Her ne kadar dava dilekçesinde borca itiraz ile birlikte icra emrinin ve takibin iptali talebinde bulunulmuş ise de; Dairemizce HMK 33.maddesi uyarınca yapılan hukuki nitelendirmede takibin, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takibi olması nedeniyle dava, borca itiraz ile birlikte ödeme emrinin iptali ve takibin iptali olarak nitelendirilmiştir. Ancak Mahkemece davanın sadece borca itiraz olarak değerlendirilip, inceleme yapıldığı ve hüküm kurulduğu, dava dilekçesinde ileri sürülen ödeme emri ekinde dayanak belgelerin gönderilmediği iddiası ile ödeme emrinin iptali ve takibin iptali taleplerine yönelik herhangi bir değerlendirme yapılmadığı gibi hüküm de kurulmadığı, bu durumun 6100 sayılı HMK'nun 297/2. maddesine aykırı olduğu görülmektedir....
TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: İNCELEME VE GEREKÇE : 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un uyuşmazlık konusu dönemde yürürlükte bulunduğu haliyle, “Ödeme Emri” başlıklı 55. maddesinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme Emrine İtiraz” başlıklı 58. maddesinde ise, kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hususlarında yedi gün içinde dava açabileceği düzenlenmiştir....
TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: İNCELEME VE GEREKÇE : 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan haliyle ''Ödeme emri'' başlıklı 55. maddesinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı hüküm altına alınmış olup, ''Ödeme emrine itiraz'' başlıklı 58. maddesinde ise, kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı iddialarıyla dava açabileceği hükmüne yer verilmiştir. Ödeme emrine konu alacağın dayanak işlemine karşı dava açılmış ise, bu davanın sonucuna göre ödeme emrinin hukuki denetiminin yapılması gerektiği açıktır....
Değinilen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davada …Vergi Mahkemesi …tarih ve E:…, K:…sayılı kararı ile davacıdan tahsili talep edilen vergi borçlarına ilişkin şirket adına düzenlenen …takip numaralı ödeme emrinin asıl borçlu şirkete usulüne uygun tebliğ edilmediğini belirterek borcun asıl borçlu şirketten tahsiline ilişkin tüm yollar tüketilmeden davacı adına düzenlenen ödeme emrinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle ödeme emrinin iptaline karar vermiştir. Olayda, davalı idarece asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emri usulüne uygun bir şekilde yeniden tebliğe çıkarılmadan şirket hakkında yalnızca mal varlığı araştırması yapıldıktan sonra davacı adına dava konusu ödeme emri düzenlenerek tebliğ edilmiştir. Dava konusu ödeme emri ile aynı borcu içeren … sayılı ödeme emri …Vergi Mahkemesince iptal edildiğinden aynı borca ilişkin olarak mükerrer düzenlenen dava konusu ödeme emrinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır. Mahkeme bu gerekçeyle ödeme emrini iptal etmiştir....
Bu bağlamda, borçtan dolayı cebren tahsile geçmeden önce anılan Kanunun 55. maddesi hükmünde öngörülen bilgilerin tümünü içeren bir ödemeye çağrı yazısının “ödeme emri” nin tebliğ edilmesi yasal zorunluluktur. Bir başka ifade ile kamu alacağı için “ödeme emri” çıkarılmadan ve icra takibi kesinleştirilmeden haciz uygulanması ve diğer cebren tahsil yollarına başvurulması kanuna aykırıdır....
Kural olarak bir takipte tek ödeme emri çıkarılır. Mirasçılar hakkındaki takip ilk takibin devamı olduğundan mirasçılar adına ödeme emri çıkarılmasına gerek bulunmamaktadır. Adı geçenlere muhtıra gönderilerek takibin kendilerine karşı da sürdürüleceği isteğinin bildirilmesi ile yetinilmelidir. Ancak, fazladan ödeme emri çıkarılması yeni bir takibin başlatıldığı anlamına gelmeyip takibin mirasçılara karşı devam edildiğini gösteren muhtıra niteliğindedir. ( Benzer yönde Yargıtay 12.HD.nin 2016/24647 esas, 2017/15485 karar sayılı ilamı ) Ödeme emri çıkarılması fuzuli bir işlem olduğundan mirasçılar, murisin ölümünden önceki işlemlere itiraz edemeyecektir. Mirasçıların başvurusu, mirasçı olunmadığı, mirasın reddedildiği gibi itirazlarla, imhal, itfa, zaman aşımı ve benzeri itirazlar olabilir. Bu nedenle, mirasçılara ödeme emri gönderilmesi esasa etkili olmayıp, yapılan tebligatın muhtıra olarak kabulü gerekir....
Gümrük Müdürlüğünde tescilli ... gün ve ... sayılı gümrük giriş beyannamesi muhteviyatı eşya nedeniyle tahakkuk ettirilen dampinge karşı vergi ile ek olarak tahakkuk ettirilen katma değer vergisinin tahsili amacıyla düzenlenip tebliğ edilen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davayı; dosyanın incelenmesinden; ödeme emrine konu vergilerin tahakkukuna vaki itirazın reddi üzerine ödeme emri düzenlendiğinin anlaşıldığı; sözü edilen itirazın reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan dava, Mahkemelerinin ... gün ve E:...; K:... sayılı kararı ile reddedildiğinden, düzenlenen ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle reddeden ... Vergi Mahkemesinin ... gün ve E....; K:... sayılı kararının; ödeme emri düzenlenmesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir. Savunmanın Özeti: İstemin reddi gerektiği savunulmuştur. Tetkik Hakimi ...'...
Öte yandan, takibin şekline göre olayda uygulanması gereken İİK'nun 168/.... maddesinin .... cümlesi gereğince; ''İcra memuru senedin kambiyo senedi olduğunu ve vadesinin geldiğini görürse, borçluya senet sureti ile birlikte hemen bir ödeme emri gönderir.'' Somut olayda, borçlu adına çıkarılan ödeme emri tebliğ evrakında, ''bu zarfta ödeme icra emri vardır'' şerhinin bulunduğu ve takip dayanağı bono suretinin ödeme emri ekinde gönderildiğine ilişkin bir açıklamanın tebligat mazbatası üzerinde yer almadığı görülmektedir. Bu durumda, mahkemece, yukarıda değinilen HMK'nun .... maddesi uyarınca hakimin talepten noksanına hükmedebileceğine ilişkin yasal düzenleme göz önünde bulundurularak ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
İ.İ.K.’nun 58/4. maddesi gereğince; alacak bir belgeye dayanmakta ise belge aslının veya alacaklı yahut mümessili tarafından tasdik edilmiş borçlu sayısından bir fazla örneğinin takip talebi anında icra dairesine verilmesi ve ayrıca Hukuk Genel Kurulu’nun 02.02.2000 tarih ve 2000/12-50 Esas, 2000/47 sayılı kararında da açıklandığı üzere İ.İ.K.’nun 61/1. maddesi (2). cümlesi gereğince de takip bir belgeye dayanıyor ise, belgenin onaylı bir örneğinin ödeme emri ile birlikte borçluya gönderilmesi zorunludur. Somut olayda ödeme emri tebligat mazbatasının incelenmesinde; mazbata üzerinde "Ödeme emri ve tahsil harcı makbuzu (sayman mutemedi alındısı) vardır" ibaresinin yazılı olduğu, borcun sebebi olarak gösterilen dayanak raporun, ödeme emri ile birlikte borçluya tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır....
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; dava konusu haciz işleminin dayanağı ödeme emirleri arasında yer alan 2016/5 sayılı ödeme emri bakımından; davacı şirket tarafından söz konusu ödeme emrine karşı açılan dava sonucu ödeme emrinin iptaline karar verildiği anlaşıldığından, dava konusu haciz işleminin anılan ödeme emrine ilişkin kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı, dava konusu haciz işlemi dayanağı ödeme emirleri arasında yer alan 2016/32 sayılı ödeme emri bakımından; söz konusu ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiği anlaşıldığından, bu ödeme emrine istinaden uygulanan haciz işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı, dava konusu haciz işleminin dayanağı ödeme emirleri arasında yer alan 2016/246 sayılı ödeme emri bakımından; işbu ödeme emrinde yer alan ve yapılandırması iptal edilen 2011 ve 2012 yıllarına ilişkin vergi borçlarına istinaden uygulanan haciz işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı, 2015 ve 2016 yıllarına...