Erkeğin, karşı davada velayeti istinaf etmesi kapsamında karşı davada kurulan kişisel ilişkiyi de istinaf ettiği değerlendirilerek ilk derece mahkemesince karar tarihi itibariyle Covid-19 kapsamında pandemi ve sınırlamalar dikkate alınarak terditli olarak kişisel ilişki düzenlemesi yapılmış ise de, özellikle okulların açılmış olması, seyahat gibi bir kısım sınırlamaların kaldırılmış olması hususları da dikkate alındığında, terditli olarak şahsi ilişki düzenlemesine gerek olmadığı gibi, kurulan kişisel ilişkide gün belirtilmeden hafta belirtildiği, hafta sonu ve bayram tatili için düzenleme yapılmadığı dikkate alınarak çocukla babanın daha fazla vakit geçirebilme imkanı sağlanması, baba-çocuk ilişkisinin geliştirilmesi açısından küçüğün menfaatine olmakla erkeğin kişisel ilişki düzenlenmesine ilişkin istinaf talebinin kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının 2.bendinin kaldırılmasına, velayeti anneye verilen müşterek çocuk ile baba arasında her ayın 2. ve 4....
Ana babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir. (TMK m.323) Düzenli kişisel ilişki kurmak ve bu ilişkiyi sürdürmek, çocuk için bir hak olduğu gibi ana ve baba içinde bir haktır. Bu kapsamda davacı birleşen davalı baba T1'ın kişisel ilişki tesisine yönelik talebinin kabulüne karar verilmesi gerekmektedir....
Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveyni arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir. Bu bakımdan, babalık duygularını tatmine elverişli, çocuğun da baba sevgisi ve şefkatini tatmasına yeterli, yatılı olacak şekilde daha uygun süreyle kişisel ilişki tesisi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır....
Davacı-davalı anne kişisel ilişkinin kaldırılması, olmadığı taktirde azaltılmasını, iştirak nafakasının artırılmasını istemiş, davalı-davacı baba ise velayetin değiştirilerek kendisine verilmesini, olmadığı taktirde kişisel ilişkinin arttırılmasını talep etmiştir. Mahkemece kişisel ilişkinin azaltılmasına karar verilerek babanın taleplerinin reddine karar verilmiştir. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle velayet düzenlemesi yapılmasına rağmen, çocukla velayet kendisine verilmeyen taraf arasında kişisel ilişki kurulması düzenlemesi eksik bırakılmışsa da; bu konuda ilgilinin ayrıca talep ve dava hakkının bulunduğunun anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 73.90 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 28.09.2011 (Çar.)...
Davacı babaanne tarafından torunun yaşının büyüdüğü ve Almanya'da ikamet etmesinden dolayı önceki kişisel ilişki kararının yeterli olmadığı iddia olunmuş, yukarıda tarih ve numarası belirtilen kişisel ilişkinin süresinin değiştirilmesi davası açılmış, mahkemece de davacının iddiaları kabul olunarak davacı ile küçük arasında kişisel ilişkinin sürelerinin artırılmasına karar verilmiştir. Mahkemece babaanne ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlemesine ilişkin karar küçüğün yaşı itibarıyla bedeni ve fikri gelişimlerini olumsuz yönde etkileyebileceği gibi, davalı annenin velayet görevini gereği gibi yerine getirmesine de engel olacaktır. Ayrıca, babanın yerine babaannenin ikame edilerek, babaya uygun olabilecek genişlikte bir kişisel ilişki düzenlemesi; Türk Medeni Kanununun 325. maddesinin düzenlenme amacına da aykırıdır. Topladan tüm deliller ile yukarıda anlatılanlar dikkate alındığında kişisel ilişkinin değiştirilmesini haklı gösterebilecek bir delil bulunmamaktadır....
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının kişisel ilişkiye yönelik 1. bendinin hükümden çıkarılmasına, yerine "velayet hakkı anneye verilen müşterek çocuk ... ile baba arasında çocuğun yaşı ve ilerleyen dönemlerde çocuğun yaşı ile yeni gelişmelere bağlı olarak kişisel ilişki sürelerinin yeniden değiştirilmesi mümkün olduğundan, her ayın 1. ve 3. hafta sonları Cumartesi saat 17.00'den Pazar günü akşam saat 17.00’ye kadar, dini bayramların 2. günü saat sabah 11.00’den 3. günü saat 11.00'e kadar, her yıl Ağustos ayının l. günü saat 10.00'dan 7 Ağustos akşamı saat 17.00'ye kadar kişisel ilişki kurulmasına" sözcüklerinin yazılmasına, hükmün bu bölümünün düzeltilmiş şekliyle, temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1.bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi...
Buna göre; gerekçeli kararda birleşen davada çocuk ile baba arasında kişisel ilişkinin yatısız olarak düzenlenmesi gerektiği hususunda tespit yapılırken kısa karar da asıl davada karar tarihi itibariyle üç yaşında olan müşterek çocukla davalı-davacı baba arasında bir ay yatılı ilişki kurulmasına, birleşen davada ise infazda tereddüt yaratacak şekilde yine sömestre de bir hafta yaz tatilinde bir ay yatılı ilişki mi yoksa saatli ilişki mi kurulduğu tam anlaşılamamakla birlikte yatısız ilişki ise hem taraflar hem de çocuk açısından günlük olacak şekilde çocuğu alıp vermenin maddi ve manevi zorluk yaratacağı, asıl davada" her ayın birinci ve üçüncü Cumartesi -Pazar "birleşen davada ise her ayın iki ve dördüncü Cumartesi -Pazar olacak " şekilde baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulması davacı-davalı annenin velayet görevini yerine getirememesine ve hafta sonları çocuk ile birlikte olamaması sonucunu doğuracağı bu durumun çocuğun menfaatine olmadığı bu haliyle gerekçeli kararın kişisel...
Bu durumda en geç 30 Mayıs 2022 tarihine kadar yönetmelik çıkarılmış olursa, en geç 30 Mayıs 2023 tarihine kadar tüm ülkede çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin ilâmlar adlî destek ve mağdur hizmetleri müdürlükleri tarafından yerine getiriliyor olacaktır. ÇKK'nın geçici madde 2'nin 6. fıkrasına göre, ÇKK’nın dördüncü kısmının uygulanmaya başlandığı il ve ilçelerde, çocuk teslimi veya çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilâmların icrasına ilişkin derdest takip dosyaları, icra dairesince teslim veya kişisel ilişki kurulması işlemleriyle sınırlı olmak üzere re’sen işlemden kaldırılacaktır. ÇKK’nın dördüncü kısmının uygulanmaya başlandığı tarihten sonra, çocuk teslimi veya kişisel ilişkide hak sahibi olan kişi artık adlî destek ve mağdur hizmetleri müdürlüğüne başvuracaktır. Somut olayda, çocuk teslimi veya çocukla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin örnek 3 nolu takibin başlatıldığı ...'...
ilişkinin gerçek manada bir kişisel ilişki olmadığı, kaldı ki bu şekilde verilen kişisel ilişki kararının dadi davalı tarafından çeşitli bahaneler ile engellendiği, davacının çocuğa camdan bakarak kişisel ilişki kurmaya çalıştığı, bu durumun tanık beyanları ve dava konusu çocuğun beyanları ile sabit olduğu anlaşılmıştır....