B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı, davacının 15.01.2008 tarihinde işyerinde çalışmaya başladığını, iş akdinin 09.11.2010 tarihinde yurda kaçak mal sokmaya çalışırken yakalanması ve bu nedenle şirketi maddi-manevi zarara uğratması sebebiyle feshedildiğini, davacının iş akdinin feshedildiği tarihte sefer başına 250 Euro harcırah aldığını, davacının yurtdışına çalışan tır şoförü olduğunu ve fazla mesai taleplerinin yerinde olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, Dairemiz’in 02.11.2015 tarih, 2014/17523 Esas, 2015/30736 Karar sayılı bozma ilamına uyulmak suretiyle, yıllık izin ücreti, ücret alacağı, bayram- genel tatil ücreti taleplerinin kabulüne, harcırah alacağı, fazla mesai alacağı, hafta tatil alacağı taleplerinin reddine karar verilmiştir. D) Temyiz: Kararı taraflar yasal süresi içinde temyiz etmiştir....
bir okula gitmek istediğini, müvekkilinin de gereken desteği verdiğini, müvekkilinin çocuğun menfaati doğrultusunda iyi bir eğitim göreceğini düşündüğü özel bir okula kaydını yaptırdığını, müvekkilinin maddi olarak müşterek çocuğun yanında olduğunu, müşterek çocuğun yaşam standartlarının oldukça iyi olduğunu, müşterek çocuğun şu anda düzeninin oturduğunu, isteklerinin karşılandığını, müvekkilinin de Türkiye'ye gelip gittiğini, Fransa devletinin müşterek çocuğun dönmesi için herhangi bir süre vermediğini, müşterek çocuğun dedesi ile görüşmek istemediğini, müşterek çocuğun dedesi ile her görüştüğünde, dedesinin, babasına karşı kötü sözler sarf etmesinden dolayı psikolojisinin olumsuz etkilendiğini, buna rağmen müvekkilinin yine de dedesinden soğumaması gerektiğini müşterek çocuğa her defasında dile getirdiğini, ancak müşterek çocuğun ise davacı ile şahsi ilişki kurulmasının psikolojisine iyi gelmediğini müvekkiline beyan ettiğini, bundan dolayı müşterek çocuğun velayetinin alınması veya...
Buna göre mahkemece karar tarihi itibariyle şirket ortağı olmayan davacı ... lehine çıkma payı belirlenerek, mezkur bedel ödendikten sonra ortaklıktan çıkmasına izin verilmesi yönünde karar tesisi isabetli olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı şirket vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalı şirkete iadesine, 10/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
DAVA Davacı anne dava dilekçesinde özetle; çocuğun babasından boşandığını, çocuğun velâyetinin kendisine verildiğini, çocuğun tüm ihtiyaçlarını kendisinin karşıladığını, çocuğun muayeneleri sırasında sürekli annesi olduğunu ispatlamaya çalıştığını, çocuğun kendi soyadının farklı olmasını kabullenemediğini, resmi işlerde soyadlarının farklı olmasının kendilerine zorluk çıkardığını iddia ederek çocuğun soyadının '' Ergene '' olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/47 Esas, 2020/19 Karar sayılı kararına yönelik olmak üzere HMK'nın 353/1- b.2 maddesi uyarınca anılan mahkeme kararının kaldırılarak, kaldırılan kararın yerine yeniden hüküm tesisi ile; A-Açılan davanın KISMEN KABULÜNE; 07/01/1999 tarihli Bakanlar Kurulu kararı ile (27/05/1998 gün ve 98/11201 sayılı karar ile) Türk vatandaşlığından çıkmasına izin verilen Ahmet ve Hatice kızı 11/11/1967 Palu doğumlu, T.C....
. - 2020/778 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davacının davalı şirkette %10 paya sahip bulunduğunu, şirketin faaliyetleri ile ilgili davacıya hiç bilgi verilmediğini, toplantılara çağrılmadığını, şirketin mali durumunun davacıdan gizlendiğini, şirketin hileli işlemlerle zarara uğratıldığını, kâr payı dağıtılmadığını, taraflar arasında davalar olduğunu, aralarındaki güven ilişkisinin zedelendiğini ileri sürerek davacının şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesine ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 10.000,00 TL çıkma payının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 17/10/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 287.482,44...
. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında davalı tarafından üretilen tıbbi malzemelerin Türkiye Cumhuriyeti sınırları dışında pazarlanması konusunda Tek Yetkili İhracaat Satıcılık Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin 4/5.maddesinde davalının kendi ürettiği malları yurtdışına ihraç edemeyeceğinin hüküm altına alındığını, ancak buna rağmen davalının sözleşmeye aykırı olarak daha düşük bedelle yurtdışına tıbbi malzeme sattığını, bu nedenle sözleşmenin müvekkili tarafından noter ihtarnamesiyle fesh edildiğini, müvekkilinin sözleşmeden kaynaklanan tazminat hakkı doğduğunu belirterek, 10.000.-TL tazminatın faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, sözleşmenin kendilerine tebliğ edilmediğini, ancak sözleşme ve içerdiği cezai şartı kabul etmediklerini öne sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davalı tarafından yurtdışına ihraç edilen incirlerin davacıdan satın alınan incirler olup olmadığı, ... gümrüğünce kabul edilmeyen incirlerin davacı tarafından satılıp satılmadığı hususunda toplanmaktadır. Mahkemece alınan bilirkişi raporu yetersiz olup Yargıtay denetimine elverişli olmadığı gibi bilirkişi konusunda uzmanda değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması HÜKÜM : Mahkumiyet Gereği görüşülüp düşünüldü: Suça sürüklenen çocuğun, 04.04.2011 tarihli raporda gerçek kimliği ortaya çıkmasına rağmen, bu tarihten sonra 14.05.2011 tarihinde gerçeği açıkladığından koşulları bulunmadığı halde, suça sürüklenen çocuk hakkında 269/1. maddesinin uygulanması karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır....
"İçtihat Metni"Çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişi hürriyetinden yoksun kılma suçundan sanık ...'ın yapılan yargılaması sonunda; atılı suçtan beraatine dair Ordu Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 27.02.2007 gün ve 2007/2 Esas, 2007/28 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtayca incelenmesi katılan ... vekili tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü: Katılan mağdur ...'nın aşamalarda istikrar kaydeden beyanları, tanıklar ...ve ...'ın anlatımları, adli raporlar ve tüm dosya içeriğine göre, sanığın komşularının çocuğu olan mağdur ...'...