Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın her türlü gizleme, sahtekarlık ve dolandırıcılık gibi fiillerine bilinçli ve iradi bir şekilde asli fail olarak iştirak ettiği gerekçesi ile aleyhine açılan ceza davasında tutuklandığını, yine aleyhine açılan zararın tazmini talepli davada ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbirler alındığını, ayrıca Devlet Güvenlik Mahkemesinde de yargılandığını, açılan ceza davasında hakkında beraat kararı verildiğini ve Yargıtay tarafından zamanaşımı nedeniyle davanın ortadan kaldırılmasına karar verildiğini, zararın tazmini talepli davada da davanın reddine karar verildiğini ve kesinleştiğini, Devlet Güvenlik Mahkemesinde de açılan davada beraat kararı verildiğini, eşinin davalı banka çalışanı olması dışında olaylar ile bir ilgisinin ve alakasının olmadığını, aleyhine açılan davalarda sahip olduğu çiftlikte ve araçlarda ihtiyati hacizler ve ihtiyati tedbirler nedeniyle zararlarının meydana geldiğini belirterek ıslah edilmiş hali ile 1.846.150,00 TL zararın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir...

    Somut olayda, davalı , davacı işveren nezdinde çalışırken tahsil ettiği sabit olan bir miktar parayı işverene teslim etmediği gerekçesiyle bu parayı ödemeye mahkum edilmiştir. Ancak yapılan araştırma hüküm kurmaya elverişli değildir. Davacı, şahsi hesabındaki para giriş çıkışını delil göstererek tazmin talepli dava açmıştır. Davalı bu paraların aile taşınmazlarının satışından elde edilen gelir olduğunu savunmuştur. Ceza yargılamasında yapılan bilirkişi incelemesinde vergi denetmeni bilirkişi “davacı şirketin defterlerini düzenli tutmaması ve evrakların düzenli olmaması nedeniyle davacının makbuz karşılığı müşteriden aldığı sabit olan miktarları davalıya verip vermediğinin anlaşılmadığını bu nedenle de zimmet hususunun sabit olmadığını” bildirmiştir....

      Davacının iş sözleşmesinin feshine dayanak kılınan 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25/2- ı maddesinde işçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi, iş yerinin malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri, tesisatı veya başka eşya veya maddeleri 30 günlük ücretinin tutarıyla ödeyemeyecek derecede hasara ve kayba uğratmasının işverene iş sözleşmesini derhal feshetme hakkı veren hallerden olduğu belirtilmiştir. İşçinin iş görme edimini yerine getirirken özen borcuna aykırı davrandığı kasıt veya ihmal ve dikkatsizlik ile işverene zarar verdiği hallerde zarara uğradığını ispat yükü işverene zararın oluşmasında kusuru bulunmadığını ispat yükü ise işçiye aittir. Zararın işçinin kasıtlı davranışından ya da taksirli eyleminden kaynaklanmasının hukukî sonuca etkisi bulunmamaktadır....

      Noterliği 24.06.2016 tarih ve ... yevmiye nolu ihtarnamesi ile bir çalışanın davacının ve çalışma arkadaşlarının sendikal faaliyetlerini baltalamak amacıyla sistematik bir biçimde baskı uyguladığını ve bu işçi hakkında gerekli yaptırımın uygulanmasını talep ettiğini, buna istinaden davacının şikayeti üzerine yapılan bir önceki soruşturmada iddiaların asılsız çıktığı, bu seferde iddialarının asılsız çıkması halinde davacı aleyhinde yaptırım uygulanacağının ihtar edildiğini, davacının talebe rağmen hiçbir delil sunmadığını, yalnızca bu bilgileri yasal merciler önünde paylaşacağını bildirmekle yetindiğini, davacının şikayetçi olduğu bayrm candaş isimli çalışanın savunmasının alındığını, bu çalışanın davacının iddialarını kabul etmediğini, davacının şikayeti ve şikayet olunan işçinin savunması ışığında aynı işyerinde görev yapan başka işçilere de şikayet olunan çalışanın kendilerine sendikal faaliyetleri engelleyecek şekilde sistematik bir baskı uygulanıp uygulanmadığının sorulduğunu, işçilerin...

        İşin işverene ait işyerinde görülmesi, malzemenin işveren tarafından sağlanması, iş görenin işin görülme tarzı bakımından iş sahibinden talimat alması, işin iş sahibi veya bir yardımcısı tarafından kontrol edilmesi, bir sermaye koymadan ve kendine ait bir organizasyonu olmadan faaliyet göstermesi, ücretin ödenme şekli kişisel bağımlılığın tespitinde dikkate alınacak yardımcı olgulardır. Sayılan bu belirtilerin hiçbiri tek başına kesin bir ölçü teşkil etmez. İşçinin, işverenin belirlediği koşullarda çalışırken, kendi yaratıcı gücünü kullanması, işverenin isteği doğrultusunda işin yapılması için serbest hareket etmesi, bu bağımlılık ilişkisini ortadan kaldırmaz. Çalışanın işyerinde kullanılan üretim araçlarına sahip olup olmaması, kâr ve zarara katılıp katılmaması, karar verme özgürlüğüne sahip olup olmaması bağımlılık unsuru açısından önemlidir....

          İşin işverene ait işyerinde görülmesi, malzemenin işveren tarafından sağlanması, iş görenin işin görülme tarzı bakımından iş sahibinden talimat alması, işin iş sahibi veya bir yardımcısı tarafından kontrol edilmesi, bir sermaye koymadan ve kendine ait bir organizasyonu olmadan faaliyet göstermesi, ücretin ödenme şekli kişisel bağımlılığın tespitinde dikkate alınacak yardımcı olgulardır. Sayılan bu belirtilerin hiçbiri tek başına kesin bir ölçü teşkil etmez. İşçinin, işverenin belirlediği koşullarda çalışırken, kendi yaratıcı gücünü kullanması, işverenin isteği doğrultusunda işin yapılması için serbest hareket etmesi, bu bağımlılık ilişkisini ortadan kaldırmaz. Çalışanın işyerinde kullanılan üretim araçlarına sahip olup olmaması, kâr ve zarara katılıp katılmaması, karar verme özgürlüğüne sahip olup olmaması bağımlılık unsuru açısından önemlidir....

            İşin işverene ait işyerinde görülmesi, malzemenin işveren tarafından sağlanması, iş görenin işin görülme tarzı bakımından iş sahibinden talimat alması, işin iş sahibi veya bir yardımcısı tarafından kontrol edilmesi, bir sermaye koymadan ve kendine ait bir organizasyonu olmadan faaliyet göstermesi, ücretin ödenme şekli kişisel bağımlılığın tespitinde dikkate alınacak yardımcı olgulardır. Sayılan bu belirtilerin hiçbiri tek başına kesin bir ölçü teşkil etmez. İşçinin, işverenin belirlediği koşullarda çalışırken, kendi yaratıcı gücünü kullanması, işverenin isteği doğrultusunda işin yapılması için serbest hareket etmesi, bu bağımlılık ilişkisini ortadan kaldırmaz. Çalışanın işyerinde kullanılan üretim araçlarına sahip olup olmaması, kâr ve zarara katılıp katılmaması, karar verme özgürlüğüne sahip olup olmaması bağımlılık unsuru açısından önemlidir....

              İşin işverene ait işyerinde görülmesi, malzemenin işveren tarafından sağlanması, iş görenin işin görülme tarzı bakımından iş sahibinden talimat alması, işin iş sahibi veya bir yardımcısı tarafından kontrol edilmesi, bir sermaye koymadan ve kendine ait bir organizasyonu olmadan faaliyet göstermesi, ücretin ödenme şekli kişisel bağımlılığın tespitinde dikkate alınacak yardımcı olgulardır. Sayılan bu belirtilerin hiçbiri tek başına kesin bir ölçü teşkil etmez. İşçinin, işverenin belirlediği koşullarda çalışırken, kendi yaratıcı gücünü kullanması, işverenin isteği doğrultusunda işin yapılması için serbest hareket etmesi, bu bağımlılık ilişkisini ortadan kaldırmaz. Çalışanın işyerinde kullanılan üretim araçlarına sahip olup olmaması, kâr ve zarara katılıp katılmaması, karar verme özgürlüğüne sahip olup olmaması bağımlılık unsuru açısından önemlidir....

                İşin işverene ait işyerinde görülmesi, malzemenin işveren tarafından sağlanması, iş görenin işin görülme tarzı bakımından iş sahibinden talimat alması, işin iş sahibi veya bir yardımcısı tarafından kontrol edilmesi, bir sermaye koymadan ve kendine ait bir organizasyonu olmadan faaliyet göstermesi, ücretin ödenme şekli kişisel bağımlılığın tespitinde dikkate alınacak yardımcı olgulardır. Sayılan bu belirtilerin hiçbiri tek başına kesin bir ölçü teşkil etmez. İşçinin, işverenin belirlediği koşullarda çalışırken, kendi yaratıcı gücünü kullanması, işverenin isteği doğrultusunda işin yapılması için serbest hareket etmesi, bu bağımlılık ilişkisini ortadan kaldırmaz. Çalışanın işyerinde kullanılan üretim araçlarına sahip olup olmaması, kâr ve zarara katılıp katılmaması, karar verme özgürlüğüne sahip olup olmaması bağımlılık unsuru açısından önemlidir....

                  Batı Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 03/11/2015 gün ve 2013/8-2015/513 sayılı kararı onayan Daire'nin 29/05/2017 gün ve 2016/7302 - 2017/3164 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin iş kazaları ihtimallerine karşı davalı tarafından sigortalandığını, iş kazası sonucunda çalışanlardan birinin el parmaklarından yaralandığını, tedaviye rağmen kalıcı maluliyetin meydana geldiğini, çalışanın müvekkili aleyhine açtığı tazminat davası sonucu icra takibine konu miktarın müvekkili tarafından ödendiğini, zararın tazmini için davalı nezdinde bir sonuç alınamadığını ileri sürerek 33.240 TL ile banka teminat mektubuna komisyon bedeli olarak ödenen 918 TL'nin 12.07.2012...

                    UYAP Entegrasyonu