WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Genel şartlar ile yapılan değişiklerin uygulanma zamanı; Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının "A.1. Amaç" başlıklı maddesinin 2. fıkrasının son cümlesinde; "Bu Genel Şartlar ekleriyle bir bütündür. Bu Genel Şartlar ve sigorta teminat limitleri kaza tarihi itibariyle uygulamaya esas alınır," düzenlemesi 02.02.2016 tarihindeki değişiklik ile "Bu Genel Şartlar" kaza tarihi itibariyle uygulanır ibaresi çıkarılıp sadece " sigorta teminat limitleri kaza tarihi itibariyle uygulamaya esas alınır" olarak değiştirilmiştir. Genel açıklamalar bu şekilde olmakla birlikte KTK'nin Tazminatın Azaltılması Veya Kaldırılması Sonucunu Doğuran Haller başlıklı 95.maddesinde, “Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez....

    Kanunda öngörülen şartlar davacı lehine gerçekleştiği takdirde, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ve hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekir ", TMK'nın 176/4. maddesinde de; "Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir " düzenlemeleri bulunmaktadır. Anılan yasal düzenlemelere göre, iradın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda, yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası, TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....

      Taraflar arasındaki iştirak nafakası ve yoksulluk nafakasının kaldırılması – indirilmesi (asıl dava), iştirak ve yoksulluk nafakasının artırılması (karşı dava) davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve karşı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı (karşı davalı) vekilince temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde 2011 yılında davalı eski eş için hükmolunan 200 TL yoksulluk, müşterek çocuklar yararına hükmolunan 200 TL iştirak nafakalarının değişen koşullar nedeniyle kaldırılması veya indirilmesini talep etmiştir. Davalı davanın reddini talep etmiş; ve karşı dava dilekçesi ile de davacı tarafından davalıya ödenmekte olan yoksulluk nafakası ile iştirak nafakalarının aylık 300,00'er TL'ye çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında, nafakanın takdir edildiği boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir....

          TMK. nun 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Yargıtayın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların boşanma davası sırasındaki sosyal ekonomik durumları ile eldeki davanın açıldığı tarih itibariyle mevcut sosyal ekonomik durumları arasında olağanüstü bir değişiklik olmadığı gibi, buna ilişkin bir iddia da ileri sürülmemiştir....

            Asıl dava iştirak nafakasının artırılması, karşı dava ise iştirak nafakasının kaldırılması veya azaltılmasına ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nunda genel yetkili mahkeme 6.madde de düzenlenmiştir. Buna göre; ''Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.'' Ayrıca; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 177. maddesinde ise nafaka davalarında yetkili olan mahkeme düzenlenmiştir. Buna göre; "Boşanmadan sonra açılacak nafaka davalarında nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir. Bu düzenleme ile, genellikle ekonomik ve mali açıdan güçsüz durumda olan nafaka alacaklılarının; nafaka yükümlüsünün (davalının) bulunduğu yer mahkemelerinde masraf yapıp, gelerek dava açmaları ve bu suretle mağdur olmaları önlenmek istenmiştir. Burada zayıfı korumak amacı ile genel yetki hükmü getirilmiş ve seçimlik hak tanınmış bulunmaktadır....

              Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/638 Esas 2008/346 Karar sayılı ilamı ile davalı için belirlenen 275,00 TL yoksulluk nafakasının tarafların mali ve içtimai durumları, paranın satın alım gücü ve hakkaniyet dikkate alınarak 75,00 TL eksiltilmek suretiyle 200,00 TL olarak dava tarihinden geçerli olmak üzere devamına, karar verilmiş, hüküm süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. 1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-) Davalının temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması/azaltılması talebine ilişkindir. Kural olarak, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir....

                Anılan yasal düzenlemeye göre, iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu sağlaması gerekmektedir. Nafaka iradı, tarafların yaptıkları sözleşmeye dayansa bile indirilebileceği gibi tamamen de kaldırılabilir. Ancak, sözleşme ile kararlaştırılmış ve hakim tarafından onaylanmış olan iradın, yasada aranan şartlar gerçekleşmeden tamamen kaldırılmasını ya da indirilmesini istemek hakkın kötüye kullanılması mahiyetini arzeder. Bunun gibi sırf boşanmayı sağlayabilmek için, bilerek ve isteyerek mali gücünün üzerinde bir yükümlülüğü üstlenen ya da karşı tarafın mali durumunun iyi olduğunu ve geçinmek için nafakaya ihtiyacı olmadığını bilen kişinin, sonradan bu yükümlülüğün kaldırılması veya azaltılması yönünde talepte bulunması da iyiniyet ve sözleşmeye bağlılık ilkeleri ile bağdaşmaz....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-İştirak Nafakasının KaldırılmasıVeya Azaltılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle mahkemece müşterek çocuk için hüküm altına alınan iştirak nafakasının kaldırılması veya azaltılması davasının reddine karar verildiğinin anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar...

                    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 12/02/2014 NUMARASI : 2013/212-2014/101 Taraflar arasında görülen iştirak nafakasının azaltılması ve artırılması davasının yapılan yargılaması sonunda yerel mahkemece verilen hüküm davalı-k.davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dava dilekçesi ile; uzun yıllardır işlettiği müzik aletleri üzerine ticarethanesini kapatmak zorunda kaldığını, halen Güzel Sanatlar Müdürlüğü İzmir Türk Dünyası Dans ve Müzik Topluluğunda misafir sanatçı olarak çalıştığını, düzenli bir işi ve geliri olmadığını ileri sürerek, 06.05.2011 tarihinde kesinleşen boşanma davası ile müşterek çocuklar lehine hükmedilen toplam 600 TL olan iştirak nafakasının, toplamda 200 TL'ye indirilmesini talep ve dava etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu