DAVA Davacı baba dava dilekçesinde; tarafların boşandıklarını, boşanma ilâmıyla ortak çocuğun velâyetinin anneye verilerek baba ile kişisel ilişki kurulmasına karar verildiğini, anne refakatinde çocukla görüşmenin mümkün olamadığını belirterek baba ile çocuk arasında daha uzun süreli, yatılı ve anne refakati olmadan kişisel ilişki kurulmasını talep etmiştir. II. CEVAP Davalı anne cevap dilekçesinde; ortak çocuğun yaşının küçük olduğunu, anne sütü aldığını, babanın çocukla kişisel ilişki kurma hakkını kullanmadığını, çocuğun babayı tanımadığını ve annenin olmadığı ortamda babayla görüşmesinin yerinde olmayacağını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....
bulunan epilesi durumunu tetikleyeceğini, mevcut şahsi münasebet tesisinin, çocuğun bedensel, ruhsal ve fikirsel gelişimini olumsuz yönde etkileyeceği gibi çocuğun eğitim ve sağlığının takibini de kesintiye uğratacağını, bu nedenle davalının çocukla kişisel ilişki hakkının kaldırılması için çocukla davalının ilişkisinin tamamen kopmuş olması ve yine müşterek çocuğun üstün yararı, sağlığı, anneye bağımlılığının artmış olması sebebiyle adli yardım talaplerinin kabulü ile, davalının çocuk ile şahsi ilişki hakkının kaldırılmasına, mahkeme farklı karardaysa yeniden düzenlenerek müşterek çocuğun ihtiyaç ve üstün yararının dikkate alınarak sadece günü birlik olarak sınırlandırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi ana ve baba için bir hak olduğu gibi, çocuk için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi de her zaman istenebilir. Kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun yaşı, ana ve babalık duygusunun tatmini, çocukların yüksek yararı birlikte değerlendirilerek çocukların kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından, kişisel ilişki süresi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece, velayeti annede bulunan ortak çocukla baba arasında “farklı il veya ilçede olmaları hali ” ve “aynı il veya ilçede olmaları hali " için ayrı ayrı kişisel ilişki düzenlenmiştir. Annenin, velayetine bırakılan çocukla birlikte ....’ın .... ilçesinde , baba'nın ise ....’nın ... ilçesinde oturduğu anlaşılmaktadır....
Hukuk Dairesinin 30.1.2012 gün ve 2011/12727- 1614 sayılı ilamı) Çocuğun menfaati bu yönde bir düzenlemeyi gerekli kılmadıkça, uzman aracılıgı veya gözetiminde kişisel ilişki tesisi bundan beklenen amaca aykırı düşer. Velayet kendisine verilmeyen tarafla çocuk arasında kişisel ilişki tesis edilirken, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlaki yararları esas alınır. Çocukla, velayet kendisine bırakılmayan ebeveyn arasında düzenli kişisel ilişki kurma ve bu ilişkiyi sürdürme çocuk için bir hak olduğu gibi düzenli ilişkiyi elde etme ve sürdürme ana veya baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası (Anayasa)'nın "Ailenin korunması ve çocuk hakları" başlıklı 41....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi - :Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından çocukla kişisel ilişki düzenlenmesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 30.03.2016 (Çar.)...
Boşanma kararında yer alan kişisel ilişkiye dair düzenleme kişisel ilişkiden beklenen amaca uygun olmadığı gibi, çocuğun ulaştığı yaş itibarıyla da menfaatine uygun değildir. Bu bakımdan velayeti davacı-davalı anneye verilen çocukla davalı-davacı baba arasında ayın belirli haftalarında yatılı da kalacak şekilde uygun kişisel ilişki kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir (HUMK.md.438/7). SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple, gerekçeli kararın hüküm bölümünün 4. bendindeki, müşterek çocukla baba arasındaki kişisel ilişkiye yönelik “her ayın 1. ve 3. Pazar günleri, dini bayramların 2. günü saat 09.00 ile 17.00 arası” sözcüklerinin hükümden çıkarılmasına, yerine “ her ayın 1. ve 3....
Mahkemece, bu husus gözetilmeden anne ile küçük arasında üçüncü bir kişi nezaretinde kişisel ilişki kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 3 Davacı anne tarafından açılan müşterek çocuklarla kişisel ilişki düzenlenmesine dair davanın kabulüne karar verildiği halde, bu davada kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına vekalet ücreti takdir edilmemesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) ve (3.) bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.)...
Bu tür kişisel ilişki çocuğun sadece yüksek yararları gerektirdiği takdirde veya ana ve babanın bu haklarını amacına aykırı kullanmaları halinde kısıtlanabilir veya engellenebilir (Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi md.4/2). Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir. Dosyanın incelenmesinde; mahkemece davalı erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığı, bu sebeple tam kusurlu olduğu gerekçesiyle boşanmalarına karar verildiği, 2011 doğumlu Esila Aysu’nun velayetinin babaya tevdii ile anne ve çocuk arasında 1- 31 Temmuz tarihleri arasında kişisel ilişki tesis edildiği, hükmün sadece kişisel ilişki yönünden istinaf edildiği anlaşılmaktadır....
Küçük 2011 doğumlu ... ’in velayeti davacı anneye bırakılmış, baba ile aralarında da boşanma ilamında gösterilen şekilde kişisel ilişki kurulmuştur. Kendisine kişisel ilişki hakkı tanınan ebeveynin, bu hakkı amacına aykırı kullanması, yasal yükümlülüklerine aykırı davranması veya çocuk ile ciddi biçimde ilgilenmemesi ya da diğer önemli sebepler varsa yahut da kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye giriyorsa, bu hak kendilerinden alınabilir veya kaldırılabilir (TMK.md.324)....