Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

K A R A R 1-Dosyadaki yazılara,toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalının sair itirazları yerinde değildir. 2-Dava, nitelikçe Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından karşılanmayan maddi zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Davacı, davalıya ait işyerinde çalışırken meslek hastalığına yakalanıp sürekli iş göremez duruma geldiğini bildirerek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 1,00 TL maddi tazminatın, birleşen davada ise 3.735,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Mahkemece istemin kabulüne karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının manevi zararının tazmini için açtığı Zonguldak 2....

    Öte yandan davaya konu senet bedeli davacı dışındaki diğer işçilerin verdiği zarar iddialarını da kapsadığından davacının senet sebebiyle sorumlu olduğu miktar belirlenmeli ve davacının senetten dolayı işverene yaptığı ödemenin fazla olması durumunda iadeye dair karar verilmelidir. İşverene aynı anda üç işçinin zarar verdiğinin iddiaya konu olması ve davacının hazırlık soruşturması sırasında 25.000,00TL bedelli dört ayrı senet imzaladığını açıklamasına karşın, ceza yargılaması sırasında şikayetçi vekili tarafından tüm sanıklar için 75.000,00TL bedelli iki ayrı senet imzalandığının açıklanması sebebiyle davacının diğer sanıklarla birlikte müştereken borçlu olduğu davaya konu senet sebebiyle ödemek zorunda kaldığı tutar tespit olunmalıdır. Davacı işçinin senet sebebiyle ödemek zorunda kaldığı tutar, işverene verdiği zarardan fazlaysa menfi tespit ve iade isteğine dair bu davanın tespit edilecek miktar üzerinden kabulüne aksi halde reddine dair hüküm kurulmalıdır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, davacı kamu bankası çalışanları olan davalıların verdiği zararın tazmini istemine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 sayılı Yargıtay Yasa’sının 14. maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay Yüksek 4.Hukuk Dairesi’ne ait bulunduğundan, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığı’na gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 4.Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 07.01.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        İşin işverene ait işyerinde görülmesi, malzemenin işveren tarafından sağlanması, iş görenin işin görülme tarzı bakımından iş sahibinden talimat alması, işin iş sahibi veya bir yardımcısı tarafından kontrol edilmesi, bir sermaye koymadan ve kendine ait bir organizasyonu olmadan faaliyet göstermesi, ücretin ödenme şekli kişisel bağımlılığın tespitinde dikkate alınacak yardımcı olgulardır. Sayılan bu belirtilerin hiçbiri tek başına kesin bir ölçü teşkil etmez. İşçinin, işverenin belirlediği koşullarda çalışırken, kendi yaratıcı gücünü kullanması, işverenin isteği doğrultusunda işin yapılması için serbest hareket etmesi bu bağımlılık ilişkisini ortadan kaldırmaz. Çalışanın işyerinde kullanılan üretim araçlarına sahip olup olmaması, kar ve zarara katılıp katılmaması, girişimcinin sahip olduğu karar verme özgürlüğüne sahip olup olmaması bağımlılık unsuru açısından önemlidir....

          İşin işverene ait işyerinde görülmesi, malzemenin işveren tarafından sağlanması, iş görenin işin görülme tarzı bakımından iş sahibinden talimat alması, işin iş sahibi veya bir yardımcısı tarafından kontrol edilmesi, bir sermaye koymadan ve kendine ait bir organizasyonu olmadan faaliyet göstermesi, ücretin ödenme şekli kişisel bağımlılığın tespitinde dikkate alınacak yardımcı olgulardır. Sayılan bu belirtilerin hiçbiri tek başına kesin bir ölçü teşkil etmez. İşçinin, işverenin belirlediği koşullarda çalışırken, kendi yaratıcı gücünü kullanması, işverenin isteği doğrultusunda işin yapılması için serbest hareket etmesi bu bağımlılık ilişkisini ortadan kaldırmaz. Çalışanın işyerinde kullanılan üretim araçlarına sahip olup olmaması, kar ve zarara katılıp katılmaması, girişimcinin sahip olduğu karar verme özgürlüğüne sahip olup olmaması bağımlılık unsuru açısından önemlidir....

            İşin işverene ait işyerinde görülmesi, malzemenin işveren tarafından sağlanması, iş görenin işin görülme tarzı bakımından iş sahibinden talimat alması, işin iş sahibi veya bir yardımcısı tarafından kontrol edilmesi, bir sermaye koymadan ve kendine ait bir organizasyonu olmadan faaliyet göstermesi, ücretin ödenme şekli kişisel bağımlılığın tespitinde dikkate alınacak yardımcı olgulardır. Sayılan bu belirtilerin hiçbiri tek başına kesin bir ölçü teşkil etmez. İşçinin, işverenin belirlediği koşullarda çalışırken, kendi yaratıcı gücünü kullanması, işverenin isteği doğrultusunda işin yapılması için serbest hareket etmesi bu bağımlılık ilişkisini ortadan kaldırmaz. Çalışanın işyerinde kullanılan üretim araçlarına sahip olup olmaması, kar ve zarara katılıp katılmaması, girişimcinin sahip olduğu karar verme özgürlüğüne sahip olup olmaması bağımlılık unsuru açısından önemlidir....

              İşin işverene ait işyerinde görülmesi, malzemenin işveren tarafından sağlanması, iş görenin işin görülme tarzı bakımından iş sahibinden talimat alması, işin iş sahibi veya bir yardımcısı tarafından kontrol edilmesi, bir sermaye koymadan ve kendine ait bir organizasyonu olmadan faaliyet göstermesi, ücretin ödenme şekli kişisel bağımlılığın tespitinde dikkate alınacak yardımcı olgulardır. Sayılan bu belirtilerin hiçbiri tek başına kesin bir ölçü teşkil etmez. İşçinin, işverenin belirlediği koşullarda çalışırken, kendi yaratıcı gücünü kullanması, işverenin isteği doğrultusunda işin yapılması için serbest hareket etmesi bu bağımlılık ilişkisini ortadan kaldırmaz. Çalışanın işyerinde kullanılan üretim araçlarına sahip olup olmaması, kar ve zarara katılıp katılmaması, girişimcinin sahip olduğu karar verme özgürlüğüne sahip olup olmaması bağımlılık unsuru açısından önemlidir....

                İşin işverene ait işyerinde görülmesi, malzemenin işveren tarafından sağlanması, iş görenin işin görülme tarzı bakımından iş sahibinden talimat alması, işin iş sahibi veya bir yardımcısı tarafından kontrol edilmesi, bir sermaye koymadan ve kendine ait bir organizasyonu olmadan faaliyet göstermesi, ücretin ödenme şekli kişisel bağımlılığın tespitinde dikkate alınacak yardımcı olgulardır. Sayılan bu belirtilerin hiçbiri tek başına kesin bir ölçü teşkil etmez. İşçinin, işverenin belirlediği koşullarda çalışırken, kendi yaratıcı gücünü kullanması, işverenin isteği doğrultusunda işin yapılması için serbest hareket etmesi bu bağımlılık ilişkisini ortadan kaldırmaz. Çalışanın işyerinde kullanılan üretim araçlarına sahip olup olmaması, kar ve zarara katılıp katılmaması, girimcinin sahip olduğu karar verme özgürlüğüne sahip olup olmaması bağımlılık unsuru açısından önemlidir....

                  İşin işverene ait işyerinde görülmesi, malzemenin işveren tarafından sağlanması, iş görenin işin görülme tarzı bakımından iş sahibinden talimat alması, işin iş sahibi veya bir yardımcısı tarafından kontrol edilmesi, bir sermaye koymadan ve kendine ait bir organizasyonu olmadan faaliyet göstermesi, ücretin ödenme şekli kişisel bağımlılığın tespitinde dikkate alınacak yardımcı olgulardır. Sayılan bu belirtilerin hiçbiri tek başına kesin bir ölçü teşkil etmez. İşçinin, işverenin belirlediği koşullarda çalışırken, kendi yaratıcı gücünü kullanması, işverenin isteği doğrultusunda işin yapılması için serbest hareket etmesi bu bağımlılık ilişkisini ortadan kaldırmaz. Çalışanın işyerinde kullanılan üretim araçlarına sahip olup olmaması, kar ve zarara katılıp katılmaması, girimcinin sahip olduğu karar verme özgürlüğüne sahip olup olmaması bağımlılık unsuru açısından önemlidir....

                    ne ait aracın yine dava dışı üçüncü kişiye satılıp bedelinin tahsil edilmemesinden kaynaklanan zararın tazmini talebine ilişkin olup, davacının eldeki davayı dava dışı ... Pazarlama A.Ş.'nin büyük hissedarı, hakim ortağı sıfatıyla açtığı, davacının işbu davasının dolaylı zararlarına ilişkin olup, 6762 sayılı TTK'nın 309. ve 340. maddeleri kapsamında açılan bir dava olduğundan ve hükmedilecek tazminatın ancak ortak olunan şirkete verilmesi istenebileceğinden davacı adına tahsil talepli davanın dinlenilmesinin mümkün olmadığı kaldı ki, ortak olunan şirketin iflasına karar verilerek iflasının kapatılıp sicilden terkin edildiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, davacı şirketin eski genel müdür ve muhasebe müdürü olan davalıların görev yaptıkları dönemde şirkete verdikleri zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece bozma sonrası yapılan yargılama sonucunda, davacının işbu davayı dava dışı ......

                      UYAP Entegrasyonu