Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece ecrimisil isteminin reddine, elatmanın önlenmesi isteminin kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, paydaşlar arası el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Davacı, kayden maliki olduğu dava konusu 2893 ada 189 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 2 nolu daireye davalı tarafından haklı ve geçerli bir sebep olmaksızın oturmak suretiyle elatıldığını ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteminde bulunmuştur. Davalı, fiili taksim uyarınca taşınmazı kullandığını belirtip davanın reddini savunmuştur....

    İlk derece mahkemesince elatmanın önlenmesine ve ecrimisil talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükme karşı davalı vekili tarafından yargılama aşamasında ileri sürülen ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle kanun yoluna başvurulmuştur. Dava, mülkiyet hakkından kaynaklı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemlerine ilişkindir. Dosya içeriği ile toplanan delillerden; Gaziantep ili, Karkamış ilçesi, Çarşı mahallesi, 181 ada 384 parsel sayılı taşınmazın önceki maliki olan Hacı Mehmet oğlu Fevzi Özçelik’in 27.09.2000 tarih ve 593 yevmiye numaralı resmi senetle dava konusu taşınmazı, vekili T3 aracılığı ile davacı İlayda’nın babası İsa oğlu Necdet Atay’a satış yolu ile devrettiği, Necdet’in 04.03.2008 tarihinde vefatı üzerine taşınmazın, tek mirasçısı olan davacıya intikal ettiği, dava tarihi itibari ile taşınmazın değerinin 36.060,00 TL, 5 yıllık ecrimisil bedelinin ise 11.958,63 TL olarak hesaplandığı, toplam değer üzerinden de harcın tamamlattırıldığı anlaşılmıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi Ve Ecrimisil Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın elatmanın önlenmesi yönünden reddine ve ecrimisil yönünden kabulüne karar verilmiş olup hükmün taraflarca ayrı ayrı temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacılar vekili; tarafların ortak muristen intikal eden dava konusu taşınmazlarda müşterek malik olup, tüm kullanımın davalılarda olduğundan bahisle elatmanın önlenmesi ve ecrimisile karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili; kullanımın murisin sağlığında yapılan taksime göre olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece elatmanın önlenmesi isteminin reddine, ecrimisil isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş olup; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.....

      Davalılar, bağ tiyekleri için emek değerinin ödenmesi karşılığında belirtmenin terkin edilebileceğini, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğinin haksız olduğunu savunmuşlardır. Mahkemece, saptanan emek değerinden taleple bağlı kalınarak 5000 TL. tutarındaki ecrimisil isteminin mahsubu ile 84.450.22 TL. bedelin davacı tarafından ödenmesine, beyanlar hanesindeki kaydın terkinine, ayrıca elatmanın önlenmesi ile 18.822,01 TL. ecrimisilin 2008 yılı mahsul kaldırma tarihi 31.12.2008 tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmiştir....

        Somut olaya gelince; davacılar vekili tarafından dava dilekçesinde; elatmanın önlenmesi talebi ile birlikte fazlaya ilişkin haklar saklı olmak üzere 250 TL ecrimisil talebinde bulunulduğu, elatmanın önlenmesi talebi yönünden dava değeri belirtilmediği, talep edilen ecrimisil miktarı üzerinden harç yatırılarak dava açıldığı belirlenmiştir. Her ne kadar mahkemece mahallinde keşif yapılarak rapor alınmışsa da düzenlenen raporlarda elatılan yerin değerinin tespit edilmediği ve mahkemece elatmanın önlenmesi talebi yönünden noksan harç tamamlanmadan yargılamaya devam edilerek karar verildiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, öncelikle elatmanın önlenmesi talebi ile ilgili olarak elatılan yerin değerinin keşfen saptanması, saptanan bu değer üzerinden harç ikmalinin sağlanması, ondan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken elatmanın önlenmesi talebi yönünden harç alınmaksızın davanın görülmüş olması doğru olmamıştır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 11/09/2014 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talebi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 23/01/2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... ile ... mirasçıları vekili tarafından sür...de temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi ...'ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı-karşı davalı vekili tarafından, davalı-karşı davacı aleyhine 11.01.2010 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil istenmesi; davalı-karşı davacı vekili tarafından davacı-karşı davalı aleyhine 28.01.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın ecrimisil talebinin kabulüne, diğer taleplerinin reddine, tapu iptali ve tescile ilişkin karşı davanın kabulüne dair verilen 29.01.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı-karşı davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil isteğine, karşı dava ise Türk Medeni Kanununun 725. maddesine dayalı tapu iptali tescil isteğine ilişkindir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 14.06.2011 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 20.12.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 497 ve 498 parsel sayılı taşınmazlarında bulunan ağaçların davalı tarafından kesildiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, halihazırda devam eden bir elatma eylemi bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Dava, çapa bağlı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve kal istemlerine ilişkindir. Malik ya da zilyet olunan taşınmaza haksız elatma halinde taşınmazın korunması istemi yargı önüne taşınabilir....

                  Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir. Mahkemece yüze karşı verilen kısa kararda, elatmanın önlenmesi talebine ilişkin bir karar verilmemiş, yalnızca ecrimisil talebine yönelik karar açıklanarak sair hususların gerekçeli kararda yazılacağı bildirilmiş; ancak gerekçeli kararda bundan ayrı olarak “Davalının müdahalesinin men'ine, taşınmazın davacı tarafa teslim edilmesine,” de karar verilmekle kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır. TC. Anayasası yargılamanın aleniyeti ilkesini benimsemiştir. Bunun anlamı; yargılama açık olarak yapılacak ve yargılamanın sonunda verilen karar da açıkça belirtilecektir. HMK'nin 298/2. maddesi gereğince, sonradan yazılacak gerekçeli kararın da bu kısa karara uygun olması gerekir....

                    UYAP Entegrasyonu