Davacı vekili zayi nedeniyle iptal davasını takipten önce açıldığını belirtmiş ise de, bu davanın hasımsız şekilde açılan bir dava olduğu ve istirdat veya menfi tespit davası olarak değerlendirilemeyeceği anlaşılmakla, mahkemece İİK'nın 72/3. maddesine göre ihtiyati tedbir kararı verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Açıklanan bu gerekçelerle HMK'nın 353/1.b.1 ve 391/3. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, ihtiyati tedbir talep eden davacılar vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir....
İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir. (Değişik fıkra: 09/11/1988 - 3494/6 md.) Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İDDİA VE İSTEK : Talep eden Şirket vekili sunduğu dilekçesinde özetle; talep dilekçesinde ayrıcı unsur ve bedellerini belirttiği toplam 10 adet çekin müvekkili yetkili hamilin zilyetliğinde iken zayi olduğundan bahisle TTK 757 vd.m.gereğince çeklerin zayi nedeniyle iptaline, öncelikle çeklerin ödenmemesi için ihtiyati tedbir karar verilmesini talep etmiştir. Mahkememizce tensiben verilen ara kararı gereğince teminat mukabilinde isteme konu çekler yönünden ödeme yasağına ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilmiştir. Talep eden vekili Av. ... dosyamıza sunduğu 19/01/2022 ve 20/01/2022 tarihli beyan dilekçelerinde zayi nedeniyle iptal istemine konu çeklerin kimin elinde olduğuna dair 07/01/2022 tarihli beyan dilekçesi sunulduğu dikkate alınarak söz konusu dilekçe sonrasında kendileri tarafından Ankara .... Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/39 E.sayılı ve Ankara ......
İcra ve İflâs Kanunu’nun 72. maddesinin beşinci fıkrası gereğince borçlunun açmış olduğu menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı almamış veya verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının herhangi bir sebeple kaldırılmış olması nedeniyle dava konusu borcu alacaklıya ödemiş olursa açılmış olan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir. Bu durumda borçlunun menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştürülerek devam edilmesi için bir talepte bulunmasına gerek yoktur. Borcun ödenmiş olduğunu öğrenen mahkemenin yukarıda yazılı yasa hükmü gereğince davaya kendiliğinden istirdat davası olarak devam etmesi gerekir (Çavdar, S.: İtirazın İptali, Borçtan Kurtulma, Menfi Tespit ve İstirdat Davaları, Ankara, 2007, s. 803). Nitekim aynı ilkeler, Hukuk Genel Kurulunun 24.11.2020 tarihli ve 2017/(19)11-948 E., 2020/933 K.; 18.12.2018 tarihli ve 2017/3-1526 E., 2018/1948 K. sayılı kararlarında da benimsenmiştir....
İcra ve İflâs Kanunu’nun 72. maddesinin beşinci fıkrası gereğince borçlunun açmış olduğu menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı almamış veya verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının herhangi bir sebeple kaldırılmış olması nedeniyle dava konusu borcu alacaklıya ödemiş olursa açılmış olan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir. Bu durumda borçlunun menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştürülerek devam edilmesi için bir talepte bulunmasına gerek yoktur. Borcun ödenmiş olduğunu öğrenen mahkemenin yukarıda yazılı yasa hükmü gereğince davaya kendiliğinden istirdat davası olarak devam etmesi gerekir (Çavdar, S.: İtirazın İptali, Borçtan Kurtulma, Menfi Tespit ve İstirdat Davaları, Ankara, 2007, s. 803). Nitekim aynı ilkeler, Hukuk Genel Kurulunun 24.11.2020 tarihli ve 2017/(19)11- 948 E., 2020/933 K.; 18.12.2018 tarihli ve 2017/3- 1526 E., 2018/1948 K. sayılı kararlarında da benimsenmiştir....
Esas sayılı dosyası yönünden borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir.Davacı, dava dilekçesi ile dava konusu icra takibinin ihtiyati tedbiren durdurulmasını, olmadığı takdirde satış bedelinin alacaklıya ödenmemesine yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir.Mahkeme, 20/11/2023 tarihli gerekçeli ara kararı ile HMK 389. Vd maddesi gereğince aranan yaklaşık ispata yeterli koşulları bulmadığından bahisle söz konusu ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermiş , davacı vekili işbu ara kararını süresinde istinaf etmiştir.HMK 389....
Davacı vekili, müvekkilinin yetkili hamili olduğu çekin kaybedildiğini, çek iptali davası açıldığını, dava sırasında çekin davalı tarafça bankaya ibraz edildiğini, bunun üzerine çek istirdat davası açıldığını, dava açılmadan önce davalının ilgili çeke dayalı olarak kambiyo takibi yaptığını, icra veznesine giren bedelin alacaklıya ödenmemesi konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiş, mahkemece teminat karşılığında ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, icra veznesine girecek paranın alacaklıya ödenmemesine karar verilmiş, karara karşı davalının itirazı üzerine itirazın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur. İİK 72. Maddesinde takipten sonra menfi tespit veya istirdat davası açılması halinde mahkemenin icra veznesine girecek paranın alacaklıya ödenmemesi konusunda tedbir kararı verebileceği düzenlenmiştir. Dava, takibe konu çekin istirdadı davası olduğundan davacının ihtiyati tedbir talep etmesine olanak bulunmaktadır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk derece mahkemesi, ihtiyati tedbir talebine itirazı değerlendirdiği 16.05.2023 tarihli ara kararında; "...Somut olayda davacı borçlu, davalı alacaklının başlattığı iki adet icra takibinde menfi tespit talebinde bulunmuştur. 24/02/2023 tarihli ara karar ile %15 teminat karşılığında icra dosyalarında vezneye giren paranın alacaklıya ödenmemesi hususunda tedbir kararı verilmiştir. İhtiyati tedbir kurumu esas olarak HMK’da düzenlenmiş ise de, menfi tespit davalarına ilişkin İİK’da özel düzenleme bulunmaktadır. Bu sebeple açılan menfi tespit davalarında öncelikle İİK hükümlerinin uygulanması gerekir. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde İİK md. 72/3 uyarınca ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleştiği ve teminat miktarının makul olduğu... " gerekçesiyle, ihtiyati tedbire yapılan itirazın reddine karar vermiştir. Bu ara karara karşı, ihtiyati tedbir kararına itiraz eden davalı ......
Zayi nedeniyle iptal davasında verilen ihtiyati tedbir kararı, istirdat davası kesinleşinceye kadar geçerlidir. Talep eden vekilinin iddia ettiği üzere mahkememiz bu hususta yetkisiz değildir. Yukarıda açıklandığı üzere dava konusuz da kalmamıştır. Anılan hususların takdiri münhasıran mahkememize ait olup, talep edenin bu hususta herhangi bir yetkisi yoktur. Kaldı ki, ihtiyati tedbir kararı teminat karşılığı verilmiş olup, talep edenin zararını teminattan karşılaması her zaman için mümkündür. Mahkememizin ---- ara kararı ile anılan çek yönünden istirdat davası açılması için davacıya kesin süre verilmiş, istirdat davası açılmamıştır. Dava konusu -------- muhatap bankaya veya mahkememize ibraz edilmediği, davacının işbu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu anlaşıldığından aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....
Maddesinde, İlk derece mahkemelerince verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilineceği düzenlenmiştir. Buna göre, süresi içerisinde ihtiyati tedbire itiraz edilmemiş olması halinde ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine dair kararlara karşı istinaf yoluna başvurulması mümkün değildir....