WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Çocuğun üstün yararı gereği, anne hiçbir gerekçe göstermeden, sırf velayetin kendisinde olduğunu ileri sürerek çocuğa kendi kızlık soyadının verilmesini isteyemez. Anne tarafından çocuğun soyadının değiştirilmesi davası açıldığında, çocuğun üstün yararına bakılır. Eğer çocuğun üstün yararı varsa annenin kızlık soyadı çocuğa verilebilir. Üstün yarar yoksa davanın reddine karar verilmelidir. Somut olayda, velayet hakkına sahip davacı anne, dava dilekçesinde davalı babanın kasten adam öldürme suçundan yargılandığını ve ceza aldığını, davalı babanın başka suçlardan da kesinleşmiş cezalarınının bulunduğunu, bu durumun çocuğa ileride zarar vereceğini, nafakalarını ödemediğini ileri sürmüş, iddiaları yönünden davalıya ait ceza davaları ve soruşturma dosyaları listesini, görsel ve yazılı basın nüshalarını sunmuş, dosyaya davalının yargılandığı en son suçla ilgili Mersin 4....

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, davacının ad ve soyadının değiştirilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın ön ad yönünden kabulüne, soyadı yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından soyadı yönünden temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde, nüfusta ... ad ve soyadı ile kayıtlı olmasına karşın ... olarak tanındığını bildirerek .... olan adının “...”, ... olan soyadının "...." olarak değiştirilmesini istemiştir. Mahkemece adın değiştirilmesi isteminin kabulüne, soyadın değiştirilmesi isteminin ise, ilgilinin kendisini büyüten kişinin soyadını almak istemesinin yasal mevzuat önünde haklı bir neden olmadığından reddine karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Yasası'nın 27. maddesi hükmüne göre adın ve soyadın düzeltilmesi haklı nedenlere dayanılarak hakimden istenebilir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı dava dilekçesinde, ad ve soyadının "..." olarak değiştirilmesini istemiştir. Mahkemece adın değiştirilmesi isteminin kabulüne, soyadının değiştirilmesi talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, çocuğa annenin soyadının da verilmesinin çocuğun üstün yararına olacağını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. GEREKÇE : Dava; velayet hakkına sahip annenin, müşterek çocukların soyadına, kendi soyadı da eklenmek suretiyle değiştirilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, daha önce verilen kararın Dairemiz tarafından Nüfus Müdürlüğüne husumet yöneltilmesi gerektiği gerekçesiyle kaldırılmasına karar verildiği, karar sonrası mahkemece devam edilen yargılamada Nüfus Müdürlüğünün davaya dahil edildiği, davanın reddine karar verildiği, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocuğun Soyadının Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, çocuğun soyadının değiştirilmesine ilişkin olup, Türk Medeni Kanununun, üçüncü kısmı hariç, ikinci kitabında (TMK m. 118-395) yer alan aile hukukundan doğan dava ve işlerdendir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi gereğince, aile hukukundan doğan dava ve işlerde de aile mahkemesi görevlidir. Göreve ilişkin kurallar kamu düzeninden olup, mahkemece re'sen gözetilir. Açıklanan sebeple görevsizlik kararı verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

        Çocuğun üstün yararı gereği, anne hiçbir gerekçe göstermeden, sırf velayetin kendisinde olduğunu ileri sürerek çocuğa kendi kızlık soyadının verilmesini isteyemez. Anne tarafından çocuğun soyadının değiştirilmesi davası açıldığında, çocuğun üstün yararına bakılır. Eğer çocuğun üstün yararı varsa annenin kızlık soyadı çocuğa verilebilir. Üstün yarar yoksa davanın reddine karar verilmelidir. Somut olayda; Mahkemece tüm delillerin toplandığı, çocuğun soyadının anne soyadı ile değiştirilmesinde üstün yararı bulunduğu hususu ispatlandığından davanın kabulüne ilişkin verilen kararda herhangi bir isabetsizlik yoktur. Sonuç olarak;İlk Derece Mahkemesinin kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, usul ve kanuna uygun olan hükme karşı davalı tarafın istinaf taleplerinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-1 bendi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        Tüm dosya kapsamı ve istinaf başvurusu birlikte değerlendirildiğinde; her ne kadar yerel mahkemece kararda yazılı nedenlerle çocuğun soy adının değiştirilmesi davasının reddine karar verilmiş ise de; dosyada bulunan tüm bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde, davanın annenin velayeti altında bulunan davaya konu çocuğun soyadının değiştirilerek annenin kızlık soyadını almasına yönelik, soyadı değişikliği davası olduğu, velayet kendisinde bulunan anne veya babanın, çocukla ilgili yapacağı her türlü iş ve işlemde çocuğun üstün yararını koruması gerektiği tartışmasız olup, somut olayda, çocuğun soyadının annenin soyadı ile değiştirilmesinin çocuğun üstün yararı bakımından sakınca doğuracağı iddia edilmediği gibi, bu hususta dosyaya herhangi bir delil de sunulmuş değildir....

        , ananeanne ve dedesi ile birlikte yaşadığı, ailesinin soyadının kendisinden farklı olmasından olumsuz etkilendiği, çocuğun soyadının annenin soyadı ile değiştirilmesi halinde ruhsal gelişiminin olumsuz etkilenmeyeceğinin ve çocuğun annenin soyadını taşımak istediğinin SİR ile tespit edildiği, idrak çağındaki çocuğun görüşlerine de önem verilmesi gerektiği bu haliyle çocuğun soyadının velâyet sahibi annenin soyadıyla değiştirilmesinde çocuğun üstün yararının bulunduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir....

          Somut olayda, yapılan yargılama ve toplanan delillerden ve özellikle davalı babanın çocuğun soyadının değiştirmesi konusunda takdiri mahkeme bıraktığı ve ilk derece mahkemesi kararına karşı da istinaf kanun yoluna başvurmadığı gözetil diğinde; çocuğun soyadının annenin çocuğun soyadının annenin kızlık soyadı ile değiştirilmesi yönünde çocuğun üstün yararının ispatlandığı anlaşılmakla; nüfus müdürlüğünün usul ve yasaya uygun hükme yönelik istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir....

          Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Velâyet Hakkına Sahip Annenin Ortak Çocuğun Soyadının Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz başvuru dilekçesinin, davalı ... ...'a tebliğine ilişkin mazbatada, tebligatın Tebligat Kanunu'nun 21 inci maddesi gereğince, mahalle muhtarına yapıldığı görülmektedir. Tebligat Kanunu'nun 21 inci maddesi uyarınca muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz iseler, tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini, muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar kurulu, zabıta amir ve memurlarından tahkik ederek, beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde de bu durumu yazarak imzalanması gerekir....

            UYAP Entegrasyonu