Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-) 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK'nun sulh hukuk mahkemelerinin görevini düzenleyen 4. maddesinin 1/a bendi gereğince kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanunu'na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar sulh hukuk mahkemesinin görevine girmektedir. Mülga 1086 Sayılı HMUK'dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri sulh hukuk mahkemesi olarak gösterilmiştir. Dava, kira bedeli alacağı nedeniyle başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir....

    , kira bedeli yıllık faiz, tefe, tüfe oranlarına göre yıl geçtikçe arttığını ve 2020 yılı Aralık ayında aylık 4.000 TL'ye ulaştığını, borçlunun itiraz dilekçesinde kira sözleşmesine, kira ilişkisi ve kira sözleşmesi başta olmak üzere her türlü belgeye ve belgede bulunan imzalara itiraz ettiğini, ancak ortada tarafları ve detayları belli bir kira sözleşmesi ve ödendiğine dair hiçbir belge sunulmadığını, iki adet ödenmemiş kira bedelinin müvekkilinin taşınmazı tescil ettirdiği tarihten sonra gerekli tamirat işlemleri için davalı şirket yetkilisi ile olan mesajlaşmalarının bulunduğunu, Hal böyleyken kira ilişkisine, borca her türlü veya bilgiye itiraz etmenin hiçbir hukuki dayanağı bulunmadığından, haklı davalarının kabulü ve davalının itirazının iptali gerektiğini, davalıların İzmir .......

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2021/167 Esas KARAR NO: 2022/121 DAVA : Alacak (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 12/03/2020 KARAR TARİHİ: 10/02/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının ---- sahibi olarak ortak olduklarını ve ---değişikliğiyle şirketin adını ----değiştirmiş ve bu isim altında faaliyetlerine devam ettiklerini, davalı ---- tarihli kira ----olarak gözüken ---- başlandığını, -----müvekkilinin çalışmaları sonucunda ---- ----- olarak çıkartıldığını, şirketin halen faal durumda olup --- ettiğini, gelişmeler doğrultusunda müvekkilinin, ------adresinde bulunan mekanda tadilat çalışmalarına başladığını, tadilat ve ---- işleri ile ilgili yüklenici firmaya ---ödendiğini, bununla ilgili protokolün mevcut olduğunu, bu gelişmelerin tamamlanmasına müteakiben davalı ile yapılan şifahi görüşmelerde...

        Birleşen davada davacılar vekili, muris Kamil'in, kooperatifin sebep olduğu üzüntüden vefat ettiğini, bu manevi zararın telafisinin imkansız olduğunu, müvekkillerinin feshedilen sözleşmeye güvenilerek başkaca yapacağı sözleşmeler ya da kendisinin yapacağı inşaattan elde edeceği gelirden yoksun kalarak zarara uğradığını, sözleşmeden doğan emsal kira bedeli ile müvekkillerinin elde edemediği kar ve yıkılan evlerinin zararının tazmininin zorunlu olduğunu belirterek, maddi ve manevi toplam ....500 TL’nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir Birleşen davada davalı kooperatif vekili, davanın reddini istemiştir....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/573 KARAR NO : 2021/1009 DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 30/10/2019 KARAR TARİHİ : 14/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ... A.Ş. ihale yolu ile aldığı işte davalı taraf alt taşeron olarak ......

            Dava, kira sözleşmesinden kaynaklanan kira bedelinin tahsili istemine ilişkindir....

              mümkün olmadığı, taraflar arasındaki sözleşme sona ermekle davacının peşin satım bedeli olarak ödediği tutarı geri isteyebileceği gibi, sözleşme nedeniyle davalıya verilen bonolarında iptali gerektiği, davacının yargılama sırasında yoksun kalınan kar isteminden vazgeçip, davalının da bunu kabul etmesine göre bu yöne ilişen davanın vazgeçme nedeniyle reddi gerektiği gibi, manevi tazminat şartlarının da oluşmadığı gerekçesiyle, davacı vekilinin vazgeçmesi göz önüne alınarak istenen 1.000.00 YTL’ lik maddi tazminat istemine yönelik olarak davanın reddine, sözleşmenin iptaline yönelik olarak davanın kabulüne, taraflar arasında düzenlenen 09.05.2007 tarihli sözleşmeye dayalı olarak sözleşmede yazılı bonoların iptaline, istirdat talebinin kabulü ile, davacının sözleşme nedeniyle peşin ödemiş olduğu 10.000.00 YTL’ nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                Bilecik Min. ve Oto. Mot. Taş. Kooperatifinin ihalenin iptali için hem dava açtığını, hemde hattı T1 devrettiğini, ayrıca davacının basiretli bir tacir gibi davranmak yükümlüğünün bulunduğunu belirterek ile davanın reddini savunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davanın reddi ile, davacının davalıya ödenen kısmi kira bedellerinin, geçici ve kesin teminat bedellerinin iadesine ilişkin alacak talebinin reddine, davacının maddi tazminat, mahrum kalınan kâr ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir....

                SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/01/2020 NUMARASI : 2016/449 ESAS - 2020/23 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile sözleşme tarihi itibariyle taşınmazın maliki olan davalı T3 Ltd....

                GEREKÇE: Dava, taraflar arasındaki kira sözleşmesinden kaynaklı davacı-kiracının,davalı-kiralayandan kira sözleşmesine konu taşınmaz üzerine davacı tarafından yapıldığı belirtilen imalat bedeli ile kira sözleşmesinin öngörülen bitim tarihinden önce fiilen ve hukuken kullanılamaması nedeni ile maruz kaldığını ileri sürdüğü kar mahrumiyetinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın 4/1-a maddesinde kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalara yönelik tüm uyuşmazlıkları konu alan davaların Sulh Hukuk Mahkemesinin görev alanında olduğu belirtilmiştir. Somut olayda dava, kira sözleşmesinden kaynaklanmaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu