Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, İİK'nın 72/3 maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğinden mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizliğin bulunmadığı anlaşılmakla, ihtiyati tedbir talep eden davacının istinaf başvuru talebinin HMK'nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, İİK'nın 72/3 maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğinden mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizliğin bulunmadığı anlaşılmakla, ihtiyati tedbir talep eden davacının istinaf başvuru talebinin HMK'nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
A.Ş nin ödeme yasağına yönelik ihtiyat tedbirin kaldırılması talebinin kabulü ile mahkememizin 23/01/2023 tarihli 10 numaralı tensip kararı ile konulan ihtiyati tedbirin kaldırılmasına bankaya müzekkere yazılmasına, 3-Davacı tarafça ihtiyati tedbir nedeniyle yatırılan teminat miktarının iadesi talebinin HMK'nın 392/2. Maddesine göre "Asıl davaya ilişkin hükmün kesinleşmesinden veya ihtiyati tedbir kararının kalkmasından itibaren bir ay içinde tazminat davasının açılmaması üzerine teminat iade edilir." hükmü sebebiyle tedbirin kaldırılmsanıdan itibaren bir ay içinde tazminat davası açılmadığı takdirde çekler yönünden yatırılan teminatın yatıran davacı tarafa derhal iadesine, 4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kararın niteliği gereği kendi üzerinde bırakılmasına, 5-Alınması gerekli 269,85 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL'nin mahsubu ile bakiye 189,15 TL nispi karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye irad kaydına, 6-HMK'nın 333....
Soruşturma sayılı dosyası ile çeklerin kaybolma ve çalınma ihtimaline binaen şikayet dilekçesi verildiğini, şikayet dosyası halen derdest olduğunu, son 7 gün içerisinde değişik yerlerden çeklerin bankalardan sorgulandığı haberi geldiğini, bu durum karşısında çekler sahte imza atılmak suretiyle müvekkili borçlandırılmış ve sahte çeklerle tahsilat yapma yoluna gidildiği haberleri gelmeye başladığını, bu sebeple mahkememizin ivedi olarak inceleme yaparak dosya üzerinden ihtiyati tedbir kararı vermesini ve bankalara müzekkere yazmasını talep ettiklerin, huzurda dava açılan 45 adet çekin iptaline karar verilmesini talep ettiklerini, ihtiyati tedbir talebi: yukarıdaki taleplere ilişkin ödemeden men kararının tensiple ihtiyati tedbir kararı olarak verilmesini talep ettiklerini, gerekirse banka teminat mektubu karşılığında veya mahkememizin uygun göreceği nakdi teminat ile ihtiyati tedbir kararının vernilmesini ve bankalara müzekkere yazılmasını talep ettiklerini ancak müvekkilinin hukuki ilişkisi...
İİK'nın 72. maddesinin beşinci fıkrası gereğince borçlunun açmış olduğu menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı almamış veya verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının herhangi bir sebeple kaldırılmış olması nedeniyle dava konusu borcu alacaklıya ödemiş olursa açılmış olan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir. Bu durumda borçlunun menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştürülerek devam edilmesi için bir talepte bulunmasına gerek yoktur. Borcun ödenmiş olduğunu öğrenen mahkemenin yukarıda yazılı yasa hükmü gereğince davaya kendiliğinden istirdat davası olarak devam etmesi gerekir (Çavdar, S.: İtirazın İptali, Borçtan Kurtulma, Menfi Tespit ve İstirdat Davaları, Ankara, 2007, s. 803). Nitekim aynı ilkeler, Hukuk Genel Kurulunun 18.12.2018 tarihli ve 2017/3- 1526 E., 2018/1948 K., sayılı kararında da benimsenmiştir....
Esas sayılı dosyasında 20/07/2022 keşide tarihli, .... seri numaralı, 500,000,00TL bedelli çeke de ihtiyati tedbir alındığını ve davalı adına istirdat davası açılması için süre verildiğini davalının süresi içerisinde dava açamadığından dolayı davanın reddine karar verildiğini, ihtiyati tedbir kararının haksız olduğu mahkeme tarafından istenilen belgelerde ortaya çıktığını, Bakırköy ..... Asliye Ticaret Mahkemesinin.... Esas .... sayılı kararı ile tespit olduğunu, davalının açtığı, davanında reddedildiğini, davacı şirketin çek ile ilgili hiç bir işlem yapamadığından dolayı şirketin zararı oluştuğunu, Bakırköy ..... Asliye Ticaret Mahkemesinin ...... Esas ..... sayılı kararı 28.10.2022 tarihli tahsis şerhinde belirtildiği üzere davalı adına tazminat davası açma zorunluluğu doğduğunu, bu nedenle de işbu davanın açılması gerektiğini belirterek dosyanın Bakırköy ..... Asliye Ticaret Mahkemesinin ........
İSTİNAF İTİRAZLARI: İhtiyati tedbir talep eden/davacı vekili tarafından, "....Kararın usul ve yasalara aykırı olduğunu, müvekkili icra ve satış tehdidi altında olduğundan dava sonuna kadar İstanbul Anadolu Banka Alacakları İcra Dairesi’nin 2022/128189 sayılı icra dosyasına konu icra takibinin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesine dair karar verilmesi gerektiğini, menfi tespit ve istirdat davalarında mahkeme kabulünün aksine ihtiyati tedbir kararı verilmesinin mümkün olduğunu, İcra İflas Kanunu'nun 72. maddesinin 3. cümlesinde; 'Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın %15'inden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir' şeklinde belirtilen madde ile menfi tespit ve istirdat davasında davacının ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteme hakkının olduğunun açıkça...
İlk derece mahkemesince; davanın yargılamayı gerektirdiği anlaşıldığından HMK 389 vd maddeleri gereği, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki taleplerini tekrar etmekle birlikte, ilk derece mahkemesinde dava açıldıktan sonra ihtiyati tedbir kararının verilmesi zaman alacağı, maaş hesabından borca mahsuben kesinti ve tahsilat yapılmaması hususunda da ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ettiklerini, ilk derece mahkemesinin 18/06/2021 tarihli ara kararının kaldırılmasına, maaş hesabına teminat alınmaksızın ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Tarafların ihtiyati tedbir talepleri yönünden bu usul ve esaslara uygun inceleme yapılması ve tensip ara kararından ayrı olarak gerekçeli ihtiyati tedbir talebi ara kararı oluşturulup, taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilerek karara itiraz edilmesi veya istinaf yoluna başvurulması halinde yasal süreler göz önüne alınarak gerekli kararın verilmesi ve gerekli işlemin yapılması zorunludur.2004 sayılı İİK.nun 72.m.sinde menfi tespit ve istirdat davaları:;"(Değişik madde: 18/02/1965 - 538/43 md.) Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....
Talep, ihtiyati tedbir yolu ile ipoteğin paraya çevrilmesi işlemlerinin durdurulması ve ihale alıcısı adına tescil edilmiş taşınmazların üçüncü kişilere devir ve temlikinin engellenmesi için taşınmazların tapu kaydına ihtiyati tedbir kaydı işlenmesi istemine ilişkindir. Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.(HMK m. 389/1) Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır....