WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki dava, davalı tarafından başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve istirdat istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 17.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Somut uyuşmazlıkta dava, İİK'nin 72. maddesi gereğince menfi tespit ve istirdat istemine ilişkin olup, bu durumda mahkemece kurulacak hükmün olumsuz, bir başka deyişle borçlu olunmayan kısmın tespiti şeklinde olması gerektiği gözetilerek, HMK’nin 27. maddesi uyarınca taleple bağlılık kuralı gereği davacıların borçluluk durumu saptanarak menfi tespit hükmü kurulması gerekmektedir. Davacıların 9.000 TL yönünden borçlu olmadıklarına yönelik talepleri karşısında, mahkemece, 2.148,86’şar TL'lik kısmı yönünden borçlu olduklarının tespitine, miktarı ve hangi davacı tarafından fazladan ödendiği belirtilmeksizin “ ...bu icra dosyası üzerinde fazladan ödemiş oldukları miktarların istirdatına..” karar verilmiş olması, HMK'nin 297/2. maddesi hükmüne de aykırıdır....

      Hukuk Genel Kurulunun 29.09.2004 tarih, 2004/13-417 E.-2004/442 K.sayılı ilamında da açıklandığı üzere; muarazanın men'i (çekişmenin önlenmesi) davaları, usul hukuku anlamında tespit değil, eda davası niteliğindedir. Bu tür davalarda hem muarazanın(çekişmenin) varlığının tespiti ve hem de onun önlenmesi(men'i) talep edilir....

        Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkil davalı alacaklının davaya karşı cevap ve beyanları dikkate alınmadan hüküm tesis edildiğini, davalı müvekkil sattığı mala karşı bakiye alacağı için matbu olarak hazırladığı nama yazılı senedi düzenleyerek davacı borçluya imzalattığını, müvekkilin alacağının sabit olduğunu, senedi ciro veya temlik yoluyla 3. kişilere devretmediğini, bu bağlamda yerel mahkemenin takip ve dava konusu senedin davacı borçlu yönünden geçersiz olduğuna ve takip dosyasında borçlu olmadığının tespiti kararının hatalı olduğunu belirterek, istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesine karşı cevap dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğundan bahisle davalı tarafın istinaf talebinin reddine karar verilmesini istemiştir....

        Borçlunun icra takibinden önce veya sonra menfi tespit davası açabilmesi için borçlu olmadığının tespitinde hukuki yararının bulunması şarttır. Buna rağmen, borçlunun, alacaklının harekete geçmesini beklemeden borçlu olmadığının tespitinde korunmaya değer bir yararı bulunabilir. Bu tür bir yararının bulunması hâlinde borçlu, borçlu olmadığının tespiti için dava açabilir. Bunun dışında, icra takibi taraflar arasındaki maddi ilişkiyi tespit edecek nitelikte olmadığından, alacaklının takibe girişmesinden sonra, hatta takip kesinleştikten sonra da borçlunun, borçlu olmadığının tespitini mahkemeden istemesi mümkündür. Borçlu, belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar; bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi iptal edilir ve borcu ödemekten kurtulur. Ancak, borçlu borcunu icra dairesine ödedikten sonra, artık menfi tespit davası açamaz. Bu hâlde, borçlunun sırf borçlu olmadığının tespitinde, hukuki bir yararı yoktur....

          Davacı, davalıya borçlu olmadığının tespiti ile davalı idareye haksız olarak ödenen misafirhane masraf ve giderlerinin ödeme tarihlerinden itibaren işlemiş yasal faiziyle birlikte istirdadı isteminde bulunmuştur. Davalı, cebri icra yapılmadığı gibi davacıya borçlu olmadığı bir meblağın ödettirilmesinin de söz konusu olmadığını, davacının oturduğu lojman giderlerinin kendisinden tahsil edildiğini, 2009 yılında yapılan denetlemelerde 2003-2009 yılları arası misafirhanenin lojman olarak kullanıldığı tespit edilerek lojman kirası, elektrik ve su giderlerinin ödenmemesi nedeniyle kamu zararı çıkarıldığını, davacının ödediği meblağın hukuki dayanaktan yoksun olmadığını, İİK’nın 72. maddesinde öngörülen bir yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, davacının 2009 yılından bu yana ödediği taksitler için istirdat davası açamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

            İcra Müdürlüğünün 2015/666 sayılı dosyasında davacıların 122.000,00 TL borçlu olmadıklarının tespiti ile istirdat talebinin reddi kararının kesinleşmesi nedeniyle bu hususla ilgili yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, şartları oluşmadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş ve taraf vekillerince temyiz edilmiştir. B. Bozma Kararı Dairemizin 26.05.2021 tarih, 2020/5172 E. ve 2021/4434 K. sayılı kararıyla bozma ilamı ve yerel mahkeme gerekçesinde de kabul edildiği üzere taraflar arasında takipten sonra 15.05.2015 tarihli protokol ile her iki davacıyı da kapsayacak şekilde 5 taksit halinde 122.000,00 TL ödeme yapıldığı takdirde davacıların takipten dolayı borçlarının biteceğinin kararlaştırıldığı ve bu ödemelerin yapıldığı anlaşılmakla mahkemece davacıların icra takibinden dolayı borçlu olmadıklarının tespitine hükmedilmesi gerekirken, Elazığ 2....

              nun aracından çalındığını, ... 3 Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından çeklerin iptaline karar verildiğini, çek iptali kararı nedeniyle davalının alacak talep edemeyeceğini, davacıların cirantalarla ticari ilişkisinin bulunmadığını, davalının kötüniyetli olduğunu belirterek davacıların icra dosyalarında çeklerden dolayı borçlu olmadıklarının tespiti ile %40 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, çeklerle ilgili olarak ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2009/30 Esas sayılı istirdat davasında davanın reddine karar verildiğini, kararın Yargıtay aşamasında olduğunu, davacıların istirdat davasının reddi nedeniyle borçlu olduğunun belirlendiğini hasımsız çek iptali kararının borçsuzluğu ispata yeterli olmadığını belirterek davanın reddi ile % 40 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir....

                "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, kooperatif eski Yönetim Kurulu yetkililerinin keşide ederek davalıya verdiği 12.10.2001 vade tarihli 5.750.-YTL. bedelli bonodan dolayı borçlu olmadığının tespiti ile senedin iptali ve ödenen 2.900.-YTL.nin ödeme tarihlerinden itibaren ticari reeskont faizi ile tahsili ve % 40 tazminat istemine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece menfi tespit ve istirdat davasının reddine, davadan ve takipten önce ödeme yapıldığından, takipteki alacağın 2.850.-YTL. asıl alacak üzerinden yapılmasına, davaya takipten önce ödenen ve takip sırasında düşülmeyen 8.00....

                  "İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, takibe konulan senetlerden dolayı borçlu olunmadığının tespiti ile % 40 kötüniyet tazminatı ve haksız icra takibi nedeniyle başlatılan takipte uğranılan manevi zararın tahsili ile haczedilerek açık artırma yolu ile satılan menkullerin piyasa değerinin tespit edilerek istirdadına karar verilmesi istemine ilişkindir....

                    UYAP Entegrasyonu