreslerine hacze gidildiğini ancak iş yerinin terk edilmiş durumda olduğunu, ikinci çek olan 25/05/2022 tarihli 8025561 seri numaralı 192.500,00 TL bedelli çekin de karşılıksız çıkması nedeniyle İstanbul Anadolu 23. İcra Müdürlüğü'nün 2022/10206 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin davalıya tebliğ edilmesine rağmen davalının ödeme emrine itiraz etmediğini ve borcunu da ödemediğini, üçüncü çek olan 05/06/2022 tarihli ....seri numaralı 388.000,00 TL bedelli çekin karşılıksız çıkması nedeniyle Ankara 3....

              Asliye Ticaret Mahkemesinin ..... esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, davalı borçlu hakkındaki dava görülmekte iken davalı tarafından ödeme emri tebliğinden ve haklarındaki iflas takibinden 17/08/2020 tarihinde haberdar olduklarını bildiren 18/08/2020 /arihli itiraz dilekçeleri ile iflas ödeme emrine itiraz edildiğini ayrıca 22/07/2020 tarihinde yapılan ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğünün tespiti ile ödeme emri tebliğ tarihinin 17/08/2020 tarihi olarak tespiti istemi ile şikayet yoluna gidildiğini, davalının şikayeti üzerine Bakırköy ......

                Bu hâlde, icra mahkemesinin inceleme yetkisi, İİK’nın 269/a madde hükmünde açıkça belirtildiği gibi, borçlu kiracının ihtar (ödeme) süresi içinde kira borcunu ödeyip ödemediği konusu ile sınırlıdır. İcra mahkemesinin, süresi içinde ödeme emrine itiraz etmemiş olan borçlunun ödeme emrinin tebliğinden önce kira borcunu ödeyip ödemediğini inceleme yetkisi yoktur. İcra mahkemesi, bu hususu ancak borçlu kiracının süresi içinde ödeme emrine itiraz ederek kira borcunu ödemiş olduğunu (icra dairesine) bildirmiş olması hâlinde ( İİK m. 269/c) inceleyebilir. Aksinin kabulü borçlu kiracının (kira borcu bakımından) ödeme emrine itiraz etmemiş olması ile itiraz etmiş olması arasında hiçbir fark bulunmadığına müncer olmaktadır ki, bu husus iki ihtimali ayrı ayrı düzenlemiş olan kanunun sistemine (İİK m. 269/a ve 269/c) aykırı düşer (Kuru, s. 835)."...

                -Euro alacağın ödenmemesi nedeni ile davalı aleyhinde genel iflas yolu ile takip yapıldığını, ancak 11.iflas ödeme emrine itiraz edilmeyerek takibin kesinleştiğini, alacaklarının halen ödenmediğini ileri sürerek davalı şirketin iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya katılmamıştır. Müdahil vekili, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, dosya kapsamına ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın iflas yolu ile adi takibe dayalı iflas davası olduğu, davalı borçlunun ödeme emrinin tebliğine rağmen ödeme emrine itiraz etmeyecek takibin kesinleştiği, mahkemece gerekli ihtarların yaptırıldığı, davalıya ödemesi gereken borç miktarının depo kararı ile tebliğ edildiği, ancak verilen sürede davalının davacıya borcunu ödemediği, mahkeme veznesine de depo etmediği gerekçesiyle davalının iflasına karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir....

                  Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece, davacı tarafından davalıya 2013-2014 yılı kira bedelinin ödenmesi, aksi takdirde tahliye edileceğini bildirir ödeme emri gönderildiği, süresinde ödeme emrine itiraz edilerek takibin durdurulduğu, borçlunun İİK.269.md.ye göre itiraz sebeplerini ve isteğini noterlikçe tanzim veya imzası tasdik edilmiş alacaklı tarafından ikrar olunmuş bir belge yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya vesika ile ispat edemediği gerekçesiyle davacı tarafın açmış olduğu davanın kabulüne itirazın kaldırılarak kiralananın tahliyesine karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu