Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü'nün ...esas sayılı takip dosyası kapsamında takip başlatıldığını ve takibin kesinleştiğini, borçlu şirketin tüm taşınmazları ve taşınır malları üzerindeki hacizlerin meblağ ve sayısı ve geçen süreler göze alındığında borçlu şirketin borcunu ödemeyeceğinin aşikar olduğunu, borca batık olduğunun sabit olduğunu, takip şeklinin İİK md. 43 kapsamında iflas yolu ile takibe çevirerek borçlu tarafa Örnek 11 Ödeme emri gönderildiğini ve borçlu şirket vekilinin ilgili dosyada yetkiye, borca ve fer'ilerine tümü ile itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, ilama dayalı alacaklarda alacaklının genel yetki kuralı ile bağlı olmadığını, borçlunun yetkiye itirazının geçerli olmadığını, takibe konu borcun ödenmediğini, takibe itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek borçlunun haksız itirazının kaldırılmasına, haksız itiraz sebebi ile icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, alacağın doğum tarihinden itibaren işlemiş tüm fer'ileri birlikte borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmesine...

    DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi, İİK'nın 169/a. maddesi uyarınca yetki itirazı, borca itiraz ve İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya itiraz istemine ilişkindir. Borçlunun ödeme emrinin tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. Somut olayda, davacı borçlu şikayet konusu işlemi 10/09/2021 tarihinde öğrendiğini bildirmiş olup, usulsüz tebliğ şikayeti ve mahkemece düzeltilmesine karar verilen ödeme emri tebliğ tarihine göre, yetki itirazı yasal süresindedir. HMK'nın 355. maddesinde "inceleme istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir" düzenlemesine yer verilmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Davalı vekili tarafından davacı ve dava dışı borçlular hakkında Konya 9. İcra Müdürlüğü'nün 2018/12183 Esas sayılı dosyası ile kambiyo takibi başlatılmış, davacıya ödeme emri tebliğ edilmiştir. Davacı 10/12/2018 tarihinde yetkiye, imzaya ve borca itiraz davası açmış, mahkemece yapılan yargılama sırasında davacı tarafından takipsiz bırakıldığından HMK'nın 150. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, bu karara karşı davacı borçlu istinaf yoluna başvurmuştur. Somut olayda, başvuru yetkiye, imzaya ve borca itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince mahkemece İİK'nun 169/a maddesi gereğince mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Borca itiraz yönünden tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmez veya alacaklı gelip de duruşmayı takip etmeyeceğini bildirir ise, HMK'nun 150. maddesinin uygulanması gerekir....

    , icra müdürlüğü tarafından bu talebin kabul edilerek usule ve kanuna aykırı olarak yeniden ödeme emri düzenlenip taraflarına gönderildiğini, ödeme emrinin/takip talebinin düzeltilmesi/değiştirilmesi yasağı söz konusu olacağından itiraz ettiklerini, davalı tarafın davaya konu icra takibinde alacak kalemlerinin miktarlarını değiştirdiğini, ancak buna ilişkin harçlarını yatırmadığını, müvekkili şirketin takip alacaklısına herhangi bir borcu bulunmadığını, davanın kabulünü, yetki itirazının kabulü ile dosyanın yetkili İcra Müdürlüğü olan Anadolu İcra Müdürlüklerine gönderilmesini, takibin talikini ve iptalini, ödeme emri değiştirilemeyeceği/düzeltilemeyeceği/genişletilemeyeceğinden gönderilen ödeme emrinin/ takibin iptalini, haksız ve kötüniyetli olan davalı yanın %20’ tan az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir....

    İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur. Borçlu süresi içinde ödeme emrine itiraz ederken yetki itirazını da birlikte bildirmemişse, artık takibin bundan sonraki safhalarında yetki itirazında bulunamaz. Yani borçlu esasa ilişkin itirazıyla birlikte aynı anda yetki itirazında bulunmamışsa daha sonra itiraz, süresi dolmasa dahi artık icra takibine yetki yönünden itiraz edemez. Hem yetkiye hem esasa itiraz etmek isteyen borçlunun, her iki itirazını da açıkça ve birlikte bildirmesi (yapması)gerekir.Somut olayda borçluya ödeme emri 17/11/2014 tarihinde tebliğ edilmiş olup borçlunun 19/11/2014 tarihinde borca itiraz ettiği, daha sonra 20/11/2014 vürut tarihli ikinci dilekçesiyle borca itirazın yanında ayrıca yetkili icra dairelerinin İzmir olduğundan bahisle yetki itirazında bulunduğu görülmektedir. Şu hale göre borca itirazdan sonra yapılan yetki itirazı süresinde dahi olsa geçersizdir....

      İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili tarafından, müvekkillerine murisin ölümü üzerine ödeme emri gönderildiği, ödeme emrinde beş gün içinde imza ve borca itirazda bulunulabileceği belirtildiği için imzaya itirazda bulundukları, deliller toplanmadan karar verildiği, ayrıca müvekkilleri aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesinin de yasaya aykırı olduğu belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte takip kesinleştikten sonra ölen borçlunun mirasçıları tarafından açılan imzaya ve borca itiraz davasına ilişkindir. Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Somut olayda alacaklı vekilinin, takipten sonra ölen borçlunun mirasçılarına takibi yönelttiği anlaşılmış olup, İİK'nın 53. maddesi gereğince mirasçılar hakkındaki takip, ilk takibin devamından ibaret bulunduğu için mirasçılara ödeme emri çıkarılmasına gerek yoktur....

      Davacılar vekili, icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmiş, ayrıca takibin dayanağı olan çek suretinin ödeme emriyle birlikte tebliğ edilmemesi nedeniyle çekteki imzaların müvekkillerine ait olup olmadığını bilmediklerini belirterek imza itirazında bulunduklarını, çekin sözleşme kapsamında verilen çeklerden olduğunu üşündüklerini belirterek borca itiraz ettiklerini bildirmiş, mahkemece imza itirazının kabulüne karar verilmiş, davalı alacaklı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İİK'nun 168/1- 4 maddesi gereğince, takip müstenidi kambiyo senedindeki imza kendisine ait olmadığı iddiasında ise bunu beş gün içinde açıkça bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Aksi takdirde kambiyo senedindeki imzanın bu fasıl gereğince yapılacak icra takibinde kendisinden sadır olduğu kabul edilir....

      Alacaklı tarafından, çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlu vekili icra mahkemesine başvurusunda; yetkiye ve borca itirazda bulunduğu, mahkemece yetki itirazının kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. İcra dosyasının incelenmesinde; borçlu adına çıkarılan ödeme emrinin 07/01/2022 tarihinde bila tebliğ iade edildiği, 30/12/2021 tarihinde borçlu vekilinin icra dosyasına vekaletname ve itiraz dilekçesi sunduğu, davacı - borçluya tekrar çıkartılan ödeme emri tebligatının ise, 15/02/2022 tarihinde tebliğ edildiği , uyuşmazlık konusu davanın 10/01/2022 tarihinde açıldığı görülmektedir. Borçlunun şikayeti İİK.nun 168/3.maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük sürede icra mahkemesine bildirilmelidir. İtiraz süresinin başlaması için borçluya ödeme emri tebliği zorunlu olup, takibi öğrenmiş olması süreyi başlatmaz....

      Hukuk Dairesinin 11.06.2020 tarihli, 2019/1871 E. - 2020/1129 K. sayılı kararı ile esastan reddedildiği, dosyanın temyiz incelemesinde olduğu, alacaklının talebi üzerine borçluya ikinci kez ödeme emri tebliğ edilmesi ile yeniden itiraz hakkı tanınmış ise de şikayetçi borçlunun ilk ödeme emrinin tebliği üzerine borca ve fer'ilerine yönelik itirazları ile senet vasfına yönelik şikayet sebepleri ile icra mahkemesine başvurmasından sonra, ikinci kez ödeme emri tebliği üzerine aynı nedenlere dayalı olarak itiraz ve şikayette bulunmasının derdestlik teşkil edeceği (Hukuk Genel Kurulu'nun 16.04.2019 tarih, 2017/12-363 E. 2019/462 K. sayılı ilamı), bu durumda icra dairesince gönderilen ilk ödeme emrinin tebliğinden sonra şikayetçi borçlunun huzurdaki dilekçe ile aynı içerikte olacak şekilde borca, çek tazminatı ve komisyonu ile senedin tanzim tarihindeki düzeltmenin geçersizliği nedenleriyle kambiyo vasfına yönelik şikayette bulunduğu, bu haliyle istinafa konu dosyanın İstanbul 15....

        İlk derece mahkemesi; davalı tarafça icra takibi başlatıldığı, takibe konu senetteki ve takip dosyasından gönderilen ödeme emri tebligat mazbatasındaki imzanın inkar edildiği, davacıya ait imza asıllarını ihtiva eden evrakların celp edildiği ve istiktap tutanağı ile imza incelemesi için dosyanın uzman bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi tarafından senet ve ödeme emri tebliğ mazbatasındaki imzanın davacıya ait olduğunun tespit edildiği, raporun denetime elverişli olduğu, ödeme emri tebligatındaki imzanın davacıya ait olduğu anlaşıldığından, ödeme emri tebliğine yönelik şikayetin reddine, ödeme emri tebligatının 20/10/2015 tarihinde tebliğ edildiği kabul edilerek borca ve imzaya itiraza ilişkin davanın süresinde açılmadığı dikkate alındığında davacının borca ve imzaya itirazının süre yönünden reddine karar vermiştir....

        UYAP Entegrasyonu