Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; ödeme emrinin usulsüz tebliği üzerine alacaklının talebi ile ikinci kez ödeme emri tebliğ edildiğinde süresinde verilen itiraz dilekçesi üzerine icra müdürlüğü tarafından itiraz talebinin reddine karar verilmesi durumunda takibin kesinleşip kesinleşmediği, varılacak sonuca göre kesinleşen takibe dayalı tahliye kararı verilip verilemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Yargıtayın yerleşik uygulamalarına göre borçluya ikinci kez ödeme emri gönderilmesi ona yeni bir itiraz hakkı ve süresi verildiği anlamına gelmektedir. Bu durumda ikinci ödeme emri esas alınarak sonuca gidilmesi gerekir ( Hukuk Genel Kurulunun 11.11.2009 gün ve E:2009/12-417, K:2009/511, 20.03.2013 gün ve E:2012/12-1129, K:2013/380 ). Somut olayda bu hususta bir uyuşmazlık da bulunmamaktadır....
Her ne kadar mahkemece, yasal sürede takibe itiraz edildiği ve itiraz dilekçesi içeriğine göre dayanak belge ve eklerinin incelendiği böylece, tebliğ evrakına dayanak belgelerin eklenmesindeki amacın gerçekleştiği ve bir mağduriyetin yaşanmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiş ise de, mahkemenin, İİK.nun 61.maddesine aykırı olarak takip dayanağı belgelerin icra dosyasında incelenerek itiraz edildiği değerlendirmesi usul ve yasaya aykırıdır (HGK.nun 23/05/2001 tarih ve 2001-12-428 E.-426 K. sayılı kararı). O halde, mahkemece, borçlu ... yönünden şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu ...'...
İcra Dairesi'nin 2019/9649 E sayılı dosyasından başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takipte davacı borçluya ödeme emrinin 26/07/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, ödeme emri tebliğ zarfından daha önce başlatılan icra takibine itiraz üzerine verilen karar belgesi çıkması nedeniyle davacının anılan kararın tebliğ edildiğini düşündüğünü, oysa ki yeni bir takip başlatılmış olduğunu ve ödeme emri tebliğ zarfında ödeme emri gönderilmemesi, bunun yerine daha önce başlatılan icra takibine itiraz üzerine verilen karar belgesi çıkması nedeniyle davacının takibe itiraz edemediğini, bu şekilde yanıltıcı olarak gönderilen ödeme emri tebliğinin usule uygun olmadığını beyan etmiş, ödeme emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Karar, davalılar.... ve ... tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, aidat alacağının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. ... 4. İcra Müdürlüğü'nün 2008/9884 sayılı takip dosyasının incelenmesinden, İcra Müdürlüğü'nce, davalılar .... ve ... adına ödeme emri düzenlenmediği ve gönderilmediği, sadece davalı-borçlu şirkete ödeme emri gönderildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 67/1 nci maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasının koşullarından biri de, ödeme emrinin düzenlenip, borçluya tebliğidir. Ödeme emri tebliğ edilmeden, dolayısıyla ödeme emrine itiraz yapılmadan, itirazın iptalinin talep edilmesinde hukuki yarar bulunmamaktadır....
İİK'nun 168/4 ve 168/5. fıkralarında; kambiyo senetlerinde imzaya itiraz, borçlu olmadığına, borcun itfa edildiğine veya mehil verildiğine veya alacağın zamanaşımına uğradığına veya yetkiye dair itirazların 5 günlük yasal süresi içerisinde yapılması gerektiği düzenlenmiştir. Elbette burada 5 günlük yasal itiraz süresinin ve İİK'nun 168/2. maddesindeki borcun ve takip masraflarının ödenmesine ilişkin 10 günlük yasal sürenin başlaması için borçluya ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmesi gerekir. Somut olayda; borçluya ödeme emri tebliğ edilmediğinden ödeme ve itiraz süreleri işlemeye başlamamış ve takip kesinleşmemiştir. O halde; mahkemece, borçlunun itirazlarının esasının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile süre aşımından istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Mahkemece; davacıya gönderilen ödeme emri ekinde takip dayanağı belge nüshasının bulunmadığına yönelik itiraz yönünden yapılan incelemede; takibin ilamsız icra takibi olduğu, takibe dayanak belgenin bulunmadığı, hal böyle iken yapılan ilamsız takipte gönderilen ödeme emrine eklenecek evrak olmadığı, kaldı ki davacının icra dosyasına yapmış olduğu 07/01/2022 tarihli itiraz ile takibin durduğu anlaşılmakla iş bu davanın açılmasında hukuki yarar olmadığı kanaati ile şikayetin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili hukuki yararlarının bulunduğunu beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Tüm dosya kapsamına göre; borçlu icra müdürlüğüne itiraz ederek icra takibini durdursa dahi, takibe konu alacağın dayanağı olan belge aslının icra dosyasına ibraz edilmediği ve ödeme emri ile birlikte kendisine tebliğ edilmediği gerekçesi ile İİK 58/3 ve 61/1 maddelerine dayalı olarak icra mahkemesinden ödeme emrinin iptalini talep etme hakkı ve hukuki yararı vardır....
İlk derece mahkemesi kararında özetle: İcra dosyasına örnek 10 ödeme emri gönderildiği ancak tebligatın iade geldiği, bunun üzerine TK'nun 21/2 maddesi gereğince mernis şerhi de eklenerek borçlunun mernis adresine örnek 10 ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olarak 03/05/2018 tarihinde yapıldığı görülmüştür. Dava dilekçesi incelendiğinde 08/06/2018 tarihinde icra mahkemesine itirazın yapıldığı, itiraz senedin kambiyo vasfı olmadığından ve borcun bulunmadığından bahisle yapıldığı kambiyo takiplerinde genel şikayet süresinin 7 gün ve takibe dayanak senedin kambiyo senedi vasfında olmadığına yönelik şikayet süresinin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün olması dikkate alınarak süresinde yapılmayan şikayetin reddine karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2021/17483 esas sayılı dosyasında yalnızca yetkiye değil, borca ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini, bu nedenle İstanbul Anadolu 10.İcra Müdürlüğü tarafından borca itirazın değerlendirilmesi gerektiğini, İstanbul Anadolu 10.İcra Müdürlüğünce bu itiraz değerlendirilmediği gibi müvekkili şirkete yeniden ödeme emri gönderildiğini, ancak taraflarına UETS üzerinden gönderilen tebligat zarfı ile ödeme emrinin uyuşmadığını, İcra Müdürlüğü yeniden bir ödeme emri düzenlemediğini, Büyükçekmece 2....
Kural olarak alacaklının talebi üzerine takibin türüne göre borçluya ikinci kez ödeme veya icra emri tebliği, icra veya ödeme emri tebliğine bağlı, süreye tabi şikayet ve itirazlar bakımından borçluya yeniden itiraz hakkı tanır ise de; borçlunun ilk ödeme veya icra emri tebliği üzerine icra mahkemesine şikayet ve itiraz konusu yaptığı hususlar bakımından, ikinci kez ödeme veya icra emri tebliği üzerine aynı nedenlere dayalı olarak itiraz ve şikayette bulunması derdestlik teşkil eder. Nitekim bu hususlar Hukuk Genel Kurulu'nun 16/04/2019 tarih, 2017/12- 363 esas ve 2019/462 karar sayılı ilamında belirtilmiştir. Somut olayda da; Dairemizce UYAP üzerinden incelenen ve lüzümlu evrakları dosya arasına alınan İstanbul 24....
Maddesinde; "İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazının, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde dilekçe veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur." hükmü yer almakla birlikte borçluya "ödeme emri tebliğ edilemese" bile, alacaklının anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesi mevcut bulunduğu sürece borçluya ödeme emrinin tebliğ edilmemesi şikayet ve itirazda bulunmasına engel teşkil etmez....