İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Sulh Hukuk Mahkemesi'nin, İcra Hukuk Mahkemesi'nin üst mahkemesi olmadığını, borcunu ödediğini iddia eden davacının artık menfi tespit değil, istirdat davası açabileceğini, reddedileceği ortada olan davada ihtiyati tedbir kararının verilemeyeceğini, icra takibinin kesinleşmesinden sonra açılan menfi tespit davasında takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğini, davacının fazla ödediği hiçbir bedelin olmadığını, tahliyeye yönelik ihtiyati tedbir kararı verildiğinden teminat yıllık kira bedeli üzerinden alınması gerektiğini belirterek mahkeme tarafından verilmiş tahliye kararını durduran ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, aksi halde tahliyeye yönelik ihtiyati tedbir kararı verildiğinden yıllık kira bedeli üzerinden teminat alınmasını talep etmiştir. DELİLLER: Dava; icra dosyası, kira sözleşmesi sureti ve tüm dosya kapsamı....
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Derdest dava, icra takibinden sonra açılmış menfi tespit talebine ilişkindir. Davacı vekili dava dilekçesi ile dava konusu Pınarbaşı İcra Müdürlüğü'nün 2019/130 Esas sayılı icra takibinin ihtiyati tedbiren durdurulmasına ve icra dosyasında vezneye giren paranın tedbiren alacaklıya ödenmemesine karar verilmesini istemiş, mahkeme 04/08/2021 tarihli gerekçeli ara kararıyla, İ.İ.K 72/3 maddesine göre icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilmeyeceğinden davacının icra takibinden sonra açtığı iş bu menfi tespit davasında istediği takibin durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir talebinin reddine, diğer tedbir talebi olan icra veznesindeki paranın ihtiyati tedbiren alacaklıya ödenmemesine dair ihtiyati tedbir talebinin ise %20 teminat karşılığında olmak üzere İ.İK 72/3,2 cümlesine göre kabulüne karar vermiştir....
İhtiyati tedbir talebinin reddine itiraz eden davacı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda; İstinaf isteminde bulunan davacı vekilinin itirazları; İİK'nın 72/2.maddesi gereğince icra takibinden önce açılan, çekin T5 iddiasına dayalı menfi tespit davasında tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilip verilemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Bu konudaki düzenlemeler dikkate alındığında; İcra İflas Kanunu'nun 72/2.maddesinde;“...İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir..."...
İhtiyati tedbir talebinin reddine itiraz eden davacı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda; İstinaf isteminde bulunan davacı vekilinin itirazları; İİK'nın 72/2.maddesi gereğince icra takibinden önce açılan, çekin hukuk dışı yollarla ele geçirildiği iddiasına dayalı menfi tespit davasında tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilip verilemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Bu konudaki düzenlemeler dikkate alındığında; İcra İflas Kanunu'nun 72/2.maddesinde;“...İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir..."...
Dosyamız konusu, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında, icra takibinin durumuna ilişkin ihtiyati tedbir 72/3 maddesinde düzenlenmiş olup "İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir" hükmünü getirmiştir. Yukarıdaki emredici kanun maddesinden de anlaşılacağı üzere, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında; mahkemenin ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar veremeyeceğini, ancak gecikmeden doğan zararın karşılanması ve alacağın %15'den aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesinin istenebileceğini hüküm altına almıştır....
İİK'nın 72/2. maddesinde icra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkemenin, talep üzerine alacağın % 15'inden az olmamak üzere gösterilecek teminat karşılığında, davaya konu alacağın icra takibine konu edilmemesi hakkında ihtiyati tedbir kararı verebileceği düzenlenmiştir. Bu maddenin düzenleniş biçiminden menfi tespit davasına bakan mahkemece mevcut, delil durumu nazara alınarak tedbire karar verilebileceği, delil durumunun değişmesi durumunda verdiği tedbir kararını kaldırabileceği anlaşılmaktadır. Mahkemenin tedbir verip vermemekte takdir hakkı bulunmaktadır. Somut olayda, davacının ihtiyati tedbir talep ederken talep dilekçesine eklediği deliller ve kredi kullanımına ilişkin yürütülen cezai ve idari soruşturmalar nazara alınarak, talep edilen tedbir için yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiği anlaşıldığından, mahkemenin tedbir talebini kabul etmesi ve davalı bankanın tedbire itirazını reddetmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tic.Mahkemesi Sıfatıyla) DAVA TÜRÜ : Elatmanın önlenmesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı elatmanın önlenmesi (çekişmenin giderilmesi) davasında verilen ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA ve aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına 22.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ve kefilin muris ... olduğunu, müvekkillerinin babalarının borçlu olduğunu tebligatla öğrendiklerini, murisin senedi imzaladığı tarihte akıl sağlığı yerinde olmadığından, kefillik işleminin sakat bir işlem olduğu ve murisin borçlu olmadığı iddia edilerek menfi tespit davası ikame edildiğini, Dava dilekçesinde ihtiyati tedbirin teminatsız olarak istendiği yazılmışsa da, talebin kabul edilmezse takip çıkışının %115'i kadar dosyaya yatırılacağı hususunda ek olarak beyanda bulunulmasına rağmen ihtiyati tedbirle talebinin İİK 72/3 'nin ilk cümlesi uyarınca reddedildiğini,1-İcra İflas Kanunun 72/3 maddesinin "...İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....
Derdest itirazın iptali dava dosyası bulunması nedeniyle yeni bir davayla (aynı icra dosyasına ilişkin olarak menfi tespit davası açılarak) ihtiyati tedbir talep edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, mahkemece ihtiyati tedbir kararı verilmesinin yerinde olmadığı, bu nedenle tedbir kararına yapılan itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun yerinde olduğu anlaşıldığından istinaf başvurusunun kabulüne, ancak yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden; HMK'nun 353/1.b-2 maddesi gereğince," davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararına itirazının kabulüne, 14/04/2021 tarihli tedbir kararının kaldırılmasına" şeklinde yeniden esas hakkında karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle; I-Davalı vekilinin İSTİNAF TALEBİNİN KABULÜNE, II-HMK'nun 353/1.b.2 maddesi uyarınca Antalya 5....
Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/323 Esas sayılı dosyasında menfi tespit davası açıldığı, 06.08.2014 tarihli tensip tutanağının 14. maddesinde çek miktarının %20'si oranında teminatın mahkeme veznesine depo edilmesi halinde çekin ihtiyati tedbir yoluyla .... tarafından kullanılmasının önlenmesine hükmedildiği, takibin ise 12.09.2014 tarihinde başlatıldığı görülmüştür. Tedbir kararında, takibe konu çekin davalı tarafından kullanılmasının önlenmesine dair açıklama bulunduğuna göre, tedbir kararı uyarınca ....nin, anılan çeke dayalı olarak icra takibi yapamayacağının kabulü gerekir. O halde, mahkemece, takip tarihi itibariyle ......