WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA KONUSU : Sendikalara İlişkin Mevzuattan Kaynaklanan Davalar (Sendikanın Toplu İş Sözleşmesi Yapma Yetkisinin Tespiti (Çoğunluk Tespiti) (Send. K. M. 43,44)) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sendikanın 26/09/2019 tarihli başvurusu üzerine müvekkili işyeri hakkında iptale konu çoğunluk tespiti kararı verildiğini, iş bu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ve iptali gerektiğini ileri sürerek davalı T3 nın diğer davalı lehine verdiği 01/11/2019 tarih ve 20996690- 553.02- E.2754651 sayılı yetki tespitinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekilleri, davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda; davanın reddine karar verilmiştir....

İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 26/05/2022 NUMARASI : 2021/148 ESAS- 2022/351 KARAR DAVA KONUSU : Sendikalara İlişkin Mevzuattan Kaynaklanan Davalar (Sendikanın Toplu İş Sözleşmesi Yapma Yetkisinin Tespiti (Çoğunluk Tespiti) (Send. K. M. 43,44)) KARAR : Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece davanın reddine dair verilen kararın davacı vekilinin istinaf talebi üzerine mahkemece dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir....

.Hukuk Dairesinin 22.03.2018 gün ve 2016/16489 - 2018/2657 E.K.; Yargıtay 10.Hukuk Dairesinin 29.03.2018 gün ve 2018/1130 - 2691 E.K. sayılı kararlarının bu yönde olduğu, tüm dosya kapsamı ile davacının çalışmasının uzun vadeli sigorta kollarına tabi olduğu anlaşıldığından, onama yönündeki çoğunluk görüşüne belirtilen nedenlerle katılamamaktayım....

    Ceza Dairesinin çoğunluk görüşü ise sanığın kesin olan sabıka kaydının tekerrüre esas alınarak sanık hakkında TCK'nin 58/6. maddesinin uygulanması ile bu sabıka kaydının hapis cezasının tercih edilmesinde etkili olduğu düşüncesiyle yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. 3. Ceza Dairesinin çoğunluk görüşüne aşağıdaki nedenlerden dolayı katılmıyoruz: 1) Yerel mahkeme sanık hakkında hüküm kurarken seçimlik cezalardan hapis cezasını sanığın sabıka kaydının bulunması nedeniyle seçmemiş TCK'nin 61/1. maddesindeki nedenlere dayanarak seçmiştir. Kaldı ki hakim sanığın adli sicil kaydında tekerrüre esas olmayan sabıka kayıtlarının bulunmasını, sanığın suç işlemeye yatkın kişiliği kapsamında değerlendirerek tercihli cezalardan hapis cezasını seçme yönünde kullanmasına yasal bir engel bulunmamaktadır....

      Ceza Dairesinin çoğunluk görüşü ise sanığın kesin olan sabıka kaydının tekerrüre esas alınarak sanık hakkında TCK'nin 58/6. maddesinin uygulanması ile bu sabıka kaydının hapis cezasının tercih edilmesinde etkili olduğu düşüncesiyle yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. 3.Ceza Dairesinin çoğunluk görüşüne aşağıdaki nedenlerden dolayı katılmıyoruz. 1) Yerel mahkeme sanık hakkında hüküm kurarken seçimlik cezalardan hapis cezasını sanığın sabıka kaydının bulunması nedeniyle seçmemiş TCK'nin 61/1. maddesindeki nedenlere dayanarak seçmiştir. Kaldı ki hakim sanığın adli sicil kaydında tekerrüre esas olmayan sabıka kayıtlarının bulunmasını, sanığın suç işlemeye yatkın kişiliği kapsamında değerlendirerek tercihli cezalardan hapis cezasını seçme yönünde kullanılmasına yasal bir engel bulunmamaktadır....

        Ceza Dairesinin çoğunluk görüşü ise sanığın kesin olan sabıka kaydının tekerrüre esas alınarak sanık hakkında TCK'nin 58/6. maddesinin uygulanması ile bu sabıka kaydının hapis cezasının tercih edilmesinde etkili olduğu düşüncesiyle yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. 3.Ceza Dairesinin çoğunluk görüşüne aşağıdaki nedenlerden dolayı katılmıyoruz. 1) Yerel mahkeme sanık hakkında hüküm kurarken seçimlik cezalardan hapis cezasını sanığın sabıka kaydının bulunması nedeniyle seçmemiş TCK'nin 61/1. maddesindeki nedenlere dayanarak seçmiştir. Kaldı ki hakim sanığın adli sicil kaydında tekerrüre esas olmayan sabıka kayıtlarının bulunmasını, sanığın suç işlemeye yatkın kişiliği kapsamında değerlendirerek tercihli cezalardan hapis cezasını seçme yönünde kullanmasına yasal bir engel bulunmamaktadır....

          Ceza Dairesinin çoğunluk görüşü ise sanığın kesin olan sabıka kaydının tekerrüre esas alınarak sanık hakkında TCK'nin 58/6. maddesinin uygulanması ile bu sabıka kaydının hapis cezasının tercih edilmesinde etkili olduğu düşüncesiyle yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. 3.Ceza Dairesinin çoğunluk görüşüne aşağıdaki nedenlerden dolayı katılmıyoruz: 1) Yerel mahkeme sanık hakkında hüküm kurarken seçimlik cezalardan hapis cezasını sanığın sabıka kaydının bulunması nedeniyle seçmemiş TCK.'nin 61/1. maddesindeki nedenlere dayanarak seçmiştir. Kaldı ki hakim sanığın adli sicil kaydında tekerrüre esas olmayan sabıka kayıtlarının bulunmasını, sanığın suç işlemeye yatkın kişiliği kapsamında değerlendirerek tercihli cezalardan hapis cezasını seçme yönünde kullanmasına yasal bir engel bulunmamaktadır....

            Sayın çoğunluk görüşü ile aramızdaki uyuşmazlık, sanık ...'ün, maktul ile eşi Şahbaz'ı olay günü buluşma teklif ederek karşılaştırması şeklindeki hareketinin vasıflandırılmasına ilişkindir. Sanık ...'ün bu hareketini iradi olarak gerçekleştirip gerçekleştirmediği önem taşımaktadır. Sanık Şahbaz'ın, eşinin maktul ile ilişkisini öğrenir öğrenmez, “..bunun kolunu bacağını kırmadan rahat durmayacak” diyerek ona karşı şiddet kullanacağına yönelik iradesini açıkça ortaya koymuştur. Buna rağmen sanık ..., olay günü eşi tarafından hiçbir zorlama olmamasına karşın maktulü telefon ile aramış ve sanık Şahbaz ile karşı karşıya gelmesini sağlamıştır. Bu durumda sanık Şahbaz ile fikir birliği içinde, onun eylemine kolaylık sağlamış olduğundan, 5237 sayılı TCK'nun 81, 39/2-c maddesi uyarınca suçunun sübutunu kabul etmek gerektiği görüşü ile sayın çoğunluk görüşüne katılmıyorum....

              Mahkemece hizmet tespiti davasında tüm mirasçılar yönünden kabul kararı verilmiştir. Dairenin oy çokluğu ile aldığı onama kararına aşağıdaki sebeplerle katılmıyorum: Hizmet tespiti davasında verilecek kararlar, sadece hizmet süresinin tespitine yönelik sonuç doğurmayıp; aynı zamanda işverenin bildirilmeyen hizmet sürelerine ait prim borcunun ödemesine ilişkin sonuçlar da doğurmaktadır. Bu nedenle hizmet tespiti davalarında husumetin, aleyhine hüküm teşkil etmesi istenen (SGK ile birlikte) bildirimde bulunmayan ve prim borçlusu olan işveren aleyhine de yöneltilmesi gereklidir. İşverenin vefatı halinde ise işveren yerine geçen ve prim borçlusu olan mirasçılarına karşı husumetin yöneltileceği ve davanın görüleceği tartışmasızdır. 4721 sayılı T.M.K.605 ve devamı maddelerine göre, mirasın reddi beyanı, bozucu yenilik doğuran beyandır ve geriye doğru hüküm doğurur. Mirası reddedenlerin, ölüm gününden başlayarak mirasçılık sıfatları kalkar ve tereke borçlarından sorumlulukları kalmaz....

                Bu sebepten usul ve yasaya uygun yerel mahkeme kararının onanması gerektiği görüşüyle sayın çoğunluk görüşüne muhalifim. 13.10.2016 ......

                  UYAP Entegrasyonu