İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, dava tarihi itibariyle geçerli haczin mevcut olmadığı anlaşıldığından, HMK'nın 114/2. maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir....
Somut olayda haczedilmezlik şikayetinde bulunan şikayetçi, icra dosyasında istihkak iddiasında bulunan üçüncü kişidir. Haczedilmezlik şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takibin tarafı olmayan üçüncü kişinin bu konuda şikayette bulunmaya hakkı yoktur. Davacı 3.kişi tarafından haciz konusu makineler veya makinelerin bulunduğu taşınmaz üzerinde ipotek veya rehin hakkı kurulduğu hususunda ayni hak iddiası da ileri sürülmemiş, ayrıca dosya kapsamına alınan tapu kayıtları üzerinde herhangi bir ipotek kaydının bulunmadığı görülmüştür. Ayrıca şikayete konu haczin İİK.99 maddesi uyarınca yapılmış sayılmasına karar verildiğinden davacı 3.kişinin istihkak davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı dikkate alındığında eldeki davanın istihkak davası olarak nitelendirilmesi de mümkün değildir....
O halde, her ne kadar taşınmaz üzerine daha önce konulmuş haciz bulunmakta ise de, yukarıda da açıklandığı üzere her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından, borçlunun 19.02.2013 tarihli hacze yönelik şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal sürede olup, mahkemece, işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken,...'' şeklindeki gerekçeyle kararın bozulduğu, mahkemece, 07/06/2016 tarihli celsede bozma ilamına uyulmasına karar verildiği ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda da şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 82/1-12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şarttır. Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK'nun 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi gerekir....
Somut olayda; davacı vekili tarafından talep konusu haczedilmezlik şikayeti ile ilgili olarak İcra Hakimliği'ne başvuruda bulunulması gerekirken Genel Mahkeme'de istirdat davası açılmıştır. Şu halde yerel mahkemece, takip hukukuna yönelik eldeki dava hakkında İcra Hukuk Mahkemesi'nin görevli olması nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalı ... Yönetimi A.Ş.'ye iadesine, 20/02/2019 gününde oyçokluğuyla karar verildi....
Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak, müvekkilinin her ne kadar ÇKS kaydı olmasa da aktif olarak çiftçilik yaptığını, çiftçilik mesleğini gerek tapuda adına tescilli tarlaları gerek icar sözleşmeleri yaptığı kişilere ait tarlalar üzerinden geçekleştirdiğini, müvekkilinin asıl işinin ve geçim kaynağının çiftçilik olduğunu sundukları mükellefiyet durumunu gösterir evraktan da görüleceğini, müvekkiline ait tarlalar ve icra sözleşmeleri gözönüne alındığında traktöre muhtaç olduğu ve kara sabanla çiftçilik yapamacak kadar büyük bir alanı ekip biçtiğinin ortada olduğunu, ayrıca müvekkilinin 100 civarında sığırının bulunduğunu, yem ihtiyaçları dahi traktör olmaksızın nakil edilemeyeceğini, müvekkilinin mükellefiyet kaydında nakliyecilik yaptığı görülse de 1 adet tırının olduğunu ve söz konusu tırın hacizli olduğunu ve muhafaza altında olduğunu, müvekkilinin traktörü olmadan yükümlülüklerini yerine getiremeyeceğini, bu nedenle usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkeme kararının...
Borçlunun bu maddeden yararlanabilmesi için asıl uğraşısının çiftçilik olması gerekir. Yani geçimini çiftçilik ile temin etmelidir. Bunun için borçlunun bizzat kendisinin ziraat yapması zorunlu olmayıp tarım arazisini ortakçıya (yarıcıya) vermek suretiyle işletmesi veya kiraya vermesi halinde de bu madde uyarınca haczedilmezlik şikâyetinde bulunabilir. Asıl işi çiftçilik olan borçlunun yan gelir elde etmek amacıyla yan işler yapması çiftçilik sıfatını ortadan kaldırmaz. Böyle bir durumda, borçlunun kendisi ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazinin miktarı, haczedilen haczedilmeyen tüm taşınmazları, keşif ve bilirkişi incelemesi ile belirlenmeli ve borçlunun elde ettiği ek gelirler de dikkate alınarak hesaplama yapılmalı, borçlunun asıl uğraşısının çiftçilik olup olmadığı belirlenerek oluşacak sonuca göre karar verilmelidir. Öte yandan çiftçi olan borçlunun, emekli maaşı veya muhtarlık maaşı alması da çiftçilik vasfını ortadan kaldırmaz....
Borçlunun bu maddeden yararlanabilmesi için asıl uğraşısının çiftçilik olması gerekir. Yani geçimini çiftçilik ile temin etmelidir. Bunun için borçlunun bizzat kendisinin ziraat yapması zorunlu olmayıp tarım arazisini ortakçıya (yarıcıya) vermek suretiyle işletmesi veya kiraya vermesi halinde de bu madde uyarınca haczedilmezlik şikâyetinde bulunabilir. Asıl işi çiftçilik olan borçlunun yan gelir elde etmek amacıyla yan işler yapması çiftçilik sıfatını ortadan kaldırmaz. Böyle bir durumda, borçlunun asıl uğraşısının çiftçilik olup olmadığı araştırılıp tesbit edildikten sonra, kendisi ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazinin miktarı, haczedilen haczedilmeyen tüm taşınmazları, keşif ve bilirkişi incelemesi ile belirlenmeli ve borçlunun elde ettiği ek gelirler de dikkate alınarak hesaplama yapılmalı ve oluşacak sonuca göre karar verilmelidir. Öte yandan çiftçi olan borçlunun, emekli maaşı alması da çiftçilik vasfını ortadan kaldırmaz....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Uyuşmazlık; meskeniyet iddiası ile ilgili haczedilmezlik şikayeti niteliğindedir. Düzce İcra Müdürlüğü’nün 2017/17137 esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından dava dışı borçlu Havva Horuz aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi başlatıldığı, eldeki davanın meskeniyet şikayeti ile davacı üçüncü kişi tarafından açıldığı anlaşılmıştır. İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi gereğince, borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez. Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı sadece borçluya aittir. Somut olayda; şikayetçi Yusuf Horuz (muris ) icra takibinde taraf sıfatı olmadığından, yukarıda anılan yasa maddesi gereğince meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı yoktur....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 4. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir....
İcra Müdürlüğünün 2013/9864 esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine başlatılan icra takibinde müvekkilline ait taşınmazların haczedilmesi nedeniyle açılan haczedilmezlik şikayeti davalarının devam ederken Lüleburgaz 1. İcra Müdürlüğünün 2013/9864 esas sayılı dosyası yenilenerek Lüleburgaz 1....