"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı tarafından, velayetin değiştirilmesi davasının reddi, nafaka ve kişisel ilişki süresi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece, velayeti annede bulunan müşterek çocukla baba arasında “aynı şehirde oturmaları hali” ve “farklı şehirde oturmaları hali" için ayrı ayrı kişisel ilişki düzenlenmiştir. Annenin, velayetine bırakılan çocukla birlikte ...'da, baba'nın ise ...'da oturduğu anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm nafaka ve müşterek çocukla kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davalı ... (Akcan) 2.6.2009 tarihli dilekçesiyle temyizden feragat ettiğinden, temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz dilekçesinin yukarıda açıklanan nedenle REDDİNE, oybirliğiyle karar verildi. 08.06.2009 (pzt.)...
Çocuk ile ana ve babası, düzenli kişisel ilişki elde etme ve bu ilişkiyi sürdürme hakkına sahiptir. Ana ve babası ayrı olan çocuğun ebeveynleriyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de haktır. Kişisel ilişki sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya kaldırılabilir. Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun bedeni ve fikri gelişimi yanında ana ve/veya babalık duygularını tatmin de önemlidir. Çocuk ile babası arasında yeterli kişisel ilişki kurulamadığı taktirde güven duygusunun oluşamayacağı açıktır. Çocuğun babası ile yatılı kişisel ilişki kurulmasına engel somut bir olgu veya iddia bulunmamaktadır. Çocukla baba arasında tesis edilen kişisel ilişki süresi, babalık duygularını tatmine elverişli olmadığı gibi, çocuğun da baba sevgi ve şefkatini tatmasına da yeterli değildir....
DAVA Davacı erkek vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; tarafların evli olduklarını ve bu evliliklerinden ortak çocukları olduğunu, davalı kadının 2019 yılında ortak konutu terk ettiğini, ortak çocukla davacı babanın görüşmesine izin vermediğini, davalı kadın tarafından nafaka davası açıldığını, nafaka davası ile ilgili yapılan yargılama sırasında tarafların bir araya geldiğini, kadının ortak konuta geri döndüğünü ancak 2021 yılı Nisan ayında ortak konutu tekrardan terk ettiğini iddia ederek davanın kabulü ile ortak çocukla davacı baba arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....
GEREKÇE : Davanın konusu, çocukla kişisel ilişki kurulması davası olduğu anlaşılmıştır. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
Çocuk ile ana ve babası, düzenli kişisel ilişki elde etme ve bu ilişkiyi sürdürme hakkına sahiptir. Ana ve babası ayrı olan çocuğun ebeveynleriyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de haktır. Kişisel ilişki sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya kaldırılabilir. Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun bedeni ve fikri gelişimi yanında ana ve/veya babalık duygularını tatmin de önemlidir. Çocuk ile babası arasında yeterli kişisel ilişki kurulamadığı taktirde güven duygusunun oluşamayacağı açıktır. Çocuğun babası ile yatılı kişisel ilişki kurulmasına engel somut bir olgu veya iddia bulunmamaktadır. Çocukla baba arasında tesis edilen kişisel ilişki süresi, babalık duygularını tatmine elverişli olmadığı gibi, çocuğun da baba ... ve şefkatini tatmasına da yeterli değildir....
sureti ile kişisel ilişki kurulmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Bu itibarla, kadının temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı-davalı kadının boşanma ve birleşen nafaka davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davacı-davalı kadının boşanma ve ziynet alacağı, birleşen nafaka davası ile erkeğin ortak çocukla kişisel ilişki kurulması talebi ile açılan davalar birlikte görülmüş, ilk derece mahkemesince kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmasına ve boşanmanın ferilerine hükmedilmiş, birleşen kadının nafaka davası kısmen kabul edilerek aylık 300-TL nafakaya hükmolunmuş, birleşen kişisel ilişki kurulması davası da kabul edilerek ortak çocukla ... arasında kişisel ilişki kurulmuştur. Karara yönelik davalı-davacı erkek tarafından; kadının asıl ve birleşen davasının kabul edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, kusurun tamamen kadında olduğu, tazminat ve nafakaların haksız olduğu belirtilmek sureti ile kadının davalarının reddine karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunulmuştur....
Dava; davacı erkek tarafından açılan müşterek çocukla şahsi ilişki tesisi talebine ilişkindir. Kişisel ilişkiyi düzenleyen TMK'nun 323. maddesine göre, "Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir." hükmü düzenlenmiştir....
DAVA TÜRÜ : Velayet-Nafaka-Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İncelemesi gerekli görülen; .... Mahkemesinin 2016/20 esas sayılı dosyasının aslı ya da onaylı örneğinin eklenerek birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi.13.12.2016 (Salı) .......