Mahkemece; şikayetçi borçlular tarafından yapılan zaman aşımı itirazının borca itiraz niteliğinde olduğu, faize, borca ve icra dairesinin yetkisine yapılacak olan itirazların da İİK 150, 150/a-1, ve 62/1 maddeleri gereğince ödeme emri tebliğinden itibaren 7 günlük yasal süre dahilinde icra dairesine yapılabileceği (İstanbul 21. Hukuk Dairesi 2020/2106 Esas 2021/1014 Karar, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2021/5342 Esas 2021/10899 Karar), anlaşılmakla, Serik İcra Müdürlüğü'nün 2022/590 Esas sayılı dosyasında davacı borçluların yetki itirazının ve borca itirazının reddine karar verilmiştir. Manavgat 2....
İcra Müdürlüğü'nün ...esas sayılı takip dosyası kapsamında takip başlatıldığını ve takibin kesinleştiğini, borçlu şirketin tüm taşınmazları ve taşınır malları üzerindeki hacizlerin meblağ ve sayısı ve geçen süreler göze alındığında borçlu şirketin borcunu ödemeyeceğinin aşikar olduğunu, borca batık olduğunun sabit olduğunu, takip şeklinin İİK md. 43 kapsamında iflas yolu ile takibe çevirerek borçlu tarafa Örnek 11 Ödeme emri gönderildiğini ve borçlu şirket vekilinin ilgili dosyada yetkiye, borca ve fer'ilerine tümü ile itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, ilama dayalı alacaklarda alacaklının genel yetki kuralı ile bağlı olmadığını, borçlunun yetkiye itirazının geçerli olmadığını, takibe konu borcun ödenmediğini, takibe itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek borçlunun haksız itirazının kaldırılmasına, haksız itiraz sebebi ile icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, alacağın doğum tarihinden itibaren işlemiş tüm fer'ileri birlikte borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmesine...
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi, İİK'nın 169/a. maddesi uyarınca yetki itirazı, borca itiraz ve İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya itiraz istemine ilişkindir. Borçlunun ödeme emrinin tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. Somut olayda, davacı borçlu şikayet konusu işlemi 10/09/2021 tarihinde öğrendiğini bildirmiş olup, usulsüz tebliğ şikayeti ve mahkemece düzeltilmesine karar verilen ödeme emri tebliğ tarihine göre, yetki itirazı yasal süresindedir. HMK'nın 355. maddesinde "inceleme istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir" düzenlemesine yer verilmiştir....
İcra Müdürlükleri’nin yetkili olduğunun tespitine karar verilmesini vekaleten saygılarımla talep ederim." şeklinde sadece yetki itirazında bulunulmuştur. Dosya kapsamında borca itiraz edildiğine dair bir kayıt ise yer almamaktadır. Somut olayda, davalı borçlu vekili tarafından ödeme emrinin tebliği üzerine icra dairesine sunulan ve dosya kapsamında yer alan itiraz dilekçesinde yukarıda yer verildiği gibi sadece "yetki" itirazında bulunulmuştur. Borca ve fer'ilerine yönelik bir itiraz yoktur. Buna göre borçlu sadece yetki itirazında bulunduğundan alacaklı İİK'nın 50/2. maddesi uyarınca, bu itirazın kaldırılmasını ancak, İcra Hukuk Mahkemesi'nden isteyebileceği sabit olmakla mahkememizin görevsiz olduğu sabit olmakla, mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin İstanbul İcra Hukuk Mahkemesi olduğuna dair aşağıdaki hali ile hüküm tesis edilmiştir. (İstanbul BAM 45. H.D....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Davalı vekili tarafından davacı ve dava dışı borçlular hakkında Konya 9. İcra Müdürlüğü'nün 2018/12183 Esas sayılı dosyası ile kambiyo takibi başlatılmış, davacıya ödeme emri tebliğ edilmiştir. Davacı 10/12/2018 tarihinde yetkiye, imzaya ve borca itiraz davası açmış, mahkemece yapılan yargılama sırasında davacı tarafından takipsiz bırakıldığından HMK'nın 150. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, bu karara karşı davacı borçlu istinaf yoluna başvurmuştur. Somut olayda, başvuru yetkiye, imzaya ve borca itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince mahkemece İİK'nun 169/a maddesi gereğince mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Borca itiraz yönünden tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmez veya alacaklı gelip de duruşmayı takip etmeyeceğini bildirir ise, HMK'nun 150. maddesinin uygulanması gerekir....
, icra müdürlüğü tarafından bu talebin kabul edilerek usule ve kanuna aykırı olarak yeniden ödeme emri düzenlenip taraflarına gönderildiğini, ödeme emrinin/takip talebinin düzeltilmesi/değiştirilmesi yasağı söz konusu olacağından itiraz ettiklerini, davalı tarafın davaya konu icra takibinde alacak kalemlerinin miktarlarını değiştirdiğini, ancak buna ilişkin harçlarını yatırmadığını, müvekkili şirketin takip alacaklısına herhangi bir borcu bulunmadığını, davanın kabulünü, yetki itirazının kabulü ile dosyanın yetkili İcra Müdürlüğü olan Anadolu İcra Müdürlüklerine gönderilmesini, takibin talikini ve iptalini, ödeme emri değiştirilemeyeceği/düzeltilemeyeceği/genişletilemeyeceğinden gönderilen ödeme emrinin/ takibin iptalini, haksız ve kötüniyetli olan davalı yanın %20’ tan az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir....
İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur. Borçlu süresi içinde ödeme emrine itiraz ederken yetki itirazını da birlikte bildirmemişse, artık takibin bundan sonraki safhalarında yetki itirazında bulunamaz. Yani borçlu esasa ilişkin itirazıyla birlikte aynı anda yetki itirazında bulunmamışsa daha sonra itiraz, süresi dolmasa dahi artık icra takibine yetki yönünden itiraz edemez. Hem yetkiye hem esasa itiraz etmek isteyen borçlunun, her iki itirazını da açıkça ve birlikte bildirmesi (yapması)gerekir.Somut olayda borçluya ödeme emri 17/11/2014 tarihinde tebliğ edilmiş olup borçlunun 19/11/2014 tarihinde borca itiraz ettiği, daha sonra 20/11/2014 vürut tarihli ikinci dilekçesiyle borca itirazın yanında ayrıca yetkili icra dairelerinin İzmir olduğundan bahisle yetki itirazında bulunduğu görülmektedir. Şu hale göre borca itirazdan sonra yapılan yetki itirazı süresinde dahi olsa geçersizdir....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili tarafından, müvekkillerine murisin ölümü üzerine ödeme emri gönderildiği, ödeme emrinde beş gün içinde imza ve borca itirazda bulunulabileceği belirtildiği için imzaya itirazda bulundukları, deliller toplanmadan karar verildiği, ayrıca müvekkilleri aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesinin de yasaya aykırı olduğu belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte takip kesinleştikten sonra ölen borçlunun mirasçıları tarafından açılan imzaya ve borca itiraz davasına ilişkindir. Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Somut olayda alacaklı vekilinin, takipten sonra ölen borçlunun mirasçılarına takibi yönelttiği anlaşılmış olup, İİK'nın 53. maddesi gereğince mirasçılar hakkındaki takip, ilk takibin devamından ibaret bulunduğu için mirasçılara ödeme emri çıkarılmasına gerek yoktur....
Davacılar vekili, icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmiş, ayrıca takibin dayanağı olan çek suretinin ödeme emriyle birlikte tebliğ edilmemesi nedeniyle çekteki imzaların müvekkillerine ait olup olmadığını bilmediklerini belirterek imza itirazında bulunduklarını, çekin sözleşme kapsamında verilen çeklerden olduğunu üşündüklerini belirterek borca itiraz ettiklerini bildirmiş, mahkemece imza itirazının kabulüne karar verilmiş, davalı alacaklı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İİK'nun 168/1- 4 maddesi gereğince, takip müstenidi kambiyo senedindeki imza kendisine ait olmadığı iddiasında ise bunu beş gün içinde açıkça bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Aksi takdirde kambiyo senedindeki imzanın bu fasıl gereğince yapılacak icra takibinde kendisinden sadır olduğu kabul edilir....
Alacaklı tarafından, çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlu vekili icra mahkemesine başvurusunda; yetkiye ve borca itirazda bulunduğu, mahkemece yetki itirazının kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. İcra dosyasının incelenmesinde; borçlu adına çıkarılan ödeme emrinin 07/01/2022 tarihinde bila tebliğ iade edildiği, 30/12/2021 tarihinde borçlu vekilinin icra dosyasına vekaletname ve itiraz dilekçesi sunduğu, davacı - borçluya tekrar çıkartılan ödeme emri tebligatının ise, 15/02/2022 tarihinde tebliğ edildiği , uyuşmazlık konusu davanın 10/01/2022 tarihinde açıldığı görülmektedir. Borçlunun şikayeti İİK.nun 168/3.maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük sürede icra mahkemesine bildirilmelidir. İtiraz süresinin başlaması için borçluya ödeme emri tebliği zorunlu olup, takibi öğrenmiş olması süreyi başlatmaz....