"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması-Nafaka-Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı anne tarafından, asıl davanın kabulü, iştirak nafakası ve alacak takdirinin miktarı yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 11/12/2018 günü temyiz eden davalı-davacı ... vekili Av.... geldi. Karşı taraf davacı-davalı ... ve vekilleri gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Çocukla kişisel ilişki kurulmasına yönelik davada, davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verildiği halde, kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücretine hükmolunmaması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 27.04.2016 (Çrş.)...
Bölge Adliye Mahkemesi ...Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : İştirak Nafakasının Artırılması-Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-Azaltılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca nafakaların miktarı ile kişisel ilişki davalarının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacının iştirak nafakası davalarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca “Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar” temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun’un 44. maddesi ile de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m. 341, 362) Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesine göre her yıl tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması...
in velayeti davacı anneye bırakılmış ortak çocukla baba arasında "aynı şehirde oturmaları hali" ve "farklı şehirde oturmaları hali" için ayrı ayrı kişisel ilişki düzenlenmiştir. Ayrı şehire ilişkin kişisel ilişki tesisinde küçüğün yaşına uygun olacak şekilde 30 gün boyunca yatılı olarak baba yanında kalmasına hükmedilmiştir. Taraflar, farklı şehirlerde yaşıyor olsalar bile, günümüzdeki ulaşım olanaklarındaki kolaylık gözetildiğinde, kişisel ilişkiye dair düzenleme yapılırken, tarafların bu hususun dikkate alınması açıkça talep etmemişlerse, "ayrı şehir, aynı şehir ayrımına" gidilmeksizin ortak çocuğun yaşı da gözetilerek, babalık duygularını tatmine elverişli, çocuğun da baba sevgisi ve şefkatini tatmasına yeterli, daha uygun süreyle kişisel ilişki tesisi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir....
Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir.Taraflar mevcut duruma göre aynı şehirlerde, farklı ilçelerde yaşıyor olmakla birlikte, günümüzdeki ulaşım olanaklarındaki kolaylık gözetildiğinde, kişisel ilişkiye dair düzenleme yapılırken, taraflar bu hususun dikkate alınmasını açıkça talep etmemişlerse, "ayrı şehir, aynı şehir ayırımına" gidilmesinin de önemi bulunmamakladır....
Temyiz Sebepleri 1.... kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından ortak çocuğun üstün yararı gözetilmeden baba ile kişisel ilişki kurulduğu, ortak çocukla baba arasında yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulmasının hatalı olduğu, alınan sosyal inceleme raporu içeriğinin de bu yönde olduğu, ortak çocukla baba arasında yatılı olmayacak şekilde kişisel ilişki tesis edilmesi gerektiği belirtilerek; kişisel ilişki düzenlemesi yönünden kararın bozulması talep edilmiştir. 2.Davalı-davacı erkek vekili katılma yoluyla temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürüler gerekçelerle birlikte asıl davanın kabulü ile birleşen davanın reddi ve asıl davanın kısmen kabul, kısmen ret edilmesi nedeniyle erkek yararına vekâlet ücreti takdir edilmemesinin hatalı olduğu belirtilerek; her iki dava ve fer'îleri yönünden kararın bozulması talep edilmiştir. C. Gerekçe 1....
Taraflar arasındaki çocukla kişisel ilişki kurulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulü ile davacı baba ile ortak çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir. Kararın davalı anne vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı anne vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır....
Başka bir anlatım ile, çocukla, ana veya baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi, çocuk ile ana veya baba için bir hak olduğu gibi kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu bakımdan kişisel ilişki tesis edilirken çocuğun bedeni, fikri ve ruhsal gelişimi esas alınarak amacı gerçekleştirici bir düzenleme yapılmalıdır....
çıkılarak aşırı bir şekilde düzenlenen kişisel ilişki tesisinin makul sınırlara çekilmesi olduğunu, mahkemece bu hususun göz ardı edildiğini, taleplerinin sadece kişisel ilişki tesisinin tamamıyla kaldırılması, şeklinde yanılgılı değerlendirme ile red edildiğini, müvekkilinin, aldatıldığından habersiz bir şekilde davalının ısrarlı boşanma talebi üzerine medeni bir şekilde boşanmayı kabul ettiğini, müşterek çocukların bu süreçten en az zararla sıyrılmaları amacıyla velayet kendisinde olmasına rağmen haftanın 4 günü davalı annede kalacak şekilde kişisel ilişki tesisini kabul ettiğini, gelinen nokta itibariyle davalı ile bu şekilde bir ilişki sürdürmesinin imkansız olduğunu, kişisel ilişki tesisinin müşterek çocukları ve müvekkilini yıprattığını, çocuklarda derin travmalar oluştuğunu, çocuklar açısından hiç bir yararın kalmadığını, davalı tarafın boşanmadan sonra herkese zarar vermeye başladığını, intihar girişiminde bulunduğunu, davalı ve erkek kardeşi hakkında kişinin huzur ve sükununun...