WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İtiraz eden borçlu ...’nun murisi ... aleyhinde 20.09.2002 tarihinde 2002/4416 esas sayılı icra takibi başlatılmış ve ödeme emri tebliği ile itiraz olunmadığından takip kesinleşmiştir. İcra takibi sırasında borçlu ...’nun ölmesi ve mirasçılarının belirlenmesinden sonra alacaklı vekilinin 22.01.2007 tarihinde mirasçılara ödeme emri tebliğ edilmesini istediği ve icra dairesince bu istemin kabul edilerek ödeme emri tebliği üzerine davalının itirazı üzerine takip 07.02.2007 tarihinde durdurulmuştur. Kural olarak bir takipte tek ödeme emri çıkartılır. Mirasçılar hakkındaki takip ilk takibin devamı olduğundan mirasçılar adına ödeme emri çıkartılmasına gerek bulunmamaktadır. Adı geçene muhtıra gönderilerek takibin kendilerine karşı da sürdürüleceği dileğinin bildirilmesi ile yetinilmelidir. Ancak fazladan ödeme emri çıkartılması yeni bir takibin başlatıldığı anlamına gelmez. Bu nedenle de mirasçılar murisin ölümünden önceki işlemlere karşı itiraz edemezler....

    zorunlu olmamasına karşın borçluya ödeme emri tebliğ edilmesinin borçluya yeni bir itiraz hakkı tanıyacağı, bu halde ikinci kez gönderilen ödeme emrinin tebliğinden önce gerçekleştiği iddia olunan zamanaşımı iddiasının, İ.İ.K. md. 71 ve 33/a kapsamında (yani takibin kesinleşmesi sonrasında gerçekleşen zamanaşımı olarak) değil, İ.İ.K.'...

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Davalı alacaklı vekili tarafından davacı hakkında Konya 9. İcra Müdürlüğü'nün 2020/4445 Esas sayılı dosyasıyla 95.000,00 TL bedelli, 21/02/2009 tanzim, 25/12/2016 ödeme tarihli senede ilişkin 19/09/2017 tarihinde kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatılmıştır. Davacıya ödeme emri 27/08/2020 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davacı 28/10/2020 tarihinde tebligat usulsüzlüğü ve borca itiraz davası açmıştır. Mahkemece borca itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmiş, bu karara karşı her iki tarafça istinafa başvurulmuştur. Davacı borçluya ödeme emri 27/08/2020 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı borçlu ise 28/10/2020 tarihinde iş bu davayı açmış olup, borca itiraz davası şekli olarak süresinde değildir....

    İcra Dairesinin ... sayılı takip dosyası ile toplam 28.305,70-TL alacağın tahsili için takibe girişildiği, ödeme emrinin 18/02/2019 tarihinde davalı borçluya tebliğ edildiği borçlu davalı vekilinin 19/02/2020 tarihli dilekçesi ile yetkiye ve borca itiraz ettiği ve takibin durdurulmasına karar verildiği, alacaklı davacı vekilinin 26/02/2020 tarihli talebi üzerine dosyanın Bakırköy ... İcra Dairesine gönderildiği ve ... esas dosya numarasını aldığı, 08/03/2020 tarihli ödeme emrinin düzenlendiği, ödeme emrinin 24/06/2022 tarihinde davalı borçluya tebliğ edildiği ve 25/06/2022 tarihinde borca itiraz edildiği, eldeki davanın ise yetkili icra dairesinde ödeme emri tebliği ve borca itiraz yapılmadan, 10/02/2022 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır....

      Somut olayda alacaklı tarafından borçlu aleyhine bonoya dayalı olarak 18.06.2008 tarihinde kambiyo senetlerine özgü takip başlatıldığı, ödeme emrinin itiraz eden borçluya tebliğ edilmediği, alacaklının 04.06.2018 tarihde yenileme talebinde bulunduğu, şikayet eden borçluya ödeme emri ile birlikte yenileme emrinin gönderildiği, ödeme emri ve yenileme emrinin 06.06.2018 tarihinde tebliğ edildiği, zamanaşımı itirazının 27.05.2019 tarihinde yapıldığı anlaşılmıştır. 04.06.2018 tarihinde alacaklının yenileme talebine kadar kesinleşen bir takip yoktur. Bir başka anlatımla 06.06.2018 tarihinden önce borçluya tebliğ edilen bir ödeme emri bulunmadığından takibin kesinleştiğinden de bahsedilemez. Borçlu vekilinin itirazı, bu haliyle takip öncesi zamanaşımı itirazıdır ve İİK'nun 168/5. maddesi uyarınca bu itirazın 5 günlük sürede yapılması zorunludur....

      Yetkisiz icra dairesinde yapılan takipteki ödeme emrine ilişkin yetkiye itiraz yanında borca da itiraz edilmiş olsa bile yetki itirazının kabulü üzerine dosyanın gönderildiği yetkili icra dairesince yeniden ödeme emri çıkarılacak olup itiraz üzerine takibin durması için tebliğ edilen yeni ödeme emrine de ayrıca itiraz edilmesi gerekir. Yetkisiz icra dairesinde yapılan borca itiraz yetkili icra dairesinde çıkartılan ödeme emri bakımından sonuç doğurmaz. Bu nedenle yeni ödeme emrine itiraz edilmemiş olması halinde takip kesinleşir. İİK 67. maddeye dayalı açılan itirazın iptali davası, itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamak için açılan bir dava olup takibin kesinleşmiş olması halinde itirazın iptali açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. (Yargıtay 15. HD 2017/640 esas, 2017/3350 karar) Somut olayda; davacı tarafından ... 9. İcra Müdürlüğünün...esas sayılı dosyası ile davalı ahkkında icra takibi başlatılmıştır....

        Sayılı kararıyla takibe dayanak belge sureti eklenmediğinden istemin kabulüne, 19.12.2012 tarihinde tebliğ edilen ödeme emrinin iptaline karar verildiği 16.04.2013 tarihinde borçluya yeni ödeme emri tebliğ edildiği, borçlunun yasal sürede itiraz etmediği anlaşılmıştır. Önce gönderilen ödeme emrinin icra mahkemesince iptali üzerine, yeni ödeme emri tebliğ edilmiş olup, önceki ödeme emri ve buna ilişkin borca itiraz hükümsüz kalmıştır. Bu sebeple 16.04.2013 tarihinde yeni ödeme emrinin tebliği ile beraber süresinde borca itiraz edilmesi, tebligata ve ödeme emrine ilişkin şikayetler varsa bunların ileri sürülmesi gerekmektedir. Aksi takdirde önceki ödeme emrine itiraz üzerine takip durmaya devam etmez ve yeni ödeme emrine itiraz edilmemesi üzerine takibe devam edilir. Ancak 16.04.2013 tarihinde yeni ödeme emrinin tebliğinden sonra borçlu tarafından süresinde borca itiraz edilmediği ve herhangi bir şikayet yoluna başvurulmadığı anlaşılmaktadır....

          İtirazın iptali davası açılabilmesi için ödeme emrinin tebliği üzerine borca itiraz edilmesidir.Yetki itirazı ve alacaklı vekilinin talebi üzerine dosyanın geldiği İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğü'nce davalı borçluya davadan önce ödeme emri çıkarılması talebinin red edildiği anlaşılmakta ise de ,yetkisiz icra dairesinde tebliğ edilen ödeme emrine borca itirazda bulunmanın bir hükmü bulunmamaktadır.Yetkili icra dairesinde ödeme emri tebliğ edilmesi üzerine borca itiraz edilmesi gerekir. Davanın açıldığı aşamada iptaline karar verilecek bir itirazın da mevcut olmadığı anlaşılmaktadır.Borçlunun ,borca itiraz edip etmeyeceği belli olmayan bir evrede itirazın iptali davası açılması halinde davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekir.Zira ,borçlunun borca itiraz etmemesi de ihtimal olarak mevcuttur. Ancak geçerli bir itirazın varlığı halinde itirazın iptali istenebilir. Bu dava şartı sonradan tamamlanabilecek bir dava şartı değildir....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tebliğ evrakıyla ilgili kime haber bırakıldığı hususlarının tebligatta yer almadığı, bu hali ile tebliğ işleminin usulsüz olduğu, taraflar arasında takibe konu senede ilişkin görülen menfi tespit davası bulunduğu, menfi tespit davasında karar tarihi olan 15.09.2021 tarihinden itibaren 3 yıllık zamanaşımı süresi içinde davaya konu takibin başlatıldığı, takibe konu senedin kambiyo senedi vasfını haiz olduğu, borçlu tarafından borca itirazına ilişkin İİK'nın 169.maddesinde sayılan nitelikte belge de sunulmadığı, tüm bu hususlar gözetildiğinde davacının zamanaşımı itirazı, borca itiraz ve şikayetlerinin yerinde olmadığı belirtilerek; davacının usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile; ödeme emri tebliğ tarihinin 06.12.2021 olarak tespitine, davacının kambiyo senetlerine mahsus takibe ilişkin itiraz ve şikayetlerinin reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

              YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, borçlu tarafından ödeme emrinin haricen öğrenilmesi üzerine 26/08/2020 tarihinde borca itiraz edildiğini, icra memurluğunca "tebligat parçası döndüğünde itirazın süresinde olması halinde itiraz süresinde ise takibin durdurulmasına, süresinde değil ise takibin devamına" şeklinde karar verildiğini, icra dosyasında takibin durdurulması yönünde bir işlem bulunmadığını, itirazın iptali davası açmalarında hukuki yarar bulunmadığını, itirazın iptali davasının görülebilmesi için ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde ve usulüne uygun bir itirazının bulunması ve bu itiraz üzerine takibin durmasının şart olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, şikayetin kısmen kabulü ile, Bodrum 1....

              UYAP Entegrasyonu