Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

istinaf talebi kabul edilerek çocukla şahsi münasebet tesisine ilişkin ilamların kesinleşmeden icraya konulabileceğinden bahisle ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 20/02/2020 NUMARASI : 2019/143 ESAS 2020/82 KARAR DAVA KONUSU : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile fiilen ayrı yaşadıklarını, davalının ortak çocuğu göstermediğini belirterek ortak çocukla aralarında şahsi ilişki tesis edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacının çocuk 20 günlük iken kendisi ile çocuğu kapıya koyduğunu, çocuğun 17 aylık olduğunu, anne sütü aldığını, davacının çocuğa bakabilecek durumda olmadığını yanında çocuğu görmesine müsaade ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...çocukla anne arasında kişisel ilişkinin kaldırılmasını veya azaltılmasını gerektirir bir nedenin bulunmadığı kanaatine varılmıştır..."...

    Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiş ise de; Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369. maddesinde çocukla kurulan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine ilişkin verilen kararların Yargıtay'da duruşmalı inceleneceğine ilişkin hüküm bulunmadığından duruşma isteğinin reddine, evrak üzerinde inceleme yapılmasına karar verildi. Evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Çocukla Kişisel İlişki Tesisi Taraflar arasındaki "boşanma" ve "çocukla kişisel ilişki tesisi" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (kadın) tarafından; yararına hükmedilen nafakalar ve tazminatların miktarı yönünden, davalı-davacı (koca) tarafından ise; tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 119.00'ar TL. temyiz başvuru harçları peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün...

        DAVA TÜRÜ :Boşanma - Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davacı tarafından açılan "boşanma" davası ile davalı tarafından açılan "çocukla kişisel ilişki tesisine" ilişkin davanın birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm koca tarafından kadının boşanma davasında kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi....

          Toplanan delillerden ve özellikle davalı babanın öğrencisi olduğu iddia edilen erkek şahısla olan hayatın olağan akışına ve öğrenci öğretmen ilişkisine uygun düşmeyen iletişimi ve çocuk ile öğrencisi olan erkek şahıs ve kendisinin aynı yatakta yatması şeklindeki davranışının çocukla baba arasındaki kişisel ilişkinin tamamen kaldırılmasını gerektirecek ağırlıkta olmadığı anlaşılmakta ise de; Mahkemece, davacı annenin kişisel ilişkinin kaldırılması yanında kişisel ilişkinin sınırlandırılmasını da talep ettiği ve babanın davranışları da dikkate alınarak çocukla baba arasında daha önce kurulan yatılı kişisel ilişkinin çocuğun menfaatine uygun olmadığı, onun duygusal gelişimini olumsuz etkileyeceği anlaşıldığından yatılı kişisel ilişkinin kaldırılması suretiyle yeniden yatısız olacak şekilde kişisel ilişki düzenlemesi yapılması gerekirken, davanın reddi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir....

            Evlilik haricinde doğan çocuk için babanın nafakayla yükümlü tutulabilmesi için, çocukla babası arasında soybağının kurulmuş olması zorunludur. Baba ile soybağı ise, tanıma, ana ile evlilik ve hakim hükmüyle kurulur (TMK m. 282/2). Dosyaya alınan nüfus kaydında, küçük Irmak'ın annesinin hanesinde "evlilik dışı doğum"a istinaden kayıtlı olduğu, davacının halen boşanmış dul olarak kayıtlı olduğu, davalı ile bu çocuk arasında, kanunda gösterilen usullerden biriyle bir soybağı tesis edilmediği görülmektedir. Bu durumda, soybağının hüküm ve sonucu olan bakım yükümlülüğü davalı için ger-çekleşmemiştir. Öyleyse bu çocukla ilgili ananın nafaka isteğinin reddi gerekirken, bu husus dikkate alınmadan hüküm tesisi doğru bulunmamıştır....

              Çocukla, ana veya baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, düzenli kişisel ilişki elde etme ve sürdürme ana veya baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç, çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu bakımdan kişisel ilişki tesis edilirken çocuğun bedeni, fikri ve ruhsal gelişimi esas alınarak, amacı gerçekleştirici bir düzenleme yapılmalıdır. Bu da çocuğun menfaatine aykırı düşmedikçe ve geçerli bir sebep olmadıkça çocukla diğer taraf arasında yatılı olarak kişisel ilişki kurulmasını gerektirir. Bu bakımdan, velayeti babada bulunan çocuklarla anne arasında kişisel ilişki tesis edilirken, çocukların anne yanında, ayın belirli hafta sonları, yatılı da kalacak şekilde bir düzenleme yapılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır....

                Bu düzenlemeler dikkate alınarak, açık görüş imkanıyla ilgili annenin hükümlü bulunduğu cezaevinden bilgi alınmak suretiyle çocukla annesi arasında görüş ve ziyaret imkanının araştırılması, kişisel ilişkinin buna göre belirlenmesi ve sonucuna göre çocukla cezaevinde hükümlü olan annesi arasında gerekirse uzman eşliğinde olmak üzere uygun şekilde kişisel ilişki tesisi gerekirken, kisisel ilişkinin yazılı şekilde tespiti ve tayini doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.23.06.2016 (Prş.)...

                  UYAP Entegrasyonu