-KARAR- Dava, inanç sözleşmesinden kaynaklanan kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil ile çekişmenin giderilmesi isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14. Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 13.10.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
-KARAR- Dava, inanç sözleşmesinden kaynaklanan kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil ile çekişmenin giderilmesi isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14. Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 13.10.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
-KARAR- Dava, inanç sözleşmesinden kaynaklanan kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil ile çekişmenin giderilmesi isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14. Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 13.10.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
-KARAR- Dava, inanç sözleşmesinden kaynaklanan kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil ile çekişmenin giderilmesi isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14. Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 13.10.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
-KARAR- Dava, inanç sözleşmesinden kaynaklanan kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil ile çekişmenin giderilmesi isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14. Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 13.10.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davacılar, dava dilekçesinde, davalı Kuruma 2.416871,13 TL borçlu olmadıklarının tespitine ve davalının işlemlerinin iptaline karar verilmesini talep etmişler; Mahkemece, davanın kabulüne karar verildiği halde davacıların menfi tespit talebi hakkında hüküm kurulmamış, cezai işlemin iptaline ve çekişmenin önlenmesine karar verilmiştir. Taleple bağlılık ilkesi gözetilerek davacıların menfi tespit talebi doğrultusunda hüküm kurulması ve davacılar yararına hükmedilecek vekalet ücretinin de buna göre değerlendirilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, yurt dışı çalışmalarının gerçek olduğu, yaşlılık aylığının kesildiği tarihten itibaren yeniden bağlanması, kesilen aylıkların iadesi ve kurum işleminin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Mahkemece, davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilebilmesi için, uyuşmazlık konusu çekişmenin ortadan kalkması, başka bir anlatımla; her iki tarafında davanın esası hakkında karar verilmesinde hukuki yararının kalmamış olması gerekir....
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı Kurum vekilinin, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesinin (2). fıkrasında “hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir”, hükmü öngörülmüş olup, anılan hükme aykırı olarak, kararda, davanın kısmen kabulüne karar verildiği halde, Kurumun işleminin tamamen iptali sonucunu doğuracak ve infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir...
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı Kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesinin (2). fıkrasında “hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir”, hükmü öngörülmüş olup, anılan hükme aykırı olarak, kararda, davanın kısmen kabulüne karar verildiği halde, Kurumun işleminin tamamen iptali sonucunu doğuracak ve infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir...
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı Kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesinin (2). fıkrasında “hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir”, hükmü öngörülmüş olup, anılan hükme aykırı olarak, kararda, davanın kısmen kabulüne karar verildiği halde, Kurumun işleminin tamamen iptali sonucunu doğuracak ve infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir...