Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Üçüncü kişilerin, koşulları gerçekleştiği takdirde çocukla kişisel ilişki kurma hakkı mevcut ise de; kişisel ilişki süresinin ana ve babaya tanınan genişlikte olması beklenemez. Ancak; teyze ile yeğen arasındaki kişisel ilişki küçüğün teyze ile "aile bağlarını" güçlendirmek ve geliştirmek, teyzenin de yeğen sevgisini tatmaya elverişli olacak yeterlilikte olmalıdır. Kurulan kişisel ilişki, yaşı itibarıyla, çocuğun eğitimini, bedeni ve fikri gelişmesini olumsuz etkileyebileceği gibi, davalı babanın da velayet görevini gereği gibi yerine getirmesine engel olacak şekilde uzun sürelidir....
Velayet hakkı anneye ait olmakla birlikte babanın da babalık duygularını tatmine elverişli, çocuğun da baba sevgisi ve şefkatini tatmasına yeterli, yatılı olacak şekilde çocukla düzenli ve sürekli bir kişisel ilişki kurmak ve bu ilişkiyi elde etmek hakkı mevcuttur. Aynı zamanda bu ilişki çocuk yönünden de bir haktır. Sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde bu hak kaldırılabilir veya sınırlanabilir. Velayet düzenlemesinin yanı sıra kişisel ilişki kurulurken de; göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "üstün yararı"dır (Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m.3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesi m. 1; TMK m. 339/1. 34.3/1, 346/1; Çocuk Koruma Kanunu m. 4/b). Çocuğun üstün yararını belirlerken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlâki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir....
Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç, çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu bakımdan kişisel ilişki tesis edilirken çocuğun bedeni, fikri ve ruhsal gelişimi esas alınarak, amacı gerçekleştirici bir düzenleme yapılmalıdır. Bu da çocuğun menfaatine aykırı düşmedikçe ve geçerli bir sebep olmadıkça çocukla diğer taraf arasında yatılı olarak kişisel ilişki kurulmasını gerektirir. Bu bakımdan velayeti annede bulunan çocukla baba arasında kişisel ilişki tesis edilirken, ayın belirli hafta sonları, yaz tatilleri ile yarıyıl tatilleri ve dini bayramlarda yatılı kalacak şekilde bir düzenleme yapılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır....
Dosyada toplanan deliller, küçüğün yaşı, uzman raporu, kişisel ilişkiye dair hükümlerin kamu düzenini ilgilendirdiği, davanın her aşamasında yeni gelişen olayların da dikkate alınabileceği, yine değişen şartlara göre her zaman değiştirilebileceği hususları dikkate alındığında küçükle annesi arasında boşanma davasında kurulan kişisel ilişki infaza elverişli, Yargıtay içtihatlarına uygun ve yeterli olduğundan davacının kişisel ilişkiye yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....
Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını Türk Medeni Kanununun 324. maddesinin (1.) fıkrasında gösterilen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki hakkı kendilerinden alınabilir (TMK m. 324/2). Çocuk ile ana ve babası, düzenli kişisel ilişki elde etme ve bu ilişkiyi sürdürme hakkına sahiptir. Ana ve babası ayrı olan çocuğun ebeveynleriyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesi ana ve baba için bir hak olduğu gibi çocuk için de haktır. Bu tür kişisel ilişki sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya engel olunabilir....
kişisel ilişki kurulması talebinin KABULÜNE, Velayeti davalıda bulunan müşterek küçük çocuk HİRANUR YAVUZ ile babası davacı T1 arasında her ayın 2. ve 4....
KİŞİSEL İLİŞKİ KURULMASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 197 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü. Eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir. (TMK m. 197/1) Eşlerin ergin olmayan çocukları varsa hakim, ana ve baba ile çocuklar arasındaki ilişkileri düzenleyen hükümlere göre gereken önlemleri alır. (TMK m. 197/4) Davacı koca 24.02.2008 doğumlu ikiz çocukları Ceren ve Cemre ile tedbiren kişisel ilişki kurulmasını istemiştir. Tedbiren de olsa kişisel ilişki düzenlenirken küçüklerin ve tarafların durumları değerlendirilmeli, kişisel ilişki babalık ve analık duygularının tatmini yanında küçüklerin bedeni ve fikri gelişimlerini olumsuz yönde etkilememelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Velayeti annede olan 2011 doğumlu ortak çocuk....ile davacı baba arasında her ayın 1 ve 3. Cuma günü 17:00'dan Pazar I7:00'a kadar kişisel ilişki kurulmuş ise de, cuma günleri 17:00 dan itibaren kurulan kişisel ilişki, annenin velayet görevini gereği gibi yerine getirmesini engeller mahiyette olup usul ve yasaya aykırdır. Ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK m. 438/7)....
Mahkemece kurulan kişisel ilişkide kardeşler birbirlerini göremeyecektir. Velayet kendisine bırakılmayan ortak çocukla diğeri arasında kişisel ilişki düzenlenirken kardeşlerin birbirini görmelerine olanak sağlayıcı şekilde düzenleme yapılması kardeşlik ilişkisinin gelişmesi için önemlidir. Bu bakımdan kardeşlerin birbirini görecek şekilde kişisel ilişki tesisi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.01.11.2016(Salı)...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (koca) tarafından, kusur belirlemesi, manevi tazminat, velayet ve kişisel ilişki yönünden; davalı-davacı (kadın) tarafından ise manevi tazminat ve nafakaların miktarı ile vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davalı-davacı kadının tüm, davacı-davalı kocanın ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Annenin ...'da, babanın ise ...'da yaşadıkları ve ulaşım imkanları göz önüne alındığında; çocukla kişisel ilişki konusunda, anne/babanın ayrı şehirde yaşama durumlarına göre seçenekli kişisel ilişki düzenlenmesine gerek bulunmamaktadır....