Yine, Türk Medeni Kanunu'nun 324. maddesinin ikinci fıkrasında; "Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını birinci fıkrada öngörülen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki kurma hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir." hükmü yer almaktadır. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden, davalı-davacı babanın ortak çocuklara karşı cinsel istismar eyleminde bulunduğu iddiası ile ortak çocuklar ile baba arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılması talepli dava açıldığı anlaşılmıştır. Davalı-davacı tarafından verilen cevap dilekçesinde eylemin gerçekleşmediğine ilişkin yer alan bazı beyanlar hayatın olağan akışına aykırıdır....
gideri ve vekalet ücretine yönelik istinaf talebinin kabulü ile HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 5.maddesindeki başlık kısmı ile E ve F bentlerinin KALDIRILARAK yeniden hüküm tesisine, (5.maddedeki A,B,C bentlerin aynen muhafazasına,) BUNA GÖRE ; 5.maddenin başlık kısmı olarak; Yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi davası yönünden, E bendi yerine geçmek üzere; Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, F bendi yerine geçmek üzere; Davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, D-Davalı kadın vekilinin velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması, olmadığı takdirde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenerek iştirak nafakasının azaltılması davası yönünden yargılama gideri ve vekalet ücretine yönelik istinaf talebinin kabulü ile HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 6.maddesindeki başlık kısmı ile A,B,C bentlerinin KALDIRILARAK...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-Nafakanın Artırılması-Nafakanın Azaltılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı tarafından tahkim yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 267.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.02.11.2020 (Pzt.)...
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/162 Esas 2019/159 Karar sayılı kararı ile tarafların müşterek çocukları ile davalı baba arasında kurulan şahsi ilişkinin değiştirilerek davalı baba T3 ile ortak çocuklar T6 (TC:) ve T6 (TC:) arasında ayın her 1. Ve 3. Haftasına rastlayan Pazar günleri ile Ramazan ve Kurban bayramlarının 2. Günü saat 10:00- 17:00 saatleri arasında refakatçisiz olarak başlangıç saatinde anneden alınıp bitiş saatinde anneye bırakılması suretiyle babaları T3 ile Şahsi ilişki Tesisine,"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın vekili hükmün; kisişel ilişkinin talebi doğrultusunda düzeltilmesi gerektiği yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı erkek vekili hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış müşterek çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi istemine ilişkindir....
Nitekim, taraflar arasında yapılan protokol ile ödenecek yoksulluk nafakası miktarı kararlaştırılmış ve bu anlaşma ,boşanma davasında, mahkemece; tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına uygun bulunmuş verilen karar temyiz edilmeden kesinleşmiştir. TMK'nun 176/4.maddesi hükmü ile; "Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir " düzenlemesi getirilmiştir. Anılan yasal düzenlemeye göre, iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu sağlaması gerekmektedir. Nafaka iradı, tarafların yaptıkları sözleşmeye dayansa bile indirilebileceği gibi tamamen de kaldırılabilir. Ancak, sözleşme ile kararlaştırılmış ve hakim tarafından onaylanmış olan iradın, yasada aranan şartlar gerçekleşmeden tamamen kaldırılmasını ya da indirilmesini istemek hakkın kötüye kullanılması mahiyetindedir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi ve Nafakanın Kaldırılması - Kişisel Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki "velayetin değiştirilmesi, yoksulluk ve iştirak nafakalarının kaldırılması" davası ile "kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine" ilişkin karşı davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı tarafından iştirak ve yoksulluk nafakasının miktarları yönünden; davalı-karşı davacı tarafından ise iştirak ve yoksulluk nafakasından yapılan indirimler yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle yoksulluk nafakasının kaldırılması isteğinin içinde, azaltılması isteğinin de mündemiç bulunmasına göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA...
Mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarında herhangi bir değişiklik olduğunun kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, verilen bu hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu uyuşmazlık,yoksulluk nafakasının kaldırılması talebine ilişkindir. TMK nun 176. maddesine göre; yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkemece nafaka kaldırılabileceği gibi, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına da karar verilebilir. Yargıtay HGK.nun 7.10.1998 tarih ve 2-656-688 sayılı kararında da kabul edildiği gibi yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul etmek gerekir....
Mahkemece, çocukların menfaatleri, 22.11.2013 tarihli uzman raporu ve tarafların talepleri dikkate alınarak, baba ile ortak çocuklar arasında uygun süreler ile şahsi ilişki tesisi gerekirken, yazılı gerekçe ile bu istemin reddine karar verilmesi isabetsiz olmuş ve bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.14.04.2015(Salı)...
Geçici velayeti davacı davalı anneye verilen müşterek çocuk Meryem Elif ve Meltem İkra ile davalı davacı baba arasında şahsi ilişki tesis edilmiş, Meltem İkra ile kurulan şahsi ilişkinin süresine ilişkin davalı davacı baba istinaf talebinde bulunmuştur. Müşterek çocuk Meltem İkra'nın yaşı nazara alındığında, yatılı şahsi ilişki tesis edilmemesi doğru ise de kurulan şahsi ilişki süresinin kısa olduğu anlaşılmış, çocuğun yaşına, ihtiyaçlarına davalı davacı babanın da babalık duygularının tatminine uygun biçimde şahsi ilişki genişletilerek yeniden tesis edilmiş, bu hususta davalı-davacı babanın istinaf talebi yerinde bulunmuştur. Erkek davada vekil ile temsil edilmiş, terditli taleplerinden velayet talebi reddedilmiş ise de şahsi ilişki talebi kabul edilmiştir. Yargılama gideri davada haksız çıkan taraftan alınır (HMK m 326)....
Davalı anne istinafında, dedenin çocukları göstermediğini, bu nedenle şahsi ilişkiye itiraz ettiğini bildirmiş ise de, mahkemece, müşterek çocuklar ile davalı anne arasında yeterli ve uygun şekilde şahsi ilişki tesis edildiği, mahkemenin vasi tayini için Sulh Hukuk Mahkemesi'ne ihbarda bulunduğu, annenin müşterek çocukları icra yolu ile görebileceği, şahsi ilişkinin infazı hususunda Dairemizce değerlendirme yapılamayacağı, çocuklara da henüz vasi tayin edilmediği anlaşılmakla davalı annenin şahsi ilişki kararına yönelik istinaf talebinin esastan redidne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....