"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ERZİN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/03/2013 NUMARASI : 2012/136-2013/139 Uyuşmazlık, teminat senedinden kaynaklanan alacağa ilişkin olup, mahkemece yapılan nitelendirme ise kambiyo senedinden kaynaklı davaya ilişkindir. Davanın niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 11.Hukuk Dairesinindir. Ancak, anılan daire dosyayı dairemize göndermiş olduğundan; dosyanın Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulunca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesine, 04.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalının 01/11/2011 tarihinden bu yana evli olup taraflar arasında boşanma davası açılmış olduğunu, düğün öncesi davalı tarafın davacıya 80 gram altın mehr-i muaccel ödeyeceğine dair 27/12/2010 tarihli Mehir Senedini arada bulunan şahitlerce ve taraflarca imzalanıp davacıya teslim edildiğini, davalının bu edimini yerine getirmediğini, geline damat tarafından takılan altınların 22 ayar olduğu adet, gelenek ve göreneklerde sabit olduğunu, bu nedenle mehir senedinde yazılı 80 gram altının 22 ayar olduğunda şüphe bulunmadığını ileri sürerek mehir senedinden kaynaklı alacak talebinin kabulü ile senetteki yazılı altınların aynen iadesine bunun mümkün olmaması halinde 22 ayar 80 gram altının dava tarihindeki bedelinin işleyecek faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalının 01/11/2011 tarihinden bu yana evli olup taraflar arasında boşanma davası açılmış olduğunu, düğün öncesi davalı tarafın davacıya 80 gram altın mehr-i muaccel ödeyeceğine dair 27/12/2010 tarihli Mehir Senedini arada bulunan şahitlerce ve taraflarca imzalanıp davacıya teslim edildiğini, davalının bu edimini yerine getirmediğini, geline damat tarafından takılan altınların 22 ayar olduğu adet, gelenek ve göreneklerde sabit olduğunu, bu nedenle mehir senedinde yazılı 80 gram altının 22 ayar olduğunda şüphe bulunmadığını ileri sürerek mehir senedinden kaynaklı alacak talebinin kabulü ile senetteki yazılı altınların aynen iadesine bunun mümkün olmaması halinde 22 ayar 80 gram altının dava tarihindeki bedelinin işleyecek faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Eldeki dava çeyiz senedinden dolayı borçlanılan bedelin tahsili istemine ilişkin olduğuna göre, konunun ispat hukuku açısından ve yukarıdaki açıklamaların ışığında ele alınması gerekir. Dava konusu çeyiz senedindeki unsurlar taraflar arasında senede bağlanmış olup davalıları bağlar. Dolayısıyla davalılar senette belirtilen yükümlülüklerini yerine getirdiğini ispatlamak zorundadır. Senet gereğinin yerine getirildiği konusunda tanık dinlenmesi ve tanık beyanlarının hükme esas alınması mümkün değildir. Senette yazılı yükümlülükler konusunda davalıların sözleşmeye aykırı davranmaları halinde bunların iadesinden ya da bedellerinden sorumlu tutulmaları gerekir. Dosyanın incelenmesinde; tarafların 28/04/2000 tarihinde evlendikleri, evlendiklerinde davalı koca ve babası tarafından borçlu sıfatıyla çeyiz senedi imzalandığı, çeyiz senedine göre bir kısım eşya ve altın miktarları yazıldıktan sonra, not kısmında “toplam borcu .......
kadın tarafından reddedilen alacak, katılma alacağı, ziynet ve çeyiz alacağı ile yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 21.12.2015 tarihli ilamı ile davacı- davalı kadının ziynet ve çeyiz alacağının kabulüne karar verilmesi gerektiğinden bahisle ziynet ve çeyiz alacağı yönünden hükmün bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise onanmasına karar verilmiştir....
Aile Mahkemesince; " Davacı talebinin mehir olarak ödenmiş olan (mehri muaccel) bir alacak olmadığı, bağışlama vaadi şeklinde (mehri müeccel) niteliğinde mehir senedinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olduğu, taraflar arasında sözleşme ilişkisinin bulunduğu, uyuşmazlığın aile hukukuna dayalı alacak niteliğinde olmadığı, genel hükümlere dayalı (TBK m. 286 vd., eBK m. 234 vd.) bir alacak talebi niteliğinde olduğu, bu nedenle davayı görmeye genel mahkemelerin görevli olduğu" gerekçesiyle ve davaya Asliye Hukuk Mahkemesince bakılması gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmiş, Kayseri 11....
Davacının talebi, mehir olarak ödenmiş olan (mehri muaccel) bir alacak değil, herhangi bir ayrılık halinde ödeneceği taahhüt edilen bağışlama vaadi şeklinde (mehri muaccel) niteliğinde, mehir senedinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Taraflar arasında sözleşme ilişkisi vardır. Uyuşmazlık, Aile Hukukundan dayalı alacak niteliğinde olmayıp, genel hükümlere dayalı (TBK m. 286 vd., eBK m. 234 vd.) bir alacak talebi niteliğindedir. Hal böyle olunca, davayı görmeye genel mahkemeler görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir (HMK m. 1, 3, 114/1,c, 115/1)....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinde çeyiz senedinden bahsettiği, müvekkilinin böyle bir senet altında imzasının bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Türk Ticaret Kanununun 661. maddesi uyarınca zamanaşımına uğramış bir bonoda yazılı alacak, temel ilişkiye dayanılmak suretiyle talep edilebilir. O ilişkiden doğan bir alacağın bulunduğu ve alacak miktarını kanıtlama yükümlülüğü de davacı tarafa aittir. Hukuk Genel Kurulunun 04.04.2007 gün ve 2007/13- 153 E.-2007/183 K. sayılı kararında da benimsendiği gibi "Zamanaşımına uğrayan ve imzası inkar edilmeyen bono, temel borç ilişkisi bakımından yazılı delil başlangıcı niteliğindedir." Buna göre, zamanaşımına uğramış bir bono, kambiyo senedi vasfını yitireceğinden, eldeki uyuşmazlığın da kambiyo senedinden kaynaklandığı kabul edilemeyecektir. Bu durumda davanın mutlak ticari nitelikte bulunmamasına ve temel ilişkiden kaynaklı olarak alacak talep edildiğine göre uyuşmazlığın, genel hükümler çerçevesinde asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Bakırköy 6....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı Yusuf ile evlenirken mehir senedi imzalandığını, boşanma davasının derdest olduğunu, mehir senedinden kaynaklı alacağının aynen ya da bedelinin tarafına verilmesini talep etmiştir. Cevap dilekçesi; Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Ziynet eşyalarını evi terk eden davacının yanında götürdüğünü belirterek açılan davanın reddini talep etmişlerdir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Davacı 12/09/2020 tarihli dilekçesi ile, mehir senedinden kaynaklı alacağını temin edebilmek için davalıların taşınmaz mallarına, banka hesaplarına, 3.kişilerdeki hak ve alacaklarına teminatsız ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir. Mahkemece verilen 14/09/2020 tarihli ara karar ile; Alacağın varlığının yargılamayı gerektirmesi sebebi ile ihtiyati haciz talebinin reddine karar vermiştir....