Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; borçlulardan Edip Öz'ün ölümü nedeni ile mirasçılarına ödeme emri gönderildiğini, tüm borçlular yönünden 30/09/2020 tarihinde borca itiraz edildiğini, borçlu T4'e ödeme emri tebliğ edilmediğinden itiraz süresi başlamadığını, T3'ün de itiraz dilekçesini verdikten 2 gün sonra ödeme emrini tebliğ aldığını, T4 açısında şikayetin konusunun takibin devamı ile tarafına tebligat çıkartılması talebinden ibaret olduğunu, kendisine ödeme emri tebliğ edilmediğinden itirazın sonuç doğurmayacağını söyleyerek kararın kaldırılmasını ve şikayetin kabulünü istemiştir....

Ödeme emri ekinde takibe dayanak belge sureti gönderilmediğinden, mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmiş olması isabetlidir. Ancak, İİK'nın 60/1. maddesi gereğince ödeme emrini ve ödeme emri tebligat zarfını düzenleme görevi icra müdürlüğüne ait olup, ödeme emri ekinde takibe dayanak belgenin borçluya gönderilmemesinde alacaklının bir kusuru bulunmadığından, mahkemece, alacaklının yargılama gideri ve vekalet ücreti ile sorumlu tutulması isabetsizdir. Açıklanan nedenlerle, davalının istinaf isteminin kısmen kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulüne, davacı borçluya yapılan ödeme emri tebliğ işleminin iptaline, sebebiyet ilkesi ve şikayetin mahiyeti gereği yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, davalının sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir. H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; I-Davalının istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile İstanbul 21....

Maddesine göre ödeme emrine itiraz süresinin ödeme emri tebliğ tarihi itibarı ile başlayacağını, İİK'nun emredici hükümleri çerçevesinde itiraz hakkı henüz doğmadan yapılan itirazın hukuki sonuç doğurmayacağını söyleyerek kararın kaldırılmasını ve şikayetin kabulünü istemiştir....

Bu durumda Mahkemece öncelikle, davacıların ödeme emri tebliğ işleminin iptaline yönelik şikayetin değerlendirilmesi ve reddine karar verilmesi halinde borca itirazın değerlendirilmesine karar verilmesi gerekmektedir. Zira, ödeme emri tebliğ işleminin iptali üzerine davacılara yeni bir ödeme emri gönderilecek olup, davacılar yeni ödeme emri tebliğinden sonra varsa borca itirazlarını ileri süreceklerdir. Somut olayda; davacılara gönderilen ödeme emri tebliğ mazbataları incelendiğinde üzerlerinde "Örnek no:10 ödeme emrini ihtiva eder " yazılı olduğu, İİK'nın 58 ve 61.maddelerine aykırı olarak takibe dayanak belgelerin ödeme emri ekinde davacılara gönderilmediği anlaşıldığından, Mahkemenin şikayetin kabulüne ilişkin kararı isabetlidir....

İcra Dairesinin 2020/672 E. sayılı dosyası ile müvekkiline yeniden ödeme emri tebliğ edilmiş olup, taraflarınca süresi içerisinde bu dosya için de asıl borca, fer’ilerine, ödeme emrine, faiz oranına ve işlemiş faize itiraz edildiğini, ... İcra Müdürlüğünün 2020/672 E. sayılı ilamsız icra takibine ilişkin dosyadan müvekkiline gönderilen ödeme emrinin 26.10.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, bu ödeme emri ekinde takibe dayanak belgenin bulunmadığını belirterek ödeme emrinin iptalini talep etmiştir. II....

    Sayılı kararıyla takibe dayanak belge sureti eklenmediğinden istemin kabulüne, 19.12.2012 tarihinde tebliğ edilen ödeme emrinin iptaline karar verildiği 16.04.2013 tarihinde borçluya yeni ödeme emri tebliğ edildiği, borçlunun yasal sürede itiraz etmediği anlaşılmıştır. Önce gönderilen ödeme emrinin icra mahkemesince iptali üzerine, yeni ödeme emri tebliğ edilmiş olup, önceki ödeme emri ve buna ilişkin borca itiraz hükümsüz kalmıştır. Bu sebeple 16.04.2013 tarihinde yeni ödeme emrinin tebliği ile beraber süresinde borca itiraz edilmesi, tebligata ve ödeme emrine ilişkin şikayetler varsa bunların ileri sürülmesi gerekmektedir. Aksi takdirde önceki ödeme emrine itiraz üzerine takip durmaya devam etmez ve yeni ödeme emrine itiraz edilmemesi üzerine takibe devam edilir. Ancak 16.04.2013 tarihinde yeni ödeme emrinin tebliğinden sonra borçlu tarafından süresinde borca itiraz edilmediği ve herhangi bir şikayet yoluna başvurulmadığı anlaşılmaktadır....

      İcra Müdürlüğü'nün 2007/5426 Esas sayılı dosyasının incelenmesinden davacı alacaklı vekilinin 09.09.2008 tarihinde icra müdürlüğüne başvurarak borçluya ödeme emrinin tebliğ edilmesini talep ettiği, bu talep üzerine yetkili ... 5. İcra Müdürlüğü'nce 05.09.2008 tarihli ödeme emri düzenlenerek davalı borçluya tebliğ edildiği, davalı borçlu vekili Av. ...'ın 22.09.2008 tarihli dilekçe ile süresinde borca ve ferilerine itiraz ederek takibin durdurulmasını talep ettiği anlaşılmaktadır. Bu haliyle mahkemenin gerekçesi dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Yetkili icra müdürlüğündeki takibe süresi içinde itiraz edildiğinden 1 yıllık yasal süre içinde açılan davanın esasına girilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken ödeme emri düzenlenip tebliğ edildiği ve takibe itiraz edildiği gözden kaçırılarak yazılı nedenlerle davanın reddi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir....

        e ilk takipte ödeme emri tebliğ edilememiş ise de yeniden ödeme emri tebliği istenilip takibe devam olunması olanaklıdır. Bu durumda birinci takipten açıkça feragat edilmeden yapılan ikinci takip mükerrerdir. Mahkemece ... yönünden mükerrer ikinci takibin iptaline karar vermek gerekirken, her iki borçlu yönünden istemin reddi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlulardan ...'ın temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 19.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          İcra Müdürlüğü'nün 2017/8417 Esas sayılı dosyası ile takip yolunun değiştirildiğini ve borçlu tarafa iflas yolu ile takipte ödeme emri gönderildiğini, borçlu tarafın borca, faize ve yetkiye itiraz etmesi üzerine sehven yetkili icra dairesi olarak Anadolu Adliyesine iflas takip talebindeki aynı şartlar ile gönderilmiş olduğunu, icra dairesi tarafından sehven maddi hata yapılarak yanlış bedel üzerinden ödeme emri gönderilmiş olduğunu, bu durum fark edildiğinde icra müdürlüğünün hatasından dönerek yeniden kambiyo senetlerine özgü iflas yolu ile ödeme emri gönderdiğini ,borçlu tarafından takibe, borca, faize ve yetkiye itiraz edildiğini, icra takibinin aynı şartlar dahilinde yetkili icra dairesine gönderildiğini , İstanbul 25 icra müdürlüğünün 2018/32393 Esas sayılı dosyası ile kaydı yapıldığını, borçlulara aynı dosya üzerinden kambiyo senetlerine özgü iflas yolu ile takipte ödeme emri gönderildiğini, borçlu tarafın süresinde itirazı sebebi ile iflas takibinin durduğunu, takip türünün iki...

          Davacı alacaklı vekili, 26.03.2009 tarihli dilekçesi ile davalı vekilinin yetki itirazını kabul ederek dosyanın Bakırköy İcra Müdürlüğüne gönderilmesini talep etmiş ve gönderilen icra dosyası Bakırköy 5.İcra Müdürlüğünün 2009/5629 numarasını alarak davalı borçluya adı geçen dosya üzerinden yeniden ödeme emri çıkarılmış ve ödeme emri davalı borçluya 15.05.2009 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı borçlu vekili ise, tebliğ tarihinden önce 27.04.2009 tarihinde takibe itiraz etmiştir. Hal böyle olunca mahkemece yetkili icra Müdürlüğünce davalı borçluya ödeme emri tebliğ edilmediği ve davalının da herhangi bir itirazı bulunmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde davanın reddinde isabet görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 23.09.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi. Aslı gibidir....

            UYAP Entegrasyonu