WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YARGITAY 9. HUKUK DAIRESI

9. Hukuk Dairesi         2024/11201 E.  ,  2024/13823 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

Taraflar arasındaki sendika yönetim kurulu kararının iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ...'ın Hekimsen ...-Bilecik-Kütahya- Afyonkarahisar (Batı Anadolu) Şubesi şube başkanı, ...'nın ise şube başkan yardımcısı olduğunu, müvekkillerinin haricen öğrendiğine göre davalı Hekim ve Diğer Sağlık Çalışanları Kamu Sağlık ve Sosyal Hizmetler Sendikası (Hekimsen) yönetim kurulu tarafından, önce 28.12.2023 tarihli ve 128 sayılı kararı ile ... Şubesi ile bağlanan illere sendikacılık hizmetinin yeterli düzeyde verilemediğinden bu illere görevlendirilecek il temsilcileri ile hizmet verileceği gerekçesiyle bu Şubeye bağlı olan Bilecik, Kütahya ve Afyonkarahisar illerinin Şubeden ayrılmasına, akabinde de 23.01.2024 tarihli ve 133 sayılı karar ile Şubeye bağlı illerin ayrılması sonucu Şube üye sayısının düştüğü öne sürülerek Şubenin kapatılmasına karar verildiğini, 20.06.2020 tarihli ilk Genel Kurulunda seçilen Sendika Yönetim Kurulu yedek üyelerinden ilk beşinin aynı zamanda Sendika Disiplin Kurulu asıl üyeleri şeklinde, ... ise orada yer kalmadığı için denetleme kurulu asıl üyeliğinde görev almış olduğunu, Sendika Tüzüğü'ne göre Sendika Yönetim Kurulunun 7 asıl, 7 yedek üyeden, Disiplin ve Denetleme Kurullarının ise 5 asıl 5 yedek üyeden oluştuğunu, yönetim kurulu üye sayısının herhangi bir nedenle azalması durumunda yedek üyenin göreve davet edilmesi gerektiğini, ancak sendika internet sitesinde paylaşılan yazıya göre; Sendika Yönetim Kurulunun 03.09.2022 tarihinde internet üzerinden yaptığı toplantı sonucuna göre Sendikanın yeni Yönetim Kurulu asıl üyelerinin 1) Adil Kurban 2) ... 3) ... ... 4) ... 5) ... 6) ... Y. ...; yedek üyelerinin 1) ...2) ...isimli üyelerden oluştuğunun belirtildiğini, ancak Sendika Tüzüğü'ne göre 7 asıl üye olması gerekirken 6 üye belirlenmesi ve hâlihazırda yedek üye bulunması, Sendikanın bu şekilde yönetilmesi ve kararlar alınmasının hukuka aykırı olduğunu, yönetim kurulunun, yedek üye varken hiçbir suretle eksik sayıda asıl üye ile toplanıp karar alamayacağını,
öte yandan ...'ün, Sendika ilk Genel Kurulunda Disiplin Kurulu asıl üyeliğine seçildiği hâlde Sendika başkanı tarafından koşulları oluşmadığı hâlde Sendika Yönetim Kurulu asıl üyeliğine getirildiğini,
ayrıca haricen öğrenildiğine göre Sendika ilk Genel Kurulunda Sendika Yönetim Kurulu asıl üyeliğine seçilen ..., Sendika Yönetim Kurulu üyesi ve başkan yardımcısı olmasına rağmen Sendika Yönetim Kurulu toplantılarına çağrılmadığını ve yönetimin aldığı kararlara iştirakinin sağlanmadığını; Yönetim Kurulu, kanun ve Tüzük'te öngörülen oluşum, toplanma usul ve esaslarına uygun hareket etmediğinden alınan kararların hukuken geçersiz olduğunu, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’nun (4688 sayılı Kanun) 12 nci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi ve Sendika Tüzüğü’nün 13/7 maddesi uyarınca Sendika şubesi açma, şubeleri birleştirme veya kapatma konularında yetkili organ, Sendika Genel Kurulu olup doğrudan Sendika Yönetim Kurulu kararıyla şube kapatılamayacağını, Sendika Yönetim Kuruluna yetki verilmesi durumunda, söz konusu yetkinin kullanılabilme esaslarının ise Genel Kurul kararı ile tespit edilmesi gerektiğini, somut olayda Hekimsen'in 20.06.2020 tarihli Genel Kurul toplantısında aynı yönde Sendika Yönetim Kuruluna kanun ve Tüzük çerçevesinde genel yetki verilmiş ise de bu yetkinin somut sınırları belirtilmediği gibi ilgili mevzuata göre doğrudan şube kapatma kararı münhasıran Genel Kurula ait olup bu yetkinin Yönetim Kuruluna da devredilemeyeceğini, davalı Sendika ...-Bilecik-Kütahya-Afyonkarahisar (Batı Anadolu) Şubesinin başlangıçtaki kuruluş şartlarını da kaybetmediğini, kaldı ki Genel Kurulca verilen bu yetkinin dahi 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 2 nci maddesindeki objektif iyiniyet kuralları çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini, diğer taraftan şube kapatma kararında gösterilen gerekçelerin hiçbirinin maddi ve hukuki gerçeklere uymadığını, ortada usulüne uygun yapılmış bir denetim olmadığı gibi iddia edildiği gibi bir şube masraflarının da olmadığını, Sendika yönetimi sadece şube kapatmaya odaklandığından kapatılmasına karar verilen şubenin kendilerinin belirtiği gibi Denetim ve Disiplin kurulu sayılarının gerçeğe uygun olmadığının da açık olduğunu, illerin hekim sayısı ve Hekimsen'e üye olan hekim sayıları karşılaştırıldığında Sendika yönetiminin bu Şubeyi neye göre etkin ve faydalı bulmadıklarını anlamakta güçlük çekildiğini, Şube bünyesinde toplam 691 sendika üyesi varken Sendika Yönetim Kurulu tarafından önce usul ve kanuna aykırı olarak Şubeye bağlı illerin Şubeden ayrılmasına karar verildiğini, sonra da Şube üye sayısının 400'ün altına düştüğü gerekçesiyle Şubenin kapatılması yönünde karar verildiğini, öte yandan Sendika Olağan Genel Kurulu toplantısına 3-4 ay gibi bir süre kaldığı da dikkate alındığında bahsedilen Sendika Yönetim Kurulu kararının alınmasında hukuka uygunluk bulunmadığını, Sendika yönetiminin kendisine muhalif gördüğü Şube yöneticilerini saf dışı etmek için hukuk dışı yolla Şube kapatarak onları görevden alma yoluna gittiğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davalı Sendikanın, Hekimsen ...-Bilecik-Kütahya-Afyonkarahisar (Batı Anadolu) Şubesine bağlı illerin ayrılmasına dair Merkez Yönetim Kurulunun 28.12.2023 tarihli ve 128 sayılı kararı ile bu Şubenin kapatılmasına ilişkin 23.01.2024 tarihli ve 133 sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; sendika yönetim kurulunda yedek üye konumunda olan kişinin disiplin kurulunda asıl üye veya başka bir organın asıl üyesi olan kişinin, diğer bir organa yedek üye olamayacağına ilişkin herhangi bir yasal düzenleme bulunmadığını, yönetim kurulu asıl üyeliğinde istifa olması nedeniyle boşalan asıl üyeliğe yedek üyeler arasından Dr. ...'ün Disiplin Kurulu asıl üyeliğinden 26.08.2022 tarihinde istifa ederek 03.09.2022 tarihinde geçtiğini, dolayısıyla Yönetim Kurulunun teşekkülünde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığını, Yönetim Kurulunun toplantılarını nasıl yaptığı, çağrı usulünün nasıl gerçekleştiği davacı tarafları ilgilendiren bir husus olmayıp burada bir hukuka aykırılık olsa dahi bu konuda dava açma hak ve yetkisinin kendilerine bildirim yapılmadığı iddia edilen ...'a ait olduğunu, adı geçen Yönetim Kurulu üyesi, geçirdiği bir disiplin soruşturması nedeniyle Merkez Yönetim Kurulu kararıyla görevden kesin olarak uzaklaştırıldığından Yönetim Kurulu toplantılarına katılamayacağını, Sendikanın 20.06.2020 tarihli Genel Kurul divan defterinin (tutanağı) son sayfasında "Yeni Yönetim Kurulu aşağıdaki konularda Genel Kuruldan yetki almıştır" başlıklı maddenin (d) bendi ile 4688 sayılı Kanun'un 12 nci maddesinin (h) bendi uyarınca Yönetim Kurulunun sendika şubesi açma ve kapatma yetkilerini aldığını, Yönetim Kurulu kararından görüleceği üzere Batı Anadolu Şube seçimlerinde 5 yönetim, 3 denetleme ve 3 disiplin kurulu üyesi seçimi yapılması gerekirken Tüzük'e aykırı olarak 7 yönetim, 5 denetleme ve 5 disiplin kurulu üyesi seçimi yapılarak Şube teşkilatının Sendika Tüzüğü'ne aykırı olarak teşekkül ettirildiğini, üye sayısının 400’den 332 üyeye düştüğünü, bu hâliyle şube vasfını yitirdiğini, bir yandan üye kazandırma noktasında başarısız olunması, diğer yandan ilgili Şubenin sendikaya aylık maliyetinin 70.000,00 TL civarında olması karşısında Şubenin kapatılmasının sendika yönetiminin takdirinde olduğunu, Mahkemenin yerindelik denetimi yapamayacağını, kaldı ki Şubenin kapatılmasına ilişkin karar iptal edilse dahi yeniden şubenin açılmasının maddi imkânlar çeçevesinde mümkün olmadığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Merkez Yönetim Kurulunun 05.07.2022 tarihli ve 76 sayılı kararı ile ...-Bilecik-Kütahya-Afyon Şubesinin "Odunpazarı/..." adresinde açılmasına karar verildiği, 28.12.2023 tarihli Yönetim Kurulu toplantısı ile "... Şubemiz açıldıktan sonra bu Şubeye 3 il daha bağlanmıştır. ...yönetim kurulumuz tekrar bu illerin ... Şubemizden ayrılmasını uygun bulmuştur." denilmiş ise de Sendika Tüzüğü'nde bir şubeye bağlı işyerlerinin başka bir şubeye bağlanması konusunda hangi organın yetkili olduğuna dair bir hüküm bulunmamakta olduğu gibi bu konuda Genel Kurul tarafından Merkez Yönetim Kuruluna yetki verilmesinin de söz konusu olmadığı, bu durumda 4688 sayılı Kanun'un “Genel kurulların görevleri” kenar başlıklı 12 nci maddesinin birinci fıkrasının (n) bendi gereğince bir şubeye bağlı iş yerlerinin başka bir şubeye bağlanması konusunda genel kurul yetkili olduğundan, bu konuda Merkez Yönetim Kurulu tarafından alınan 28.12.2023 tarihli ve 128 sayılı kararın iptaline karar verilmesi gerektiği, bu itibarla Merkez Yönetim Kurulunca alınan 23.01.2024 tarihli kapatma kararının şartlarının ortadan kalktığı, Şube teşkilatının o dönemki Tüzük'e uygun olarak oluşturulduğu da göz önüne alındığında 23.01.2024 sayılı Şube kapatma kararının da iptaline karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; cevap dilekçesinde belirttiği sebeplerle İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; öncelikle çözülmesi gereken uyuşmazlığın, genel yönetim kurulunun, bir şubenin faaliyet bölgesini belirleyip belirleyemeyeceği olduğu, genel yönetim kurulunun böyle bir yetki ile şubenin üye sayısını değiştirebileceği gibi şube genel kurulunun üye veya delegeler ile toplanıp toplanmayacağı, şube sendika yöneticilerinin bu görevlerini profesyonel veya amatör olarak sürdürmelerini dahi düzenleyebilme olanağına sahip olacağı, hatta şubenin faaliyet bölgesinin değiştirilmesi ile objektif iyiniyet kurallarına aykırı da olsa bir şubenin fiilen kapatılması sonucu doğurabileceği; kısacası, şubeye bağlı ilerin değiştirebilme yetkisinin, şubeler veya yöneticiler üzerinde bir baskı unsuru olarak kullanılabileceği, bu nedenle genel kurulun şubenin faaliyet bölgesini değiştirme konusunda genel yönetim kuruluna açık yetki vermesi gerektiği, genel kurulca verilecek bu yetkinin dahi 4721 sayılı Kanun'un 2 nci maddesindeki objektif iyiniyet kuralları çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği; somut olayda Sendika Genel Kurulunca, Genel Yönetim Kuruluna genel olarak şube açma, şubeleri birleştirme veya kapatma yetkisi verildiği, ancak mevcut şubeye bağlı ilerin bir kısmının şubeden ayrılarak temsilcilik düzeyine düşürülmesine ilişkin açık bir yetki verilmediğinin görüldüğü, bu durumda Genel Yönetim Kurulunun şubeye bağlı ... illerinin şubeden ayrılması ve il temsilciliği düzeyinde hizmet verilmesi kararının Kanun, Tüzük ve genel kurul kararına aykırı olduğu, dosyaya ibraz edilen kayıt ve bilgilere göre dava konusu Genel Yönetim Kurulu kararlarının alınmasından önce Batı Anadolu (...) Şubesinin üye sayısı 703 (... 287 üye, Bilecik 118 üye, Kütahya 124 üye, Afyon 174 üye) iken kapatma kararı sonrası 23.01.2024 tarihinde ... il temsilciğinin üye sayısının 287, Bilecik il temsilciğinin üye sayısının 119, Kütahya il temsilciğinin üye sayısının 124, Afyonkarahisar il temsilciğinin üye sayısının 176 olduğunun görüldüğü, 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 51 inci maddesinin son fıkrasında sendikaların yönetim ve işleyişlerinin demokrasi esaslarına aykırı olamayacağının vurgulandığı, açıklanan bu maddi ve hukuki olgulara göre, dava konusu genel yönetim kurulu kararları ile Batı Anadolu (...) Şubesine bağlı ... illeri yetkisiz şekilde Şubeden ayrıldıktan sonra doğal olarak Şube üye sayısının düşmesi ve il temsilciliklerinin üye sayıları da gözetildiğinde, bu değişikliklere ilişkin objektif ve somut gerekçe ortaya konulup kanıtlanmadığından, iptali istenen yönetim kurulu kararları sendikaların işleyişinin demokratik esaslara aykırı olamayacağına dair ilkenin ihlali niteliğinde olduğu ve bu itibarla İlk Derece Mahkemesi kararının isabetli olduğu gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; cevap ve istinaf dilekçelerinde belirttiği sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, sendika yönetim kurulunun iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4688 sayılı Kanun'un "Genel kurulların görevleri" kenar başlıklı 12 nci maddesinin (h) bendi şöyledir:
"Sendika şubesi açma, şubeleri birleştirme veya kapatma; sendika şubesi açma ve başlangıçtaki kuruluş şartlarını kaybeden şubeleri kapatma konularında yönetim kuruluna yetki verme."
3. 4688 sayılı Kanun'un 18 inci maddesinin beşinci fıkrasının birinci cümlesi şöyledir:
"Sendika şubeleri en az 400 üye ile kurulur."
4. 4688 sayılı Kanun'un "Diğer kanunların uygulanması" kenar başlıklı 43 üncü maddesi şöyledir:
"Bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde 2821 sayılı Sendikalar Kanunu, 2908 sayılı Dernekler Kanunu, 743 sayılı Türk Medeni Kanunu ile sendika ve konfederasyonlarda görev alacaklar hakkında kamu görevlilerinin tabi oldukları personel kanunlarının ilgili hükümleri uygulanır."
5. 4721 sayılı Kanun'un “Kararın iptali” kenar başlıklı 83 üncü maddesi de şöyledir:
“Toplantıda hazır bulunan ve kanuna veya tüzüğe aykırı olarak alınan genel kurul kararlarına katılmayan her üye, karar tarihinden başlayarak bir ay içinde; toplantıda hazır bulunmayan her üye kararı öğrenmesinden başlayarak bir ay içinde ve her hâlde karar tarihinden başlayarak üç ay içinde mahkemeye başvurmak suretiyle kararın iptalini isteyebilir.
Diğer organların kararlarına karşı, dernek içi denetim yolları tüketilmedikçe iptal davası açılamaz.
Genel kurul kararlarının yok veya mutlak butlanla hükümsüz sayıldığı durumlar saklıdır.”
6. Sendika Tüzüğü.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

UYAP Entegrasyonu