DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 355/1 maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Dava, çekişmenin giderilmesi, kurum işleminin iptali, borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kiracılığın tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava dilekçesinin görev yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı belediyenin açtığı ihale sonucunda işyeri niteliğindeki mecuru 3 yıl süre ile kiralayarak sözleşme imzaladığını, kira süresinin 26.7.2009 tarihinde sona ereceğini, buna rağmen belediye tarafından bu yerin tekrar ihaleye çıkarılacağının tarafına tebliğ edildiğini ileri sürerek kiracılığının tespiti ile muarazanın giderilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, duruşmaya katılmadığı gibi cevapta vermemiştir. Mahkemece, dava konusunun idari yargı görev alanına girdiğinden bahisle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.....
kızı ... ...”ın adresinin tespiti ile mahkemeye çağırılarak veya usulüne uygun istinabe yolu ile dinlenilerek taşınmaz üzerinde bir hak iddiası bulunup bulunmadığı sorulup beyanı tespit edilmeli, taşınmazda mülkiyet iddiası olması halinde çekişmenin esası tapu iptal ve tescil davası ile çözülebileceğinden davanın reddine karar verilmeli, böyle bir iddiası bulunmadığı takdirde davanın kabulüne karar verilmelidir. Yukarıda açıklanan nedenlerle mülkiyet nakli oluştuğu kuşkusu yaratacak şekilde tesis edilen hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 22.06.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki çekişmenin mahkemenin başka bir dosyasının çözümlenmesine bağlı olduğu, o dosya ile yapılan yargılama sonucunda davalı şirket temsilcilerinin kaldığı taşınmazın davalı şirketin kullanımında olduğu yönünde karar verildiği gerekçesiyle davanın reddi ile davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Somut olayda, taraflar arasında davaya konu villanın zilyetliğinin tespiti yönünde açılan davanın derdest olduğu, henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır. Bu itibarla bu dava, zilyetliğin tespiti noktasında çözümleneceğinden zilyetliğin tespitine ilişkin davanın kesinleşmesinin beklenmesi gerekirken, bu hususun gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır. 2-Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir....
Bu çekişmenin giderilmesi tapu kaydında isim düzeltilmesi yoluyla değil, ancak açılacak tapu iptali ve tescil davasıyla mümkündür. Mahkemece tüm bu yönler gözardı edilerek davanın kabulüne şeklinde hüküm kurulması doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, 16.04.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Mahkemece, davanın konusu kalmadığından çekişmenin esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Hükmü, davalı .... temyiz etmiş, karar Dairemizce onanmıştır. Davalı ... karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Bilindiği gibi, dava devam ederken dava konusu alacağın ödenmesi, müdahaleye son verilmesi, taşınmaz mülkiyetinin davacıya geçirilmesi gibi nedenlerle dava konusuz kalabilir. Davanın konusuz kalması halinde artık esas hakkında yargılama yapılmasına ve karar verilmesine gerek kalmaz. Ancak, HUMK.nun 417. maddesi gereğince yargılama giderlerinden davadaki hangi tarafın sorumlu tutulması gerektiğinin tespiti için yargılamaya devam olunması dava açıldığı zaman hangi tarafın haksız olduğunu tespiti gerekir. Mahkemece yapılan bu saptama bir yana bırakılarak davada hangi yanın haklı olduğu dolayısıyla yargılama giderlerinden hangi tarafın sorumlu tutulması gerektiği saptanmadan yargılama giderlerinin davalı şirkete yükletilmesi doğru olmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.06.2009 gününde verilen dilekçe ile çekişmenin giderilmesi ve kiracılık ilişkisinin devam ettiğinin tespiti istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13.04.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün Kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 16.04.2008 başlangıç tarihli kira sözleşmesine dayalı kira ilişkisinin devam ettiğinin tespiti ve sözleşme üzerinde çıkartılan muarazanın giderilmesi istemleriyle açılmıştır. Davalı, davayı görmeye idari yargı yerinin görevli olduğunu, açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava kabul edilmiştir. Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir. Davada dayanılan sözleşmenin tarafları, davacı kiracı ile dava dışı Defterdarlıktır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ZİLYETLİĞİN TESPİTİ-TECAVÜZÜN ÖNLENMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden paydaşı olduğu kat mülkiyeti ve kat irtifakı kurulu olmayan 393 ada 14 parsel sayılı taşınmazdaki 2 ve 3 nolu dairelerin kendisine ait olduğunu, ancak davalı ile dava dışı bir kısım kişilerin anılan daireleri kullanmasına izin vermediklerini, 28.1.2013 tarihinde davalının dairenin kilidini zor kullanarak değiştirip içine eşya koymaya başladığını ileri sürerek, zilyetliğinin tespiti ile devam eden ve devam etme tehlikesi süren saldırının önlenmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, çekişmeye konu dairelerin davacıya ait olmadığını ve yönetim olarak bu dairelere elkoyduğunu, davacının payının düğün salonlarının bulunduğu kısımda 300 m2'lik yere isabet ettiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Gölbaşı(Ankara) Sulh Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 18/12/2014 NUMARASI : 2014/299-2014/771 Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kiracılık sıfatının tespiti davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava kiracılık sıfatının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davaya idari yargıda bakılması gerektiğinden bahisle usül yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde; taşınmazın davalı tarafından davacıya kiraya verildiğini, kira sözleşmesinin TBK na tabi olmasına rağmen davalı tarafından alınan karar doğrultusunda taşınmazın tahliyesinin istendiğini, yapılan işlemin hukuka aykırı olduğunu, kira ilişkisinin bu şekilde sonlandırılamayacağını belirterek çekişmenin önlenmesi ve kiracılık sıfatının tespitine karar verilmesini istemiştir....
Mahkemece yukarıda adı geçen “... oğlu ...in” mirasçılarının adresinin tespiti ile mahkemeye çağrılarak taşınmaz üzerinde bir hak iddiaları bulunup bulunmadığı sorulup beyanları tespit edilmeli, taşınmazda mülkiyet iddiaları olması halinde çekişmenin esası tapu iptali ve tescil davası ile çözülebileceğinden şimdi olduğu gibi davanın reddine karar verilmeli, böyle bir iddiaları bulunmadığı takdirde diğer deliller ile birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Yukarıda açıklanan nedenlerle eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine 28.02.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....