Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 04/12/2020 NUMARASI : 2020/659- 2020/591 DAVA KONUSU : Boşanmadan Sonra Açılan (Çocuğun Annesinin Soyadını Kullanmaya İzin) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında davacı tarafça istinaf talebinde bulunulmakla, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle, davalı ile Kayseri 6....

ın velayetinin anneye verildiğini, anne ile yaşayan çocukların soyadının anne soyadından farklı olmasının sorunlar yarattığını belirterek çocukların "..." olan soyadlarının "Üstünel" olarak değiştirilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. 4721 Sayılı Medeni Kanunun 321. (önceki 743 Sayılı Yasanın 259.) maddesi hükmüne göre doğru nesepli çocuk babanın (ailenin) soyadını taşır. Boşanma veya ölüm üzerine velayetin annede olması soyadında herhangi bir değişikliğe neden olamaz. Babanın soyadı veya çocuk reşit olduktan sonra kendi soyadı usulüne uygun olarak açacağı bir dava sonunda verilecek kararla değişmedikçe, çocuğun da soyadı değişmez. Bu durumda somut olayda olduğu gibi ananın velisi bulunduğu küçük ... ve ...'ın soyadının değiştirilmesi konusunda açtığı davanın reddi gerekirken, kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....

    ın soyadının “.....” olarak değiştirilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. 4721 Sayılı Medeni Kanun'un 321. (önceki 743 Sayılı Yasa'nın 259.) maddesi hükmüne göre doğru nesepli çocuk babanın (ailenin) soyadını taşır. Boşanma veya ölüm üzerine velayetin annede olması soyadında herhangi bir değişikliğe neden olamaz. Babanın soyadı veya çocuk reşit olduktan sonra kendi soyadı usulüne uygun olarak açacağı bir dava sonunda verilecek kararla değişmedikçe, çocuğun da soyadı değişmez. Bu durumda somut olayda olduğu gibi ananın velisi bulunduğu küçük... ....'ın soyadının değiştirilmesi konusunda açtığı davanın reddi gerekirken, kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK.'...

      Sanık savunmasında, kendisinin haberi bile olmadan mağdurun çocuğu bırakıp gittiğini, kızının annesinin yanına gitmek istemediğini, alıkoymadığını ifade etmiştir. 5. İlknur beyanında, 2014 yılı yarıyıl tatilinde annesinin evlenmesi nedeniyle kendisini babasının yanına bıraktığını, kardeşiyle birlikte babasında kaldığını, annesinin başka biriyle evlenmesi nedeniyle onun yanına gitmek istemediğini, babasının kendisini zorla tutmadığını ifade etmiştir. IV. GEREKÇE 5237 sayılı Kanun'un 234 üncü maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen suçun hareket unsurunun, failin on altı yaşını bitirmemiş çocuğu, veli, vasi veya bakım ve gözetim altında bulunan kimsenin yanından kaçırması veya alıkoymasıdır....

        Sözü edilen yasa ve tüzük maddelerine göre; babanın soyadını almış bulunan küçük, ergin oluncaya kadar bu soyadı taşımak zorunda olup, babanın soyadı değişmedikçe küçüğün soyadı değiştirilemez. Yukarıda açıklanan esaslar ile değinilen yasa ve tüzük hükümleri gözetilmeden, küçüğün mahkemece soyadının değiştirilmesine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı görüldüğünden, Cumhuriyet Başsavcılığının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK.nun 427. maddesi gereğince sonuca etkili olmamak kaydıyla kanun yararına BOZULMASINA ve gereği yapılmak üzere kararın bir örneği ile dosyanın C.Başsavcılığına gönderilmesine, 22.12.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Sözü edilen yasa ve tüzük maddelerine göre; babanın soyadını almış bulunan küçük, ergin oluncaya kadar bu soyadı taşımak zorunda olup, babanın soyadı değişmedikçe küçüğün soyadı değiştirilemez. Yukarıda açıklanan esaslar ile değinilen yasa ve tüzük hükümleri gözetilmeden, küçüğün mahkemece soyadının değiştirilmesine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı görüldüğünden, Cumhuriyet Başsavcılığının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK.nun 427. maddesi gereğince sonuca etkili olmamak kaydıyla kanun yararına BOZULMASINA ve gereği yapılmak üzere kararın bir örneği ile dosyanın C.Başsavcılığına gönderilmesine, 22.12.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            İleri Sürülen İstinaf Sebepleri: Davacı istinaf dilekçesinde özetle; Anayasa'nın 41 maddesi Çocuk Koruma Kanunu'nun 4.maddesi ve Yargıtay kararlarına göre çocuğun üstün yararının dikkate alınması gerektiğini, mahkemece alınmadığını, oğlu ile aynı soyadı almasının aile bağını kuvvetlendireceğini, aynı soyadının olmamasının her türlü ebeveyn işleminin yapılmasını zorlaştırdığını, mahkeme kararının yasalara ve çocuğun çıkarına aykırı olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın 355. maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede; Dava, soyadı düzeltim davasıdır....

            Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi I-İSTEM Davacı, 01/09/1973 tarihinde sigortalı olarak çalışmaya başladığını, ilk işe giriş bildirgesinde soyadının "..." olmasına rağmen annesinin soyadı olan " ..." soyadının yazıldığı ve 1956 olan doğum tarihinin 1955 olarak kayıtlara geçtiğini, sonrasında 1976 yılında verilen işe giriş bildirgelerinde de soyadının yanlış yazıldığını, 1974 yılında ise ... soyadı ile Kuruma bildirim yapıldığı, 1976 ve sonrasında da yine ... ismi ile bildirimlerinin yapıldığını, bildirimlerin aynı sicil numarası altında ... ve ... olarak gözüktüğü, bu kişilerin aynı kişiler olduğunu, davalı Kuruma yaşlılık aylığı bağlanması için başvurduğunu ancak soyadı ve doğum tarihindeki farklılıklardan ötürü bir kısım sigortalılığın müvekkiline...

              Anne tarafından çocuğun soyadının değiştirilmesi davası açıldığında, çocuğun üstün yararına bakılır. Eğer çocuğun üstün yararı varsa annenin kızlık soyadı çocuğa verilebilir. Üstün yarar yoksa davanın reddine karar verilmelidir. Somut olayda, davacı, davalının uzun süre çocuklarla görüşmediğini, çocuklar lehine hükmedilen nafakanın davalı tarafça ödenmemesi üzerine, davalı aleyhine icra yoluna başvurduğunu soyadı farklılığı nedeni ile resmi kurumlarda işlemler sırasında sorunlar yaşadıklarını, bu konuda yöneltilen soruların çocukların psikolojisini olumsuz yönde etkilediğini iddia etmiştir. Davalı babanın dosyaya sunduğu ve itiraz edilmeyen mesaj dökümlerinden çocuklarla ilgili olduğunun anlaşıldığı, dosyaya sunulan banka dekontlarından çocukların nafakalarını ödediği, müşterek çocuk Ömer'in beyanından da çocukları ile görüşmek istediği anlaşılmaktadır....

              ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/03/2021 NUMARASI : 2020/307 ESAS, 2021/47 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; davacının, anne ve babasının ayrı yaşadığını, babasının babalık görevini yapmadığını, annesinin hem annelik hem babalık yaptığını, babasının soyadını taşımak istemediğini ileri sürerek ''Orçan'' olan soyadının ''Türk'' olarak değiştirilmesini talep etmiştir. Davalı T2 ilk derece mahkemesinde duruşmada özetle; davanın reddine karar verilmesi talebinde bulunmuştur....

              UYAP Entegrasyonu