Çocuğun soyadı TMK'nun soybağının hükümleri başlıklı beşinci ayırımda yer alan 321 ve devamı maddelerinde, velayet hakkı ve kapsamı ise, 6. ayırımda yer alan 335 ve devamı maddelerinde düzenlendiğine göre, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi mi, yoksa Aile Mahkemesi mi olduğu hususunun öncelikle çözümlenmesi gerekir. Göreve ilişkin sorunun çözümü; çocuğa soyadını kazandıran pozitif hukuk normlarıyla ve çocuğun doğumla kazandığı soyadını belirleme hakkının velayet hakkının kapsamında bulunup bulunmadığıyla yakından ilgilidir. Ancak, iş bu noktaya geldiğinde soyadını yakından ilgilendiren, şahsi durum sicillerinin niteliği ve bu sicillerde yapılacak düzeltmelerle ilgili hükümlere kısaca değinmekte yarar görülmüştür....
Buna göre; taraflar arasındaki uyuşmazlık, evlilik birliği içinde doğan, boşanma ilamıyla velayeti anneye verilen çocuğun, evlilik içinde doğumla kazandığı soyadının, davacı annesinin soyadı ile değiştirilmesinin mümkün olup olmadığı noktasındadır. Çocuğun soyadı TMK'nun soybağının hükümleri başlıklı beşinci ayırımda yer alan 321 ve devamı maddelerinde, velayet hakkı ve kapsamı ise, 6. ayırımda yer alan 335 ve devamı maddelerinde düzenlendiğine göre, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi mi, yoksa Aile Mahkemesi mi olduğu hususunun öncelikle çözümlenmesi gerekir. Göreve ilişkin sorunun çözümü; çocuğa soyadını kazandıran pozitif hukuk normlarıyla ve çocuğun doğumla kazandığı soyadını belirleme hakkının velayet hakkının kapsamında bulunup bulunmadığıyla yakından ilgilidir....
Kimlik Nolu kocası T5'den boşandığı ve boşanma kararının kesinleşmesinden sonra "EPİKMEN" olan soyadını kullanmasına izin verildiği, ancak davacı Ela Didem'in yeniden evlenerek Costa Monecolo soyadını aldığı anlaşılmakla, davacının boşandığı eşi T5'in "EPİKMEN" soyadını kullanım izninin kaldırılmasına ve bu şekilde nüfusa tesciline" karar verilmiştir. T1 verdiği istinaf dilekçesinde, mahkeme kararının 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 14.maddesi uyarınca mevzuata aykırı olduğunu belirterek bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı istinafa cevap vermemiştir. Dava, boşandığı eşin soyadını taşımaya izin kararının kaldırılması davasıdır. Davacı taraf davayı açarken davacının eski eşi T5'i davalı gösterip sadece ona karşı dava açmış, ilk derece mahkemesinin tensip ara kararının 5.maddesi gereğince tensip tutanağı ve dava dilekçesinin " ilgili " sıfatıyla Nüfus Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiştir. Karar başlığında T1 ilgili olarak gösterilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 29/04/2021 NUMARASI : 2020/527 ESAS - 2021/263 KARAR DAVA KONUSU : Verilmesi KARAR : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmakla, dava dosyasında HMK'nun 353. maddesi gereğince duruşma yapılmasına gerek görülmeksizin dosya incelendi, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle"...müvekkili ile davalılardan T4 evlendiklerini,o tarihte eşinin soyadını aldığını,ancak sadece bekarlık soyadını kullanmak istediğini,halen doktorluk yaptığını,yakın gelecekte mesleki bazı sertifikalar alacağını,bu belgelerde sadece kendi soyadının bulunmasını istediğini,müvekkilinin bekarlık soyadını kullanmasına izin verilmesini"talep ve dava etmiş,aşamada delil olarak dayandıkları belgeleri dosyaya ibraz etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 07/04/2023 NUMARASI : 2022/227 ESAS-2023/268 KARAR DAVA KONUSU : Çocuğun Annesinin Soyadını Kullanmaya İzin KARAR : Yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Bursa 2....
B)DAVALININ CEVABININ ÖZETİ: Davalı T3 cevap dilekçesinde özetle:Davacının 10/08/1989 tarihli evlilik ile "Kumru" soyadını aldığı, 11/07/1991 tarihinde bu evliliğin boşanma ile sonuçlandığını, 11/10/1991 tarihli evlilik ile davacının bu kez "Aydınoğlu" soyismini aldığını, 14/06/2012 tarihinde bu evliliğin de boşanma ile sonuçlandığını, çocuğun iddia edilen 16/12/2010 doğum tarihinin bu son evlilik birliğine girdiğini, çocuğun doğum tarihinin 16/12/2010 olarak düzeltilmesi durumunda çocuğun soy bağının reddedilmesi ve annenin son evliliğindeki kocanın babalık karinesinin çürütülmesi gerektiğini ayrıca tanıma ile baba hanesine yazılması nedeni ile tanıma şartlarını kaybedebileceğini beyan etmiştir. C)İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Fethiye 3....
Her ne kadar davacı vekili annenin psikolojik rahatsızlığının bulunduğunu, bu durumun çocukların velayetini kullanmasına engel teşkil edip etmeyeceği yönünde rapor aldırılması gerektiğini iddia etmekte ise de, dosyada dinlenen tanıkların annenin olumsuz yönde ruhsal rahatsızlığına ilişkin beyanlarının bulunmadığı, anılan iddianın tarafların boşanmalarına ilişkin dava sırasında da ileri sürüldüğü, dinlenen tanıkların annenin psikolojik rahatsızlığının bulunmadığını bildirdikleri, Mahkemece müşterek çocukların velayetinin anneye verildiği, orada alınan raporda da velayetinin anneye verilmesinin çocukların menfaatine olmayacağı yada annenin velayet görevini kullanmasına engel teşkil edecek bir rahatsızlığının bulunduğuna ilişkin bir tespit yapılmadığı, davacı babanın boşanma davasında çocukların velayetini talep etmesine rağmen mahkemece verilen kararı da istinaf etmediği, kararın kesinleşmesinden sonra 11/10/2021 tarihinde yeniden evlendiği, yeni eşinin önceki evliliğinden olan 2 çocuğu...
Buna göre; taraflar arasındaki uyuşmazlık, evlilik birliği dışında doğan, velayeti annede bulunan çocuğun, babası tarafından tanınmak suretiyle soybağının kurulmasından sonra kazandığı (TMK m.295) soyadının, davacı annesinin soyadı ile değiştirilmesinin mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Çocuğun soyadı TMK'nın soybağının hükümleri başlıklı beşinci ayırımda yer alan 321 ve devamı maddelerinde, velayet hakkı ve kapsamı ise, 6. ayırımda yer alan 335 ve devamı maddelerinde düzenlendiğine göre, görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi mi, yoksa aile mahkemesi mi olduğu hususunun öncelikle çözümlenmesi gerekir. Göreve ilişkin sorunun çözümü; çocuğa soyadını kazandıran pozitif hukuk normlarıyla ve çocuğun doğumla kazandığı soyadını belirleme hakkının velayet hakkının kapsamında bulunup bulunmadığıyla yakından ilgilidir....
Velayet hakkının kapsamı Türk Medeni Kanunun 339. maddesinde düzenlenmiş olup buna göre velayetin kapsamında yer alan çocuğun adının ana ve babası tarafından konulacağı belirtilmiştir. Somut olayda, dava dilekçesinde küçük olup velayeti annede bulunan Şilan ...'ın “..." olan soyadının "Kazanpınar" olarak değiştirilmesi istenmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava, evlilik birliği içinde doğan çocuğun doğumla kazandığı "..." aile soyadının velayet hakkı kapsamında annenin boşanma sonrası edindiği "Kazanpınar" soyadı ile değiştirilmesi talebine ilişkindir ve velayet hakkına dayanılarak açılmıştır. Başka bir ifade ile, soyadının değiştirilmesi talep edilen Şilan ... ergin kişi değil, çocuktur ve davacı annenin velayeti altındadır. Buna göre; taraflar arasındaki uyuşmazlık, evlilik birliği içinde doğan çocuğun, evlilik içinde doğumla kazandığı soyadının, davacı annesinin soyadı ile değiştirilmesinin mümkün olup olmadığı noktasındadır....
Çocuğun soyadı TMK'nun soybağının hükümleri başlıklı beşinci ayırımda yer alan 321 ve devamı maddelerinde, velayet hakkı ve kapsamı ise, 6. ayırımda yer alan 335 ve devamı maddelerinde düzenlendiğine göre, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi mi, yoksa Aile Mahkemesi mi olduğu hususunun öncelikle çözümlenmesi gerekir. Göreve ilişkin sorunun çözümü; çocuğa soyadını kazandıran pozitif hukuk normlarıyla ve çocuğun doğumla kazandığı soyadını belirleme hakkının velayet hakkının kapsamında bulunup bulunmadığıyla yakından ilgilidir....