WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir (TMK m. 323). Düzenli kişisel ilişki kurmak ve bu ilişkiyi sürdürmek, çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Bu hak, sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya kendilerinden alınabilir (Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi m. 4). Babanın cezaevinde tutuklu veya hükümlü olması kural olarak çocukla kişisel ilişki kurmasına engel değildir. Ceza ve tutukevinin, tutuklu ve hükümlülerin yakınlarıyla mevzuat çerçevesinde görüşme imkanı ölçüsünde, çocukla tutuklu veya hükümlü ebeveyni arasında kişisel ilişki tesis edilebilir....

    Başka bir anlatım ile, çocukla, ana veya baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi, çocuk ile ana veya baba için bir hak olduğu gibi kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu bakımdan kişisel ilişki tesis edilirken çocuğun bedeni, fikri ve ruhsal gelişimi esas alınarak amacı gerçekleştirici bir düzenleme yapılmalıdır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Çocukla Kişisel İlişkinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalının temyiz itirazlarına gelince; Davalı baba ile çocuk arasındaki tesis edilen kişisel ilişkinin değiştirilebilmesi için mevcut kişisel ilişki nedeniyle çocuğun huzurunun ciddi olarak tehlikeye girmiş olması veya kendisine kişisel ilişki hakkı tanınan ebeveynin bu hakkını amacına ve yükümlülüklerine aykırı olarak kullanmış bulunması veya çocukla ciddi şekilde ilgilenmemiş olması gerekir....

      Mahkemece velayetin değiştirilmesi talebi reddedilmiş, kişisel ilişki kurulmasına ilişkin talep ise " her ne kadar sosyal inceleme raporunda müşterek çocukla şahsi ilişki kurulması yönünde görüş bildirilmişse de, davalı-karşı davacının yargılama aşamasında gelirine ilişkin bilgileri gizlediği, tanık ayarlayarak davacı-karşı davalının fotoğraflarını çektirdiği, müşterek çocukla uzun süre ilgilenmediği ve babalık sorumluluğu taşımadığı, nafaka ödememek için kötüniyetli hareket ettiği" gerekçesi ile reddedilmiştir. Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir (TMK.md. 323). Türk Medeni Kanununun 324/2 maddeleri uyarınca kişisel ilişki düzenlenmesinde çocuğun sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur....

        " 2/1-c Maddesi hükmü "Hâkim: Aile mahkemesi hâkimini", 5/3 maddesi hükmü "Bu Kanunda belirtilen tedbirlerle birlikte hâkim, 3/7/2005 tarihli ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununda yer alan koruyucu ve destekleyici tedbirler ile 4721 sayılı Kanun hükümlerine göre velayet, kayyım, nafaka ve kişisel ilişki kurulması hususlarında karar vermeye yetkilidir." şeklindedir....

          keyfî engellenmesini de içeren, toplumsal, kamusal veya özel alanda meydana gelen fiziksel, cinsel, psikolojik, sözlü veya ekonomik her türlü tutum ve davranışı" 2/1-c Maddesi hükmü "Hâkim: Aile mahkemesi hâkimini", 5/3 maddesi hükmü "Bu Kanunda belirtilen tedbirlerle birlikte hâkim, 3/7/2005 tarihli ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununda yer alan koruyucu ve destekleyici tedbirler ile 4721 sayılı Kanun hükümlerine göre velayet, kayyım, nafaka ve kişisel ilişki kurulması hususlarında karar vermeye yetkilidir." şeklindedir....

            " 2/1-c Maddesi hükmü "Hâkim: Aile mahkemesi hâkimini", 5/3 maddesi hükmü "Bu Kanunda belirtilen tedbirlerle birlikte hâkim, 3/7/2005 tarihli ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununda yer alan koruyucu ve destekleyici tedbirler ile 4721 sayılı Kanun hükümlerine göre velayet, kayyım, nafaka ve kişisel ilişki kurulması hususlarında karar vermeye yetkilidir." şeklindedir....

              Somut olayda Adana 6.Sulh Ceza Mahkemesinin 2011/1546-2012/967 E-K sayılı kararına göre işlenen suçun mağduru olan küçük ... hakkında 5395 sayılı yasanın 5/1-c maddesi gereğince mağdur çocukla ilgili koruma altına alınması husunda gereğinin takdir ve ifası için Adana Çocuk Mahkemesine 18.5.2012 tarihinde müzekkere yazıldığı,anılan ilamdan küçük ...'nın annesi ...'nın tutum ve davranışları nedeniyle sokakta satıcılık yapması nedeniyle sanık ...'...

                Davaya konu çocuk Taha Toprak 12.12.2009 doğumlu olup, anne ve babası boşanmış; boşanma kararı ile velayet davalı anneye bırakılmış, velayetin kullanılması kendisine bırakılmayan baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiş ve karar kesinleşmiştir. Kanuna göre olağanüstü haller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde diğer kişilere özellikle hısımlarına çocukla kişisel ilişki kurulması hakkı tanınabilir (TMK m. 325/1). Boşanma kararı ile kendisine kişisel ilişki hakkı tanınmış olan baba Rusya'da yaşamaktadır. Davacılar ve davalı anne ile torun Muğla'da yaşamaktadır. Babanın yurt dışında çalışıyor ve yaşıyor olması TMK'nun 325/1. maddesindeki olağanüstü hal kavramı içine girmez. Boşanma kararı ile baba ile çocuk arasında kurulan kişisel ilişki yeterli olup, babanın yurt dışından gelememe sebebine ilişkin bir olağanüstü hal, davacılar tarafından kanıtlanmamıştır....

                  İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı baba istinaf dilekçesinde özetle; kişisel ilişkinin çok az olduğunu, özel günler,ara tatil, yaz aylarında herhangi bir hüküm yer almadığını, yatılı şekilde kişisel ilişki kurulmadığını, annenin belirleyeceği bir refakatçi eşliğinde ve kamuya açık alanlarda kişisel ilişki kurulmasının da hatalı olduğunu, Yargıtayın refakatçi eşliğinde kişisel ilişki kurulmasını ancak çocuğun yararı gerektirdiğinde kabul ettiğini, diğer yandan Covid 19 gerekçe gösterilerek davalının yaşadığı ortamın çocuğun gelişimini etkileyecek boyutta olup olmadığının araştırılmadığını beyan ederek kararın kaldırılmasını istemiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: HMK'nın 355.maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava çocukla kişisel ilişki kurulması istemine ilişkindir....

                  UYAP Entegrasyonu