"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 04.12.2013 gününde verilen dilekçe ile müdahalenin önlenmesi ve kal talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan müdahalenin önlenmesi ve kal istemine ilişkindir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/12/2013 NUMARASI : 2011/712-2013/555 Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım ve eski hale getirme davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi . . . İlgün'ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkin olup, savunma yoluyla temliken tescil isteğinde bulunulmuştur. Davacı, kayden maliki olduğu 219 ada 6 parsel sayılı taşınmaza davalıya ait komşu parseldeki binanın taşkın olduğunu, ayrıca davalının taşınmazın bir bölümünü haksız olarak kullandığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunmuştur. Davalı, iyiniyetli olduğunu, TMK'nun 725. maddesi hükmünde öngörülen koşulların lehine gerçekleştiğini belirterek, savunma yoluyla temliken tescil istemiştir....
Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Mahkemece öncelikle davacının uğramış olduğu zararın miktarının bilirkişi aracılığı ile tespit edilmesi, tazminatın bu zarara göre tayin ve takdir edilmesi gerekir. Hemen belirtmek gerekir ki, tazminat miktarı hiçbir zaman zararı aşamaz. Ancak, davacının zararın artmasında kusuru varsa, tazminatın miktarı BK’nun 52. maddesine göre indirilmeli veya tamamen ortadan kaldırılmalıdır. TMK’nun 737 ve 730. maddelerinden doğan sorumluluk kusura bağlı bir sorumluluk olmadığından, davalının kusursuz olması tazminat miktarının düşürülmesinde etkili olamaz....
Somut olayda talep, komşuluk hukukundan kaynaklanmakta olup, davacının duvarına zarar verecek şekilde tomruk istiflenmesinin men edilmesi, taşınmaza verilen zararın tazmini, imar planına aykırı tasarrufun önlenmesi talebine ilişkindir. Uyuşmazlık komşuluk hukukundan kaynaklanan malvarlığına ilişkin olduğundan görev hususu genel hükümler çerçevesinde belirlenmelidir. Bu nedenle uyuşmazlığın, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 19/09/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.07.2010 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14.05.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve kal isteğine ilişkindir. Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir. TMK'nun 683. maddesindeki "Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ VE YIKIM VE TAZMİNAT Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve yıkım ve tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabüne ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava; çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve tazminat isteklerine ilişkindir. Davacı, kayden ... adına kayıtlı mera vasıflı 1130 ve 1131 parsel sayılı taşınmazlara davalıların fıstık fidanı dikmek, tarla ve bağ olarak kullanmak suretiyle müdahale ettiklerini ileri sürerek, taşınmazlarda meydana gelen zararın davalılardan tazminine, elatmanın önlenmesine ve yıkıma karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, YIKIM VE TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Davacı, komşu 8 parsel sayılı taşınmaza, davalıların imara ve komşuluk hukukuna aykırı merdiven inşaatı yaptıklarını, bu inşaatın yapılması sırasında 9 parsel sayılı taşınmazına elatılarak, mahsule zarar verdiklerini, yapılan inşaatın, taşınmazının değerini de düşürdüğünü ileri sürerek, elatmanın önlenmesi, yıkım ve tazminat isteğinde bulunmuş, yargılama sırasında, ekili mahsule verilen zararın dava açıldıktan sonra tahsil edildiğini bildirmiştir. Davalılar, yaptıkları merdiven inşaatının kendi taşınmazları içinde kaldığını, davacının taşınmazına elatmalarının olmadığını belirtip, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, zarar tazminatı yönünden davanın konusuz kalması sebebi ile bu konuda karar verilmesine yerolmadığına, diğer talepler yönünden de davanın reddine karar verilmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/09/2013 NUMARASI : 2004/92-2013/815 Taraflar arasında birleştirilerek görülen elatmanın önlenmesi, yıkım ve eski hale getirme davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı vekili ile davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Asıl dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve eski hale getirme, birleşen dava; çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi, yıkım ve eski hale getirme isteklerine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 16.3.2006 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; elatmanın önlenmesi davasının kabulüne dair verilen 14.6.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, çaplı taşınmaza oluşan elatmanın yıkım suretiyle giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davalının davacıya ait 9 parsele elatmasının önlenmesine, ancak yıkım fahiş zarar meydana getireceğinden davacıya ait 9 parseldeki ekmekliğin arsa bedeli 74.85 YTL. davalı tarafından ödendiğinde bu kısım mülkiyetinin davalı tarafa aidiyetine karar verilmiş, hükmü davacı temyiz etmiştir....
Dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğinden, toplanan delillerden, çekişme konusu 90 parselde davacının paydaş olduğu, komşu 91 parsel lehine 90 parselde geçit hakkı tanındığı, 91 (tevhitle 136) parsel maliki Sevdin dışındaki davalıların ise 91 parselle kayden bir ilgilerinin olmadığı, sözü edilen davalıların geçerli bir neden olmaksızın 90 parsel üzerinden gelip geçmek suretiyle kendilerine geçit hakkı tanınmadan çekişme konusu taşınmaza elattıkları anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 747 (eski 671) maddesi ite düzenlenen zorunlu geçit hakkı, komşuluk ilişkisinden doğan bir katlanma borcudur. Yüklü taşınmaz maliki bakımından mülkiyet hakkının kısıtlanması sonucunu doğurur. Geçit hakkının yüklü taşınmaza ve onun kaydına yönelik olarak kurulacağı kuşkusuzdur....