Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak, zarar henüz doğmadığı halde, zararın doğacağı muhakkak ve pek muhtemel ise veya beklenen taşkın kullanma ile ileride telafisi mümkün olmayacak zarar meydana gelecekse, davalının alacağı önlemlerle zararı önleme ihtimali yoksa, zarar verme tehlikesi taşıyan eylem ve işlemler hakkında davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez....

Yapma, kaçınma, katlanma olarak özetlenebilecek bu sınırlamaların önemli bir bölümü TMK’nun "komşu hakkı" başlığı altında, 737 ile 750. maddelerinde düzenlenmiş, 751 ile 761. maddelerinde de yine malikin yapması ve katlanması gereken hususlar belirtilmiştir. Elatmanın önlenmesi davası açılabilmesi için kural olarak zararın doğmuş olması gerekir. İleride zarar doğacağından bahisle dava açılamayacağından bu şekilde açılan davalar reddedilmelidir. Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ VE YIKIM Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 308 ada, 95 parsel sayılı taşınmazına davalının haklı ve geçerli bir neden olmaksızın ev yapıp, ikametgah olarak kullanmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının kayden malik olduğu çaplı taşınmazı davalının haklı ve geçerli bir neden olmaksızın ev yapıp, ikametgah olarak kullandığının keşfen sabit olduğu gerekçesiyle elatmanın önlenmesi ve yıkım kararı verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....

      Davacının sübjektif ve aşırı duyarlılığı ile değil, objektif her normal insanın duyarlılığına göre elatmaya katlanıp katlanamayacağı araştırılmalı; sonuçta katlanılabilir, hoşgörü sınırlarını aşan bir zarar veya elatmanın varlığı tespit edildiği takdirde mülkiyet hakkının taşkın olarak kullanıldığı sonucuna varılmalıdır. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Elatmanın önlenmesi davası açılabilmesi için kural olarak zararın doğmuş olması gerekir. İleride zarar doğacağından bahisle dava açılamayacağından, bu şekilde açılan davalar reddedilmelidir....

      Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve tazminat istemlerine ilişkindir. Elatmanın önlenmesi, tescil ve tapu kayıt iptali gibi taşınmazın aynına taalluk eden davalarda taşınmazın değeri dikkate alınır. Bu istemler yanında ecrimisil, tazminat gibi taleplerde bulunulduğunda, müddeabih bu istemlerin toplamıdır. Mamalek hukukundan doğan davalarda, davanın açıldığı tarihteki dava değeri ile görevli mahkeme belirlenir. Somut olayda, elatılan 2220 parsel sayılı taşınmazın 8.520 m² yüzölçümünde olduğu ve arsa niteliği ile tapuda kayıtlı bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacı, 2220 parsel sayılı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve tazminat istemlerinde bulunmuştur. Davanın açıldığı 23.07.2008 tarihi itibariyle elatılan taşınmazın değerinin sulh hukuk mahkemesinin görev alanı içinde kaldığının kabulü hayatın olağan akışına aykırıdır. Bu nedenle, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, YIKIM TEMLİKEN TESCİL -KARAR- Davalardan ilki çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım birleşen dava temliken tescil isteğine ilişkin olup, mahkemece elatmanın önlenmesi davasının kabulüne temliken tescil davasının reddine karar verilmiş, hüküm temliken tescil davacısı tarafından temyiz edilmekle, temyiz edenin sıfatına ve davanın bu niteliğine göre temyiz itirazlarının incelenmesi Daireye ait olmayıp Yüksek 14.Hukuk Dairesine ait olmakla ilgisi yönünden dosyanın anılan Daire Başkanlığına, 14.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 27.07.2007 ve 15.12.2010 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, yıkım, haksız işgal tazminatı, birleşen davada 17.03.2009 gününde tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; birleşen davada tapu iptali ve tescil isteminin reddine, asıl davada davalı ... yönünden reddine, ... ve ... yönünden kısmen kabulü ile elatmanın önlenmesine, binanın yıkım talebinin reddine, haksız işgal tazminatının kısmen kabulüne dair verilen 09.02.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı kooperatif vekili ile ... ve ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı kooperatif tarafından açılan asıl ve birleştirilen davalar, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve haksız işgal tazminatı, davacılar...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve yıkım istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 14.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,11.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 14.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,17.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu