9. Hukuk Dairesi 2024/11153 E. , 2024/13287 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 4. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki sendika aidat alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; üyesi olan davalı tarafından 2020 yılı için belirlenen aidat tutarının ödenmediğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle 630.000,00 TL aidat alacağının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesinde talep edilen alacakların yasal dayanağının bulunmadığını, 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda (Anayasa) sendikal özgürlüğün sınırları olarak Cumhuriyet'in temel nitelikleri ve demokrasi esasları belirtildiğini ve Anayasa'da hiç kimsenin sendika üyesi olarak kalmaya zorlanamayacağının açıkça belirtildiğini, mevzuatta işveren sendikasına aidat ödeme yükümlülüğünün şekli ile ilgili açık bir düzenleme olmadığını, aidatın yıllık veya aylık mı ödeneceğinin 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nda (6356 sayılı Kanun) veya ilgili yönetmeliklerde düzenlenmediğini, aidat alacağına ilişkin talep ve sendika ile üye arasındaki ilişkinin bir borç ilişkisi olduğunu, mahiyeti itibarıyla özel hukuka tâbi bir ilişki olduğunu, sendika üyelik aidatının yıllık ve peşin alınması Tüzük'te düzenlense dahi söz konusu hükmün kamu düzenine aykırı olduğunu, zamanaşımı def'inde bulunduklarını, kabul anlamına gelmemekle beraber, aidat talebinin dönemsel niteliği de dikkate alınarak kıstelyevm hesabı yapılması gerektiğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; aidat tutarının Genel Kurul kararı ile belirlendiği, her ne kadar davalı yan üyelikten ayrıldığını 15.01.2020 tarihinde davacıya bildirmişse de Tüzük'ün 27 nci maddesi uyarınca aidatın yıllık olarak ve ocak ayı içerisinde defaten ödeneceği düzenlendiğinden bu yöndeki savunmaya itibar edilmediği, davalı yanın Tüzük'ün aidatın yıllık olarak ödeneceğine ilişkin hükmü gereğince sendika aidatının tamamından sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili, dava dilekçesinde belirttiği sebeplerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya kapsamında davacı tarafından talep edilen aidatın ödendiğine ilişkin herhangi bir belge bulunmadığı, davanın konusu aidat alacağına ilişkin olup davalının sendikal özgürlüğünün kısıtlanmasıyla bir ilgisinin bulunmadığı, kaldı ki davalı ... zaten davacı sendikadan ayrılmış olup ihtilafın alacak konusunda olduğu, davalı tarafından davacı Sendikanın Tüzüğü'nde yer alan aidata ilişkin düzenlemenin kamu düzeni ve kanunlara aykırı olduğu iddia edilmiş ise de dosya kapsamında söz konusu düzenlemenin yürürlükten kalktığına, iptal olduğuna ilişkin herhangi bir karar ibraz edilmediği, mevcut hâliyle Tüzük'ün hâlen yürürlükte olduğu, dosyadaki mevcut delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kararın hukuka uygun ve yerinde olduğu gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; cevap ve istinaf dilekçelerinde belirttiği sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, sendika aidat alacağının tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 6356 sayılı Kanun’un “Üyelik aidatı” kenar başlıklı 18 inci maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
"Üyelik aidatının miktarı kuruluşların tüzüklerinde belirtilen usul ve esaslara göre genel kurul tarafından belirlenir."
3. Davacı Sendika Tüzüğü'nün "Sendikanın Gelirleri" kenar başlıklı 27 nci maddesinin ikinci fıkrası da şöyledir:
"2) Aidat;
a Üyelik aidatı yıllık olarak tahsil edilir. Yıllık aidat Bütçenin hazırlandığı tarih itibarıyla üye işverenlerin çalıştırdığı işçilere ödenen günlük ücret toplamının on iki ile çarpımıdır.
b) (a) Fıkrasına göre belirlenen üyelik aidatını aşmamak üzere, Sendika bütçesi gerekleri ve üye işverenin özellikleri göz önünde bulundurularak, Genel Kurulca her bir üye işin ayrı ayrı aidat miktarı tespit edilebilir.
c) Sonradan kayıt olan üyeler için yıllık aidat, (2/a) fıkrasına göre belirlenen üyelik aidatını aşmamak üzere, yönetim kurulunca belirlenir, 1 Ocak tarihinden sonra üyelikten ayrılanlar ise o yıl için Genel Kurulca belirlenen yıllık aidatı tam olarak öderler.
d) Yıllık aidat, o yılın Ocak ayı içerisinde defaten ödenir."
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!